Tarihte 14 Ekim
1944 - Hitler'e suikastta rol alan mareşal Erwin Rommel intihar
etti.
Erwin Johannes Eugen Rommel (15 Kasım 1891, Stuttgart – 14 Ekim
1944, Ulm), II. Dünya Savaşı sırasında Alman Afrika Kolordusu
komutanlığını da yapmış olan sıradışı mareşal. Kuzey Afrika'da
İngiliz birliklerine karşı kazandığı başarılar nedeniyle "Çöl
Tilkisi" lakabıyla anıldı. Sadece askeri başarılarıyla değil
rakiplerine karşı olan şövalyevari tutumuyla da hatırlanır.
17 Haziran 1944'te Rommel'in makam aracı Kraliyet Hava Kuvvetlerine
ait bir Spitfire tarafından saldırıya uğradı ve Rommel başından
ciddi yaralar aldı. Bu arada 20 Temmuzdaki başarısız Hitler
suikastı sonrasında Wehrmacht (Alman Ordusu) içinde sıkı bir
soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmalar, Rommel'in en yakın
yardımcılarının komployla direkt bağlantısı olduğu yolunda sonuçlar
gösteriyordu. Aynı anda yerel Nazi görevlileri de Rommel'in
hastanedeyken Nazi liderliğini aşırı bir şekilde eleştirdiğini
rapor ediyordu. Bormann, Rommel'in harekete dahil olduğundan
emindi, Goebbels ise emin olamıyordu.rn
Rommel'in gerçekte suikast girişimiyle ne kadar ilintili olduğu
veya ne kadar bilgi sahibi olduğu hala belirsizdir. Savaş
sonrasında karısının ifadelerine göre Rommel, gelecek nesil
Almanlara savaşın bir arkadan bıçaklama (Dolchstosslegende I. Dünya
Savaşının kaybedilmesinin nedeni olarak içerdeki Alman olmayan
unsurların arkadan vurduğu inancı) yüzünden kaybedildiği
düşüncesinin hakim olmaması için suikaste karşı idi. Rommel'e göre
Hitler bir darbeyle yakalanmalı ve halkın önünde hesap
vermeliydi.
General Carl-Heinrich von Stülpnagel, başarızlığa uğrayan intihar
teşebbüsünden sonra, Verdun Hastanesi'nde gözleri kör ve kendini
bilmez bir durumda yatarken Rommel'in adını ağzından kaçırmıştı.
Sonradan da Albay Caesar von Hofacker, Berlin'de Prinz
Albrechtstrasse'deki Gestapo zindanlarında yapılan işkenceler
sırasında çözülmüş ve Rommel'in komplodaki rolünü anlatmıştı.
Rommel'in, Berlin'dekilere (komploculara) söyleyin, bana
güvenebilirler dediğini açıklamıştı. Bu söz Hitler'in kulağına
gider gitmez çarpılmış ve Almanya'da halkın en çok tuttuğu
generalin ölmesi gerektiğine karar vermişti.
Rommel o sırada kafatasında, şakaklarında ve elmacık kemiklerinde
derin çatlaklar, sol gözünde ağır bir yara, başı mermi parçalarıyla
delik deşik, Bernay'daki Sahra hastanesinde yatıyordu. Müttefikler
ilerleyince ele geçmemesi için hemen St. Germain'e nakledildi.
Oradan da 8 Ağustos'ta, Ulm yakınlarında Herrlingen'deki evine
götürüldü. Eski Kurmay Başkanı General Hans Speidel'in kendisini
Herrlingen'de ziyaret ettiğinin ertesi günü yani 7 Eylül'de
yakalanınca Rommel başına geleceklerini o zaman anladı.rn
Rommel, SD'lerin evini gözetlediğinin farkındaydı. Uçaksavar
bataryasından izinli gelen 15 yaşındaki oğlu Manfred Rommel (d.
1928 - ö. 2013) ile yakınlarındaki ormanda gezinirken ikisi de
tabanca taşıyorlardı. Hitler o sırada Rastenburg'taki karargahında
Albay Hofacker'in Rommel'i ele veren ifadesinin bir suretini
okumuştu. Hemen fakat çok özel bir şekilde öldürülmesini emretti.
Wilhelm Keitel'in sonradan, Nürnberg Mahkemeleri'ndeki sorgusu
sırasında söylediğine göre, Hitler Alman halkının en çok sevdiği
ünlü bir Feldmareşalin yakalanmasını ve Halk Mahkemesi önüne
çıkarılmasının Almanya'da büyük bir skandal yaratmasından
korkuyordu. Bunun üzerine, Hitler'le Keitel, aleyhine verilen
ifadelerin Rommel'e anlatılmasına, intihar ya da Roland Freisler'in
meşhur Halk Mahkemesi önüne çıkarılma yollarından birini seçmesinin
kendisine bırakılmasına karar verdiler. Eğer birinci yolu seçecek
olursa kendisine büyük bir askeri cenaze töreni yapılacak ve
ailesine dokunulmayacaktı.
Bundan sonra Hitler'in karargahından iki general 14 Ekim 1944 günü
öğleden sonra Rommel'in evine geldiler. Bu sırada evin etrafı beş
zırhlı otomobille takviyeli SS kuvvetlerince çevrilmiş bulunuyordu.
Gelen generallerinden biri Wilhelm Burgdorf idi. Yanındaki
yardımcısı da Ordu Personel Dairesinde çalışan Ernst Maisel adında
bir generaldi. Rommel'e haber göndererek, kendisine bundan sonra
verilecek görevi görüşmek üzere bizzat Hitler tarafından
gönderildiklerini bildirdiler.
Wilhelm Keitel Nürnberg'teki yargılanması sırasında Burgdorf'a
yanına bir zehir almasını, gerekirse zehiri Rommel'e vermesini
söyledim demiştir.
Burgdorf ile Meisel'in, Rommel'e yeni verilecek görevi görüşmek
için gelmedikleri hemen anlaşıldı. Feld-Mareşal Rommel ile yalnız
başlarına görüşmek istediler. Sonra Rommel'le birlikte çalışma
odasına çekildiler.rn
Rommel Afrika'da kullandığı deri ceketini giydi ve eline
Feld-Mareşallik asasını aldı. İki generalle birlikte otomobile
bindi. Araba bir ormanın kenarındaki şosede üç kilomere gitti.
Sonra durdu. General Maisel ile SS şoför otomobilden atladılar.
Rommel ile General Burgdorf'u arkada yalnız bıraktılar. İki adam
bir dakika sonra otomobile döndüler. Rommel arabanın arkasında
kendisini salıvermişti. Ölmüştü. Rommel'in karısıyla
vedalaşmasından on beş dakika sonra beklenen telefon geldi:
Başhekim, iki generalin Rommel'in cesedini getirdiklerini, belki de
kafatasındaki çatlaklardan ötürü beyin kanamasından ölmüş
olabileceğini söyledi. Burgdorf otopsi yapılmamasını emretmişti.
Cesede dokunmayın, Berlin'de her şey hazır diye bağırmıştı.
Berlin'de her şey hazırdı.
Walter Model, Feld-Mareşal Rommel'in 17 Temmuz'da almış olduğu
yaralardan öldüğünü bir günlük emirle bildirdi ve ulusumuzun en
büyük komutanlarından birini kaybettik dedi.rn
Hitler de Rommel'in karısına bir telgraf çekti. Telgrafta:
Kocanızın ölümüyle uğradığınız büyük felaket karşısında duyduğum
içten yakınlığı lütfen kabul ediniz. Rommel'in adı Kuzey
Afrika'daki kahramanca savaşlardan hiçbir zaman ayrılmayacaktır
Hermann Göring'de gönderdiği telgrafla sessiz acısını
bildiriyordu.rn
Hitler milli bir cenaze töreni yapılmasını emretti ve Rommel'in
onurlu bir şekilde askeri törenle gömülmesine izin verildi.rn
Savaş sonrasında Rommel'in anıları Rommel Belgeleri adıyla
yayımlandı. Adına ve kariyerine adanmış bir müze olan tek 3. Reich
üyesi odur. 1960'ta bir Alman savaş gemisine adı verildi.