Tarihte 21 Ekim
1971 - Pablo Neruda, Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı.
rnŞili'de demiryolu işçisi bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu
olarak dünyaya geldi.Annesini çok küçükken kaybetti. 13 yaşındayken
yerel "La Mañana" gazetesindeki bazı makalelerle katkıda bulunmaya
başladı. 1920'de "Selva Austral" isimli edebiyat dergisinde "Pablo
Neruda" adıyla yazmaya başladı. Şair, bu takma ismi Çek şair Jan
Neruda'da anısına seçmişti. Daha sonra bu isim yasal adı olarak
kalmıştır. İlk kitabı Crepusculario 1923 yılında yayınladı. Sonraki
sene şairin en tanınmış ve pek çok dile çevrilmiş olan eserlerinden
Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı (Veinte poemas de amor y una
canción desesperada) basıldı. Edebi çalışmalarına devam ederken,
bir yandan da Santiago'daki Şili Üniversitesi'nde Fransızca ve
pedagoji okudu. 1927-1935 arası hükümetin elçisi oldu ve Burma,
Seylan, Java, Singapur, Buenos Aires, Barselona ve Madrid'te görev
yaptı. Bu dönemde yazdığı şiirler ezoterik sürrealist şiir kitabı
"Residencia en la tierra"da (1933) toplanmıştır.rn
rnİspanya İç Savaşı ve García Lorca'nın ölümü onu çok etkiledi ve
önce İspanya sonra da Fransa'da Cumhuriyetçi harekete katılmasına
neden oldu. Bu sırada şiirlerini topladığı Kalbimdeki İspanya
(España en el corazón (1937) üzerine çalışmaya başladı. Kalbimdeki
İspanya iç savaş sırasında cephede basılması açısından önemlidir.
Aynı yıl ülkesine dönen Neruda'nın daha sonraki eserlerini siyasi
ve sosyal konular üzerine oluşturmuştur.
1939'da Paris'te İspanyol göçmenler için konsolosluk görevine
getirildi. Meksika'daki konsolosluk görevi sırasında Canto General
de Chile'yi yazdı. Bu eserde bütün Güney Amerika kıtasının doğası,
insanları ve tarihi yazgısı epik şiir şeklinde anlatılmaktadır.
Eser, 1950'de Meksika'da basılırken, Şili'de de el altından
yayınlandı. Yaklaşık 250 şiirin yer aldığı eser, on kadar dile
çevrildi ve bu çeviriler yüzünden Neruda elçilik yaptığı ülkelerde
zorluklar yaşadı.
1943'te Şili'ye dönen Neruda, 1945'te senatör seçildi ve Şili
Komünist Partisi'ne katıldı. 1947'de Başkan González Videla'nın
grevdeki madencilere yönelik baskıcı protestolarını protesto ettiği
için, 2 yıl boyunca kendi ülkesinde kaçak yaşadı. 1949'da yurt
dışına çıktı ve 1952'ye kadar çeşitli ülkelerde bulundu. Bu dönemde
yazdığı eserler politik aktivitelerinin damgasını taşır. Örneğin
Las uvas y el viento (1954) Neruda'nın sürgündeki günlüğü
gibidir.
Yaşamı boyunca güçlü siyasi duruşuyla tanınan Neruda, ülkesindeki
ve İspanya'daki faşizme karşı durmuştur. 1970 yılında Şili
başkanlığına aday gösterilmiş, ancak daha sonra başkan seçilen
Salvador Allende'yi desteklemiştir. Allende seçilince Neruda'yı
Şili'nin Fransa elçisi olarak görevlendirdi. 1971 yılında edebiyat
dalında Nobel Ödülü aldı. 1972 yılında sağlık sorunları nedeniyle
elçilik görevini bırakarak Şili'ye döndü.
Kendisi Nazım Hikmet adına Barış Ödülü almıştır. Bir kongrede Nazım
Hikmet ile ilgili 'Onun (Nazım Hikmet'in) yanında biz şair bile
olamayız' diyerek Nazım Hikmet'i övmüştür.