Tarihte 25 Eylül
1396 - Yıldırım Bayezid, Niğbolu Zaferi'ni elde etti.
Niğbolu Muharebesi (Bulgarca: Битка при Никопол, Bitka pri Nikopol;
Macarca: Nikápolyi Csata, Rumence: Bătălia de la Nicopole) 25 Eylül
1396'da Osmanlı ordusunun Macaristan, Kutsal Roma-Cermen
İmparatorluğu, Fransa, Eflak, Lehistan, İngiltere Krallığı, İskoçya
Krallığı, Eski İsviçre Konfederasyonu, Venedik Cumhuriyeti, Genova
Cumhuriyeti, St. Jean Şövelyeleri askerlerinden oluşmuş bir Haçlı
Ordusu'yla Tuna Nehri üzerinde bulunan Niğbolu kalesi yakınlarında
yaptığı ve Osmanlı zaferiyle sonuçlanmış bir savaştır. Bu savaş
aynı zamanda Niğbolu Haçlı Seferi (Crusade of Nicopolis) diye de
anılmakta olup Ortaçağın sonuncu büyük Haçlı Seferi olarak da
nitelendirilmektedir. Bazı kaynaklarda savaşın tarihi 28 Eylül
olarak verilmiştir.
Haçlı ordusunun geçtiği yerde Müslümanları ve hatta Ortodoksları
katlettiğini öğrenen Yıldırım Bayezid çok öfkelendi. Soylular bir
kenara ayrıldıktan sonra yere bir kazık çakıldı ve boyu bu kazıktan
uzun olan tüm diğer esirler idam edildi. Niğbolu Savaşı,
Osmanlı'nın ilk zamanlarında esirlerin öldürüldüğü tek savaştır.
Ancak çocuk yaştaki Haçlı askerlerinin canı bağışlandı ve onlar da
Müslüman olarak yetiştirilmek üzere Türk ailelerine gönderildi.
Soylular ise fidye karşılığı serbest bırakıldı.Niğbolu savaşında
Türkleri ilk defa tanıyan ve Yıldırım Bayezid'in kumandanlığına ve
kahramanlığına hayran kalan Korkusuz Jean, esaretten kurtulursa bir
daha Türklere kılıç çekmeyeceğine dair yemin etmiştir. Fidye
karşılığında serbest kaldıktan sonra Yıldırım Bayezid kendisini
çağırarak
"Ettiğin yemini sana iade ediyorum. Aksine eğer şerefini koruyan
bir adam isen silahını al ve Hristiyanlığın bütün kuvvetlerini
aleyhime topla. Böylece bana kazanmak için yeni fırsatlar tanımış
olursun. Zira ben ancak Allah'ın dinini yaymak ve Onun rızasına
kavuşmak için dünyaya Cihad yapmaya gelmişim."demiştir.