Tarihte 11 Kasım
1965 - Afrika'daki son Birleşik Krallık sömürgesi Rodezya,
bağımsızlığını ilan etti.rn
Rodezya (İngilizce: Rhodesia, resmi adı (1970'ten sonra); Rodezya
Cumhuriyeti), 1965'ten 1978'e kadar Afrika'nın güneyinde var olmuş
eski devlet.Bölgede Cecil Rhodes tarafından 1889'da Britanya Güney
Afrika Kumpanyası (British South Africa Company) kuruldu. Böylece
İngiliz yönetimine giren bölge 1895'te Rodezya adı verilen
toprakların bir parçası durumuna geldi. Britanya yönetimi sırasında
gelen beyaz göçmenler sürekli olarak ülke içinde güç kazanmaya
başladı. İngilizler gelişen ekonomiyi yeni bir pazarla besleme ve
beyaz egemenliğini yayma açısından Güney Rodezya (bugün Zimbabve)
ile Kuzey Rodezya'nın (bugün Zambia) birleştirilmesi için
girişimlerde bulundu. Bu girişimler sonunda Britanya hükümeti
Nyasaland'ı da (bugü Malavi) içine almak üzere 1953'te Rodezya ve
Nyasaland Federasyonu'nun oluşturulmasını benimsedi.
Ama Güney Rodezya'nın egemenliğinden çekinen Kuzey Rodezya ve
Nyasaland'daki Siyahlar, federasyona kesin olarak karşı çıktılar.
Federasyon 1950'ler boyunca büyük ölçüde güneydeki beyaz nüfusun
yararına bir politika izledi.
Siyahlar arasındaki huzursuzluğun artması sonucunda 1959'da,
Nyasaland'daki milliyetçi hareketin önderliğinde yaygın eylemler
baş gösterdi. Bunun üzerine olağanüstü durum ilan edilerek çok
sayıda siyah tutuklandı. Ama bu gelişmeler İngiliz hükümetini,
iktidarı siyah çoğunluğa devretmeye yöneltti. 1962 sonunda
Nyasaland, Mart 1963'te de Kuzey Rodezya Federasyon'dan ayrıldılar.
Federasyon 31 Aralık 1963'te ortadan kalktı. 6 Temmuz 1964'te
Malavi, 24 Ekim 1964'te ise Zambia bağımsızlıklarını kazandılar.
1964'te Zambia adını alan Kuzey Rodezya'nın bağımsızlığıyla
birlikte Rodezya adı artık, yalnızca eski Güney Rodezya'yı
belirtmekteydi. Federasyonunun dağılması, beyaz azınlığın Güney
Rodezya'da kasım 1965'te Rodezya Cumhuriyeti adıyla tek yanlı
bağımsızlık ilan etmesine yol açtı.
rn1962'den beri iktidarda olan Rodezya Cephesi'nin lideri Ian Smith
hükümeti, Kasım 1965'te tek yanlı bir kararla Rodezya adı verilen
Britanya sömürgesinin bağımsızlığını ilan etti. Rodezya
bağımsızlığını ilan ettiğinde, nüfusunun __5_5_5__ 96'sını Siyah
Afrikalıların ve ancak yüzde 3'ünü beyazların oluşturduğu bir
ülkeydi. Böylece ülkenin Afrikalı insanı çok ufak bir beyaz
azınlığın yönetimine girmiş oldu.
rnBağımsızlık koşulları olarak seçim yasasının Siyahlar yararına
gözden geçirilip çoğunluk yönetimine geçilmesini, her türlü ırk
ayrımının kaldırılmasını ve bu bağımsızlık ilanını hukuka aykırı
bulan Britanya'nın, uluslararası baskılara karşın ırkçı beyaz
yönetime karşı zora başvurmaktan kaçınıp, görüşmeler yoluyla sorunu
çözme çabaları sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine Birleşik Krallık
Birleşmiş Milletler (BM) vâsıtasıyla ekonomik yaptırımlar
uygulattı; Rodezya’ya gemiyle petrol ihrâcına ambargo koyuldu.rnBM
de üyelerini yeni yönetimi tanımamaya çağırdı. Yaptırımların yol
açtığı bazı sıkıntılara karşın, Rodezya ekonomisi Güney Afrika
Cumhuriyeti, 1975'e kadar bir Portekiz sömürgesi olan Mozambik ve
çokuluslu şirketlerin desteğiyle ayakta kalabildi. Uluslar
Topluluğu'yla bütün bağları koparan Rodezya'da, Mart 1970'te
yürürlüğe giren yeni anayasayla cumhuriyet ilan etti.
rnSeçim yasası oy vermeyi gelir vergisine bağladığından, Siyah
çoğunluk yönetimde söz sahibi olamadı.
rnBu arada 1972'den itibaren Zambia ve Mozambik'te üsler kuran
Zimbabve Afrika Ulusal Birliği (Zimbabwe African National Union,
ZANU) ve Zimbabve Afrika Halk Birliği (Zimbabwe African People's
Union, ZAPU) etkili gerilla eylemleriyle Rodezya güvenlik
kuvvetlerine saldırılar düzenlemeye başladı. Giderek güçlenen
gerilla hareketi, Smith hükümetini halkoylamasına gitme yönündeki
İngiliz önerisini kabul etmeye zorladı. Buna bağlı olarak
baskıların gevşetilmesiyle 1971 sonlarında Piskopos Abel
Muzorewa'nın önderlik ettiği Birleşik Afrika Ulusal Konseyi (UANC)
adlı yeni bir Siyah örgütü ortaya çıktı. UANC'ın yürüttüğü kampanya
sonucunda Mayıs 1972'de halkoylamasında yeni anayasa önerisi büyük
çoğunlukla reddedildi.
rnİzleyen dönemde Güney Afrika Cumhuriyeti ve Batı ülkeleri, ırkçı
beyaz yönetime karşı sert bir tutum takınmaya başladı. Komşu Siyah
Afrika ülkelerinin de araya girmesiyle 1974'ten sonra Smith ile
Siyah önderler arasında görüşme zemini yaratma çabaları boş çıktı.
1976'da Smith İngilizler'in çözüm planını, birkaç ay sonra ekonomik
yaptırımların kaldırılması karşılığında genel oyla seçimler
yapılmasını öngören Kissinger planını kabul etme pahasına reddetti.
Aynı yıl, Beyaz azınlığın yönetimine son vermek için mücadele veren
iki önemli direniş örgütü olan ZANU ve ZAPU, Yurtsever Cephe adı
altında ittifak kurarak gerilla eylemlerini daha da şiddetlendirdi.
Smith rejiminin acımasız misillemeleri binlerce kişinin ölümüne ve
bir milyona yakın kişinin yersiz yurtsuz kalmasına yol açtı.
Ağustos 1977'de yapılan seçimler, Smith'in Rodezya Cephesi'ne
parlak bir zafer sağladı. 1978 yılına gelindiğinde, binlerce
kişinin öldüğü çatışmalardan sonra, Rodezya kuvvetleri Mozambik ve
Zambia'ya sığınan gerillalarla da mücadele etmek zorunda kaldı.
Sonunda Yurtsever Cephe'nin zaferini önlemek için Muzorewa'yla
uzlaşarak Siyahları yönetime katmayı öngören "iç çözüm" gündeme
geldi. 1978 Martında Ian Smith ile üç Siyah önder arasında varılan
ve iktidarın aşamalarla siyahlara devredilmesini öngören "iç çözüm"
gerillalar tarafından kabul edilmedi. Bu amaçla Nisan 1979'da
yapılan ve ülkenin herkese oy hakkı tanındığı ilk genel
seçimlerinin ardından Muzorewa, son beyaz başbakan Ian Smith'in
ardından, kısa ömürlü olacak Zimbabve-Rodezya hükümetinin başbakanı
oldu.[3] Ancak Muzorewa'nın kurduğu Siyah ağırlıklı hükümet,
gerçekte beyaz iktidarın temellerini koruyan bir politika
izledi.
Yeni dönemde de süren gerilla savaşı ve Rodezya hükümetine olan
uluslararası desteğin azalmasıyla hükümet görüşme masasına oturmaya
razı oldu. Gerilla savaşı Londra'daki görüşmelerde İngilizlerin
gözetiminde yeni bir seçim kararının alınmasıyla sona erdi. Rodezya
sorununa toptan bir çözüm getirmek amacıyla Londra'da toplanan
konferans 21 Aralık 1979'da Abel Muzorewa, Joshua Nkomo ve Robert
Mugabe'nin antlaşmasıyla sonuçlandı. 12 Aralık'ta Britanya hükümeti
Christopher Soames'i vali olarak atadı.
rnRobert Mugabe'nin partisi Zimbabve Afrika Ulusal Birliği -
Vatansever Cephe (Zimbabwe African National Union - Patriotic
Front, ZANU - PF) kazandığı Şubat 1980'deki seçimlerden sonra, 18
Nisan 1980'de Zimbabve Siyahlar yönetiminde bağımsızlığını ilan
etti.