En az 415 torunu olan yaşayan tarih Diyarbakırlı Şahe Nine

Şahe Nine'nin 60 yaşındaki oğlu Cemal, annesinin gerçek yaşını bilmediklerini, nüfus kaydının ikinci kocası öldükten sonra köy muhtarı tarafından yapıldığını anlatıyor.rnTorun Cemal, "1945'teki İskân Kanunu'ndan sonra köyün muhtarı annemin nüfusa kaydını yaptırıyor. Hatta anneme 15 dönüm arazi de veriyorlar. Muhtar kafasına göre bir yaş vermiş yani annemin gerçek yaşını hiçbirimiz bilmiyoruz ama en az 110 yaşında olduğunu düşünüyorum. Hatta Diyarbakır'ın ve bölgenin en yaşlı insanı olduğunu iddia edebilirim" diyerek gülüyor.rnİddiasını ispat için gerekirse annesini doktora götürüp kemik yaşı tespiti yaptırabileceğini söylüyor.rn'Gerekirse kemik yaşına bakılsın'rnŞahe'nin eski kimliğinde doğum tarihi hanesinde Rumi 335 tarihi yazılmış. Miladi takvime göre bu tarih 1919'a denk geliyor. Ancak büyük kızının 90 yaşında olduğu düşünülünce ve bize anlattığı hikâyeler göz önünde bulundurunca, Şahe Nine'nin nüfus kaydına küçük yazıldığı ortaya çıkıyor.rnYaşlı kadının sol gözü de artık görmüyor, kulağı ağır işitiyor. Gelini Kaside, Şahe'ye geçmişe dair ona neler hatırladığını soruyor. O da "Hafıza mı kaldı?" diyerek önce konuşmak istemiyor, ısrar edince de ağır ağır anlatmaya başlıyor.rn"Ermeni olaylarını hatırlamıyorum, ilk tehcir kararı çıktığında ben küçükmüşüm, hatırlamıyorum. Atatürk'ü görmedim ama Silvan'a geldiğini söylediklerini hatırlıyorum. Büyük kıtlığı hatırlamıyorum ama ikinci kıtlıkta, dağ köylerinden insanlar gelip köyümüzden pancar toplardı. Bir de Şeyh Sait İsyanı'nı çok iyi hatırlıyorum" diyor.rnGelini, Şahe'nin babası Abdülkadir'in Şeyh Sait İsyanı sırasında hayatını kaybettiğini söyleyince Şahe Nine'den babasının hikâyesini anlatmasını istiyoruz.rn