Tarihte 18 Ekim
1908 - Belçika, Kongo Hür Devleti'ni ilhak etti.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin bulunduğu topraklarda yer alan ve
Kongo Nehri havzasının tamamına yakın bölümünü kapsayan eski Afrika
devletidir. 1885'te Belçika kralı II. Léopold önderliğindeki bir
grup Avrupalı yatırımcının özel mülkü olarak kurulmuştur.rn
H. M. Stanley'nin Kongo Nehrini keşfettiği 1874-77 arasında
bölgeyle ilgilenmeye başlayan Belçika kralı II. Léopold,
Brüksel'de, Afrika'yı "uygarlığa" açmak için bir uluslararası
coğrafya konferansı topladı (Eylül 1876). Resmi amacı Afrika'nın
taranmasını teşvik ve köleliğe karşı mücadele etmek olan
Uluslararası Afrika Derneği burada kuruldu. Kongo'nun, siyah
kıtanın iç kesimlerine geçiş yolu olarak önemini kavrayan kral, H.
M. Stanley ve Pierre Savorgnan de Brazza'ya kendi çalışmalarına
katılma önerisinde bulundu. Stanley bu öneriyi kabul etti. Léopold,
Kasım 1877'de, Afrika'nın Kongo Nehri boyunca uzanan iç kesimlerini
Avrupa'yla ticarete açmak amaçlı bir keşfi de öngören Yukarı Kongo
İnceleme Komitesi'nin (sonradan Uluslararası Kongo Derneği)
kurdu.
Stanley 1879-82 arasında Kongo Nehrinin yukarı kesiminde komite
adına birçok ticaret merkezi kurarak kabile reisleriyle görüşmeler
başlattı; Ağustos 1879'da Stanley, Kongo Nehri'nin ağzına ulaştı ve
Vivi yerleşimini kurdu. Bu arada Afrika dönen Brazzà, 10 Eylül
1880'de Makoko'yla bir antlaşma imzaladı. Bu antlaşma, kasım
1882'de Fransız Parlamentosu tarafından onaylandı. Léopold böylece
dizginleri kaptırma tehlikesiyle karşılaştı: öbür devletler de
telaşa kapıldılar. Uluslararası Afrika Derneği'nin yerini alan
Uluslararası Kongo Derneği kendini, Kongo Havzasında ticaret ve
seyir özgürlüğü verilmesi karşılığında Amerika Birleşik Devletleri
(1884) ve Fransa (bu ülkeye, Dernek topraklarını satışa çıkardığı
takdirde bir önalım hakkı tanındı) tarafından dost devlet olarak
kabul edilmesini sağladı. Bu arada Britanya, el altından Portekiz'i
nehir havzasının bir bölümü üstündeki "tarihi hakları" istemesi
yönünde kışkırtıyordu. 1884'e gelindiğinde Uluslararası Kongo
Derneği bölgede yaşayan 450 bağımsız kabile reisiyle antlaşma
imzalamış ve buna dayanarak, bağımsız bir devlet kimliği kazanmış
olan bölgenin yönetimi üzerinde hak iddia etmeye başlamıştı.rn
1884-85 yıllarında Berlin Batı Afrika Konferansı'nda bölgede Kongo
Bağımsız Devleti adlı yeni bir devlet kurulması kabul edildi ve II.
Léopold Avrupalı güçler tarafından yeni devletin hükümdarı olarak
tanındı.
Léopold'un hükümdarı olduğu bu devletin Belçika'yla birleşmesi
tamamen kişiseldi. Nisan 1885'te Belçika Parlamentosu krala yeni
devletin başkanı olma yetkisini verdi.
Léopold 1890'ların başında bölgenin iç kesimlerini de askeri açıdan
denetimi altına aldı. Öte yandan Lualaba Nehri bölgesinde yaşayan
Arap köle tüccarlarının Léopold yönetimine karşı sürdürdükleri
mücadele, önderleri Muhammed bin Hamid'in (Tippu Tib) 1890'da
Zengibar'a gitmesiyle son buldu. Bakır ve öteki madenler bakımından
zengin bir bölge olan Katanga'nın hükümdarı Msiri'nin 1891'de
Léopold'un birlikleri tarafından öldürülmesinin ardından, bu bölge
de Kongo Bağımsız Devleti'nin egemenliği altına girdi. Bunu izleyen
ayaklanmaların hepsi bastırıldı. Bu arada yukarı çığırı buharlı
gemilerin ulaşımına elverişli olan Kongo Nehrinin aşağı çığırında,
Malebo Gölcüğünün aşağısında yer alan çavlanları aşan bir demiryolu
hattının inşa edilmesiyle (1890-98), iç kesimlerle ulaşım
bağlantısı sağlandı.
Bağımsız devletin getirdiği ağır yükleri hafifletmek için kral,
1889 Brüksel Konferansı'nı topladı. Bu konferansta, kölelik
aleyhtarı önlemler kararlaştırıldı ve anlaşmalı Kongo Havzasına
sokulan mallar üstünden girmelik hakkı alınmasını yasaklayan Berlin
Senedi'nin 4 maddesini değiştirdi. 1890'da kral, Belçika'dan 25
milyon franklık bir avans istemek zorunda kaldı ve buna karşılık
Kongo'yu ülkesine devretti; Belçika, avansın geri ödenmemesi
durumunda on yıl sonunda Kongo'yu ilhak etme hakkını aldı.
Léopold'un kişisel denetimi altındaki sömürge yönetimi yerli halka
karşı son derece baskıcı bir politika izledi. Yerliler yabani
kauçuk, palmiye yağı ve fildişi toplamaları için angarya
koşulurken, yönetime istenen miktarda kauçuk teslim etmeyen
köylüler kırbaçlama ve rehin alma gibi yöntemlerle
cezalandırıldılar. Çalışmak istemeyenler ölüme varan cezalarla
karşı karşıya bırakıldı. Küçük suçlar işleyenleri bile sakatlayarak
cezalandıran Belçikalılar, maden ocaklarında ve plantasyonlarda
çalışanlara karşı da acımasız bir sertlikle davrandılar.rn
Kongo Bağımsız Devleti'nin kurulmasının ardından bölge nüfusunun
20-30 milyondan 8 milyona düştüğü sanılmaktadır. Bu zorba rejim,
bir denizcilik şirketinde çalışan yarı Fransız yarı İngiliz olan
Edmund Dene Morel sayesinde sona erdi.[3] Gazetelerde 1900′lü
yılların başından itibaren çıkmaya başlayan yazıları Avrupa’nın
dikkatini çekti.
Léopold, başta Britanya olmak üzere Avrupa kamuoyunda yönetime
karşı yükselen tepkiler karşısında 1904'te yetkilerini Belçika
hükümetine devretmek zorunda kaldı ve Kongo Bağımsız Devleti
1908'de Belçika Kongosu adıyla Belçika Parlamentosu'nun denetiminde
bir sömürge yönetimine dönüştü.rn