DAVRANIŞLARIN DÖNÜŞÜMÜNE TANIKLIK ETTİK
Covid- 19'un ilk günleri "obsesif kompulsif bozukluğu tanısı almış gibi sokaklar" başlıklı bir yazı yazmıştım. Boşuna değildi, yanımdan geçen birinin ellerini havaya kaldırıp bana değmemek için yan yan yürüyüp gittiğine tanıklık etmiştim.
Allah şahit kendimi vebalı gibi hissettirmişti bu hareket. Deli mi bu ne diye de söylenmiştim. Medyanın da büyük etkisiyle psikolojilerimiz bayağı bozulmuştu.
Türlü takıntılar edinmeye başlamıştık, ellerimizin temiz olduğuna inanamayıp kazıyıncaya dek yıkamamış mıydık?
Hangimiz yapmadık hadi itiraf edelim. Asansöre binerken hâlâ arabanın ya da evin anahtarı ile çağır tuşuna dokunmuyor muyuz?
Ne kadar marifetlerimiz varsa onları da sosyal medyadan kanıtlamıştık. Ekmek yapmayı öğrenmeyenimiz kalmadı sanırım ya da az sayıda...
Rutin elden gitmiş, panik evresi hoş gelmişti. Bağışıklığı güçlendirmenin yollarını aramıştık, yanlış hatırlamıyorsam kolonya içenimiz de olmuştu.
Üretim çılgınlığı evremiz zirvedeydi ; izlenmeyen film- belgesel, okunmayı bekleyen- yazmaya bir türlü fırsat bulamadığımız yazılarımız ve yarım bırakılan ya da hiç başlayamadığımız resimler bitmişti... Gibi gibi dönemi de atlatmıştık.
Bir kısmımız bunları yaşarken bir kısmımız akşama yiyeceğimiz yemeği, faturaların ve ev kirası gibi ödemelerin nasıl ödeneceği ile mücadele içindeydik. Açlıktan intihar edenlerimiz de oldu.
Ve duraklamaya başlamıştık artık. Durakladıkça bitme evresine doğru gelmiştik. Yeter artık ne olacaksa olsun dediğimiz noktaydı bu evremiz !
Şimdi sokakta pandemiyi geride bırakmış gibi bulunmamızın çılgın sebebi de psikolojimizin bittiği evreye kadar geliş evrelerimiz.... Çıkıp biri bize bir eleştiri yapacaksa gitsin o evreleri okusun diyecek kadar haklı hissettiğimiz bir noktadayız şimdi.
Davranışların dönüşümüne tanıklık ettik bu zaman diliminde...
Herhangi bir davranışı değiştirmek çok zordur ama o davranışın yerine yeni davranış mümkündür. Bu dönemde bunu deneyimlediğimizi görüyorum. Homas, ilk toplumsal davranışın, bireysel psikoloji ve güdüler ile ilgili önermelerle açıklanabileceğini ve toplumsal olayların nihai olarak psikolojik açıklamalarla anlaşılması gerektiğini ısrarla savunmuştur.
Artık yaşadıklarımızı, bizi psikolojik ve sosyolojik olarak ele almaları çok yerindedir...