Kızıltan: "Uluslararası ortamda ülkemizin haklı davalarının sesi olmaya devam edeceğiz"

Mtso Başkanı Ayhan Kızıltan, Türkiye'nin, Barış Pınarı Harekatı İle Tıpkı Geçmişte Kıbrıs Barış Harekatı’nda Olduğu Gibi Yine Bu Bölgeye Barış Ve Huzur Götürdüğünü Belirterek, "mersin İş Dünyası Olarak Bulunduğumuz Her Uluslararası Ortamda Bu Sorumluluk Bilinci İle Ülkemizin Haklı Davalarının Temsilcisi Olmaya Devam Edeceğiz" Dedi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan,
Türkiye’nin, Barış Pınarı Harekatı ile tıpkı geçmişte Kıbrıs Barış
Harekatı’nda olduğu gibi yine bu bölgeye barış ve huzur götürdüğünü
belirterek, "Mersin iş dünyası olarak bulunduğumuz her uluslararası
ortamda bu sorumluluk bilinci ile ülkemizin haklı davalarının
temsilcisi olmaya devam edeceğiz" dedi.


Kızıltan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin, Barış Pınarı
Harekatı’nın ardından olaya tek taraflı ve kendi çıkarları
açısından bakan uluslararası camiada haksız bir eleştiri ve
saldırıya maruz kaldığını hatırlattı. "Ülkemizin güvenliğini
sağlamaktan öte bir amacı olmayan bu harekatı ve genel anlamda
Türkiye’nin haklı şikayetlerini, terörden çektiğimiz acıları sadece
devlet olarak değil, iş dünyası olarak da her ortamda gündeme
getirmeli ve gerçekleri anlatma anlamında iş dünyası olarak
Türkiye’nin uluslararası alanda birer temsilcisi ve sesi olduğumuzu
unutmamalıyız" diyen Kızıltan,


MTSO olarak özellikle ortak bir coğrafyadaki tüm ülkelere
yaptıkları ziyaretlerde bu sorumluluk duygusu ile hareket
ettiklerini vurguladı.


Bu kapsamda, geçtiğimiz aylarda gerek Irak, gerek Mısır gerekse
Antalya’da yapılan Arap Ticaret ve Sanayi Odaları Toplantısında,
tüm bu coğrafyanın temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerde, bu
konuları gündeme getirdiklerini kaydeden Kızıltan, şöyle devam
etti; "Oradaki muhataplarımıza, ’Bu coğrafya bizim evimiz ve bizler
kalıcıyız. Buranın sorunları bizim sorunlarımız. Coğrafyamızın
zenginlikleri hepimize yeter, ama aramızda oluşturulan yapay
çatışmalar bu zenginlikleri kullanmamızı engelliyor. Bu sorunların
çözümüne üçüncü ülkeleri karıştırmayalım. Bu üçüncü ülkeler bizleri
birbirimize düşürüyor, alacaklarını alıyorlar. Bize de acılar,
fakirlik ve geri kalmışlık kalıyor. Bunu görmek zorundayız. Çünkü
bizler kardeşiz’ dedik. Aslında bölgemizde gittiğimiz her ülkede,
birebir konuştuğumuz iş dünyası temsilcilerinde ve tabanda
kardeşlik temelinde bu duygu var ama bu ülkelerin yönetimleri ne
yazık ki, halkları ile farklı davranış içindeler. İş dünyası
olarak, gittiğimiz her ülkede Türkiye’nin haklı davasını
anlatıyoruz. Gerçekleri gösteriyoruz. Kıbrıs Barış Harekatı’nda
olduğu gibi. Her gittiği yere huzur götürmüştür. Türkiye
Cumhuriyeti büyük bir devlet olarak Suriye’nin kuzeyine yaptığı bu
harekatla, aynı geçmişte Kıbrıs Barış Harekatı’nda olduğu gibi yine
bu bölgeye de barış ve huzur götürdü. Mersin iş dünyası olarak
bulunduğumuz her uluslararası ortamda bu sorumluluk bilinci ile
ülkemizin haklı davalarının temsilcisi olmaya devam edeceğiz.
Görünen o ki, yeni dünya düzeninde iş dünyası bu konularda en az
siyasetçiler kadar etkili olacaktır."


Mersin’de oda ve borsaları tek vücut


Açıklamasının devamında, Mersin ekonomisinde top yekun bir
gelişmenin ancak işbirliği ile olabileceğine dikkat çeken Kızıltan,
"MTSO olarak tüm etkinliklere katılıyor, sık sık bir araya
geliyoruz. Bu anlamda, geçtiğimiz günlerde Anamur TSO ve Anamur
Belediye’sinin öncülüğünde düzenlenen Anamur Tarım Fuarı’na
katıldık, destek olduk. Anamur, gerçekten Türkiye’deki bırakın
ilçeleri, bazı illerden daha çok katma değer oluşturan bir ilçemiz.
Tarımda muzun başkenti zaten. Ama son zamanlarda çilekte de ciddi
bir iddia içinde. Kullandığı tarımsal teknoloji, gerçekleştirdiği
üretim ve oluşturduğu katma değer olağanüstü. Daha da önemlisi
Anamur’a yapılan iskele vasıtasıyla Anamur ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti arasında ciddi bir yük trafiği oluşacak. Gümrük imkanın
da olduğu iskele ile Kıbrıs’ın başka yerlere satacağı ürünler de
buraya getirilerek yeni bir ticaret hacmi oluşturuluyor. Anamur,
Kuzey Kıbrıs için önemli bir nokta. Ama unutmayalım ki, Kıbrıs da
bizim için hayati bir yer. Kuzey Kıbrıs gerek Türkiye’nin ulusal
güvenliğinde gerekse Doğu Akdeniz’deki gücü anlamında çok önemli ve
yavru vatan. Bu noktada Kuzey Kıbrıs’ın yurt dışında tanınırlığı ve
tanıtılması adına Türkiye olarak daha çok çaba göstermeliyiz. Kuzey
Kıbrıs ürünlerinin Türkiye’de yurt içinde serbest dolaşıma
açılmasını istiyorlar. Buna destek vermeliyiz" ifadelerini
kullandı.


"Narenciye Festivali, Mersin’in prestijli bir etkinliğidir"


Mersin’in, son aylarda ardı ardına düzenlenen sokak şenlikleri,
festivaller ve etkinliklerle bir sosyal canlanma yaşadığını
belirten Kızıltan, "Elbette bu şu an için az da olsa ekonomiye de
olumlu şekilde yansıyor. Eminin bu mütevazı organizasyonlar daha
profesyonel bir hal aldıkça ve büyüdükçe, özellikle şehir dışından
da daha çok ziyaretçi çekecek ve hedeflediğimiz o düzeye
gelecektir. İlkler zordur ama önemlidir. Hemen kasım ayı başında
daha geniş çaplı bir etkinliğe Mersin olarak ev sahipliği
yapacağız. Mersin Ticaret Borsamızın öncülüğünde başlayan Mersin
Narenciye Festivali ile hem kent içinde sosyal ve ekonomik bir
canlanma hem de kent dışından ziyaretçiler bekliyoruz. Festivalle,
narenciyenin başkenti Mersin’dir algı ve mesajını tüm dünyaya bir
daha duyuracağız. MTSO olarak kentimizin prestijli bir etkinliği
olan Mersin Narenciye Festivali’nin düzenleme komitesindeyiz ve bir
parçasıyız. Özellikle bir sonraki Mersin Narenciye Festivali’nin,
Atatürk Parkı’nı da kapsayan şehir merkezinde yapılması
önerimizdir. Festivalin kent merkezinde yapılması kent merkezini
daha canlı hale getirme projesine de destek olacaktır. Sadece
Mersin kurumları değil, tüm Mersinliler bu etkinlikleri
sahiplendikçe işte o zaman gerçek amacımıza ulaşmış olacağız.
Mersinliler olarak her birimiz bu sinerjinin parçası olmalıyız.
Çünkü Mersin hepimizin" diye konuştu.