BAZI İHTİYAÇLARI GİDERMESEK DE OLUR
İhtiyaç nedir?
Girişimcilik dersi hocamız şöyle yazmıştı ders notuna ;
Evans, Jamal, Foxall (2006) makalelerinde bu konu hakkında şu tanımı yapıyor : "İnsanların maddi ve kültürel varlıklarını sürdürmek ve geliştirmek için çeşitli mal ve hizmetlere karşı duyduğu isteğe, bu isteğin yarattığı gerginlik ya da açlığa ihtiyaç denir."
Şu yaşadığımız günlerde nelere ihtiyacımız var diye soruyor insan hâliyle... Zorunlu ihtiyaçlarımız belli açlık- susuzluk. Bu süreçte açlıkla mücadele eden çok hikaye var. Kimilerinin ölümlerine tanık olduk ve kimilerinden habersiz devam ediyoruz yaşamaya.
Bazılarımız bireysel zorunlu ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra başkalarına derman olmak için köprü kuruyor ve böylece birilerine ne kadar ulaşılabiliyorsa ulaşılmaya çalışılıyor. Çevremde de bizzat tanık olduğum şeyler var. Güzel işler bunlar.
İşin içinde kendi haz duygumuzu tatmin etmek de var. Bu kısımda, birilerine ulaşılsın da haz tutkusunu da yaşayanlar yaşasın varsın olsun kafasındayım.
Herkesin bu dönemde ben duygusunu geri planda tutması lazım. Ama gelin görün ki belirsizlik süreci insanı önce kendi ihtiyaçlarına yöneltiyor. Sosyal devlete karşı güvensizlik sebebiyle çoğunluk da yarınları garanti altına alma duygusu hakim.
Açlık - susuzluk sürekli tekrarlanması gereken ve karşılanmadığı takdirde insanı mutsuzlaştıran zorunlu ihtiyaçlardır. Çünkü bireyin huzurla ve mutlulukla yaşamını devam ettirebilmesi ihtiyaçlarının karşılanması ile mümkündür.
Peki bu dönemde ne kadar insan mutlu?
İhtiyaçlarını karşılayamayan gergin insanlardan sağlıklı psikoloji içinde olmasını ve sağlıklı hareket etmesini beklemek yanlış olur, düşüncem bu !
Hele ki ekonomik seviyelerin dar gelirli olduğu mahallelerdeki durumu düşünülürse bunu beklemek çok güç... Akşamı nasıl geçireceğini düşünen insanın virüs umurunda olur mu? Ölsem de kurtulsam psikolojisine sahip insandan söz ediyoruz. Bugününü kurtaramamış insan marketin kalabalıklığında markete girmeyi de umursamaz, maskesini sırf ceza uygulaması olduğundan takar, çöpün yanından geçerken çöp konteynere yerine çöpü yere de atar.
Bu insandan duyarlı olmasını bekliyoruz ! Ben beklemiyorum, üzülüyorum ! Çok üzülüyorum!
Bir de bazıları var ki şehrin göbeğinde hareket halindeki aracından çöpünü dışarı atar ya işte onlara her türlü "tu kaka" diyebiliriz. İhtiyaçlarını karşılamış, başkasının sıkıntısına vicdanını kapatmış ve tamamen benci türlerimiz de çok ne yazık ki !
Burda da eğitimin önemini tekrar vurgulamak ve yetiştirme tarzının önemine dikkat çekmek gerekiyor. Eğitim seviyesi ve ekonomik refahın olduğu kesimler de sosyal haklara saygı söz konusu. Birey kendine saygı duyduğu için, kendi haklarından haberdar bununla birlikte başkalarına saygı duymayı da yaşam biçimi haline getirmiş oluyor.
Sistem adil değil ! Zaten dünya adil değil de...
Gelir faktörü, sosyal taklit ve gösteriş etkeni, sosyo- kültür seviyesi etkeni, doğal çevre etkeni vb etkenler ihtiyaçlarımızın aktörü olmakla birlikte davranışlarımıza etkileri de söz konusu... Gidermediğimiz ihtiyaçlarımız hayatımızı tehlikeye sokmuyorsa biraz etrafımıza bakalım. Bu yıl tatil ve seyahat giderlerinin bir kısmını başkalarına hediye edelim. Herkes yaparsa olmaz olmaz değil...