Tarihte 26 Eylül
26 Eylül 1364 - Osmanlı Ordusu ile Haçlı Ordusu arasında Sırp
Sındığı Savaşı.
Sırpsındığı Muharebesi veya Birinci Meriç Muharebesi 1364 yılında,
Sırp İmparatorluğu, Macar Krallığı, İkinci Bulgar İmparatorluğu,
Bosna Prensliği ve Eflak Prensliği'nden oluşan ittifakın,
Osmanlıları Balkanlar'dan atmak için başlattıkları bir
savaştır.
Osmanlı Türklerinin Edirne'yi 1361'de ele geçirdikleri zaman
Konstantinopolis'ten Avrupa'ya giden stratejik ana yol kesilmişti.
Türk göçmenler çok sayıda ve çok hızla Trakya'ya yerleşmeye
başlamışlardı. Osmanlıların 1363'de Filibe’yi ele geçirmeleri
sırasında kaçan ve Sırbistan'a sığınan Bizans kumandanı Osmanlılar
üzerine yürünmesini devamlı olarak tavsiye ediyordu. Bulgarlar ve
Sırpların yanında Papa V.Urban'ın çabalarıyla Balkanlar’da bulunan
Hıristiyan devletler olan Macar Krallığı ile Eflâk ve Bosna
prenslikleri birleşik olarak bir Haçlı seferi yapmaya karar
verdiler ve Osmanlı Devleti’ne karşı ilk kez Haçlı ittifakı
oluşturuldu.
1364 yılında Macar Kıralı I. Lajos, Pirlepe bölgesinin Sırp kökenli
beyi Vukašin Mrnjavčević, Jovan Uglješa, Eflak Prensi ve Bosna
Prensi idaresindeki birliklerden oluşan 30.000 (bazı kaynaklar
60.000) kişilik bir Haçlı ordusu kurulup Macaristan Kralı Lajos
komutasında Edirne üzerine yürümeye başladı.rn
Trakya'daki Osmanlı birlikleri Lala Şahin Paşa idaresinde olup
12.000'i geçmiyordu. Osmanlı hükümdarı olan I. Murad Karabiga
Kalesi’ni ellerinde bulunduran, kendilerini Anadolu'ya getirten
Bizanslılara isyan etmiş Katalan Paralı Asker Birliği kalıntıları
ile uğraşmaktaydı. Murad Bey, kendisinden düşmanın sayıca fazlalığı
sebebiyle yardım isteyen Lala Şahin Paşa'ya Haçlı ordusunun
ilerleyişini yavaşlatma emri vermişti. Lala Şahin Paşa ise takviye
gelene kadar Hacı İlbeyi emrine bir akıncı birliği verip Haçlı
ordusunun Meriç'i geçişini durdurmakla görevlendirmişti.
Fakat Haçlı ordusu Meriç'ni geçmiş ve Edirne'ye iki günlük rahat
yürüyüşle gidilebilecek mesafede olan bir mevkide Meriç Nehri
kıyısında kampa girmiş ve Edirne hemen ellerine geçeceğini umarak
rahatlarına bakmaya düşmüşlerdi. Hacı İlbey, Lala Şahin Paşa'nın
emrini dinlemedi, gece karanlığından yararlanarak askerlerinin
kendilerini sayıca fazla göstermek için iki meşale taşımalarını
istedi ve bu türden çeşitli taktiklerle kendi birliklerini sayıca
fazla göstererek; komutasındaki daha çok hafif süvari, akıncı,
şeklinde olan Osmanlı kuvvetleriyle Meriç'i çevreleyen bataklıkları
aşarak Haçlı kampına saldırdı. Bu gece saldırısını beklemeyen,
uykuda veya akşamki eğlenceleri dolayısıyla içkili olan Haçlı
ittifakı askerlerinin çoğu, Osmanlı ordusunun tamamının üzerine
geldiklerini zannedip, geldikleri yola doğru kaçıp çekilmeye
çalıştılar. Fakat bu geri çekilme bir paniğe dönüştü. Birçoğu sel
suları ile yüklü geniş ve derin Meriç'i yüzerek karşı tarafa geçmek
isterken boğuldu.
Sırpsındığı Muharebesi’nin kazanılmasıyla, Edirne ve Batı Trakya,
Osmanlı Devleti için daha güvenli hâle geldi. Meriç Nehri, Osmanlı
kontrolüne geçti. Balkanlar’daki Macar üstünlüğü kırıldı.
Bulgaristan vergiye bağlandı ve Bulgar İmparatorluğu’nun düşüşü ve
Bulgaristan'ın Osmanlı eline geçiş süreci hızlandı. Osmanlı ilk kez
Haçlı ordusunu yendi. Balkanlar’a geçiş kolaylaştı. Bununla
birlikte bu savaş Sırplarda intikam duygusu da uyandırdığından
Çirmen Savaşı’nın yapılmasında Sırplar için başlıca nedenlerden
biri olmuştur.rn
Hacı İlbey ise Lala Şahin Paşa tarafından, kimi kaynaklara göre
kendi emrini dinlemediği için kimi kaynaklara göre ise kendisi
kuvvet fazlalığından korkup padişahtan kuvvet isterken altındaki
bir kimsenin düşmana saldırması ve başarı kazanmasını içine
sindirememesi, mahcup duruma düşmesinden, zehirlenerek
öldürüldü.