Tarihte 11 Kasım
1987 - Van Gogh'un "İrisler" tablosu, New York'ta 53,9 milyon
dolara satıldı.rn
rnNew York'taki Sotheby's mezatevinde satın alındı. Bir süre sonra
J. Paul Getty Müzesi'ne tekrar satıldı.
Van Gogh gençliğini bir sanat simsarlığı firmasında çalışarak
geçirmiş, kısa süren bir öğretmenlik deneyiminden sonra da
Belçika'da fakir bir madenci kasabasında misyoner olmuştur. Resim
kariyerine 1880'den sonra başlamıştır.rn
Başlangıçta koyu ve kasvetli renklerle çalışan Van Gogh, Paris'te
tanıştığı izlenimcilik ve yeni izlenimcilik akımlarının etkisiyle
canlı renklere geçmiş; Güney Fransa'da geçirdiği süre zarfında da
bugün yaygın olarak tanınan kendine özgü resim tarzını
geliştirmiştir.
rnVan Gogh, ömrünün son on yılı boyunca yaklaşık 900
suluboya/yağlıboya resmi ve 1100 karakalem çalışma üretmiş, en
meşhur eserlerini ise ömrünün son iki yılında yapmıştır. 1888'de
ressam Paul Gauguin ile arkadaşlığının bozulması üzerine sol
kulağının bir kısmını kesmiş, giderek kötüleşen ruhsal hastalığı
sonucunda kendini göğsünden vurarak intihar etmiştir. Kimi sanat
tarihçileri Gauguin ile yaptıkları hararetli bir tartışma sonucu
Gauguin'in isteyerek ya da kendini gard amaçlı olarak Van Gogh'un
kulağını kestiğini de iddia ederler.
rnVan Gogh, resim kariyeri boyunca kardeşi Theo'dan aldığı maddi
destek sayesinde ayakta durabilmiştir. İki kardeşin arkadaşlığı,
1872'den itibaren birbirlerine yazdıkları mektuplarla
belgelenmiştir. Van Gogh'un, Theo'ya yazdığı mektup sayısı 600'den
fazla iken; Theo'nun, Van Gogh'a yazdığı sadece 40 mektup
bulunabilmiştir.
20. yüzyıl sanatını ciddi şekilde etkilemiş olan Van Gogh,
fovistlerin ilham kaynaklarından biridir ve Empresyonizmin
öncülerinden kabul edilmektedir.
rnrnVan Gogh'u özellikle hayatının son iki yılında ciddi şekilde
etkilemiş olan akıl hastalığı için bugüne kadar 30'dan fazla teşhis
veya olası sebep ileri sürülmüştür.Bunlardan bazıları, şizofreni,
bipolar bozukluk (eski adıyla manik depresyon), frengi, boya
zehirlenmesi (soluma veya yutma yoluyla), Ménière hastalığı ve
güneş çarpmasıdır. Kötü beslenme, aşırı çalışma, uykusuzluk ve
alkol düşkünlüğü, muhtemelen hastalığın etkilerini artırmıştır.
rnVan Gogh'un özellikle son dönem eserlerinde açıkça görülen sarı
renk düşkünlüğünün de tıbbi bir bozukluktan kaynaklandığını ileri
sürenler olmuştur.
Bu konudaki teorilerden birine göre, Van Gogh'un çokça içtiği
absintte bulunan tuyon adlı madde, zaman içinde Van Gogh'un
görüşünü bozarak nesneleri sarımtrak renkte görmesine sebep olmuş,
bu da ressamın eserlerine yansımıştır. Bir başka teoriye göre, Van
Gogh'a hastalığının tedavisi için yüksek dozlarda yüksük otu
verilmiştir, ve yüksük otunun sarımtrak görüşe veya sarı lekeler
görmeye sebep olduğu bilinmektedir.