Tarihte Bugün 15 Ekim
1961 - Uluslararası Af Örgütü Londra'da kuruldu.
rnUluslararası Af Örgütü veya Amnesty International (yaygın olarak
Amnesty veya AI), Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi ve diğer
uluslararası standartlarca belirlenmiş her türlü insan hakkını
savunma ve teşvik etmeyi amaç edinmiş uluslararası bir sivil toplum
kuruluşudur.
rnAI hiçbir devlet, siyasi ideoloji, veya dine bağlı değildir, kâr
amacı gütmez. Özellikle düşünce suçlularının serbest bırakılması,
siyasî suçlularının adil bir şekilde yargılanması, işkence, idam ve
tutuklulara gösterilebilecek her türlü zulmün bertaraf edilmesi,
siyasi cinayet ve adam kaçırma ve her türlü insan hakları ihlaline
karşı durulması konusunda çeşitli kampanyalar düzenler.
rn1977 yılında Nobel Barış Ödülünü kazanan AI bugün yaklaşık 2
milyondan fazla üye ve destekçisinin yanı sıra 5 milyondan fazla
aktivistiyle 216 ülke ve bölgede faaliyet göstermektedir.
Kuruluşundan bugüne kadar 44.600'den fazla tutukluyu savunmak ve
desteklemek amacıyla çalışmıştır.
rnELEŞTİRİLER: Uluslararası Af Örgütüne yapılan eleştiriler iki ana
grupta toplanabilir: seçilim ön yargısı, yani seçilime bağlı
tarafgirlik veya yan tutma, ve ideolojik ön yargı. Ek olarak birçok
hükümet ve devlet, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Çin, Taliban,
Vietnam, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere,
onu tarafgirlik, tek taraflı bilgilendirme ve güvenliğe karşı
tehditlerini hafifletici neden olarak değerlendirmemekten dolayı
suçlamıştır.
Seçilim ön yargısı, bir konu için örnek veya aday seçerken
tarafgirliğe neden olan ön yargı olarak tanımlanabilir.
Uluslararası Af Örgütü'nün göreceli olarak daha demokratik ve açık
ülkeler hakkında daha fazla rapor sunduğu genelce kabul edilmiştir.
Seçilim ön yargısı kanısı veya suçlamasının da kaynağı budur.
Örneğin örgütün İsrail'deki insan hakları ihlallerine olan
ilgisiyle Kuzey Kore veya Kamboçya'dakilerin
karşılaştırılamayacağı, bu ülkelere daha az odaklanıldığı iddia
edilir.
Seçilim ön yargısı: Destekçileri, örgütün amacının dünyada
gerçekleşen insan hakları ihlallerinin bir istatistiksel dökümünü
yapmak olmadığını savunurlar. AI'nin amacı (a) şartları
iyileştirebilecek baskı yaratmak için (b) mümkün olduğu kadar olay
(insan hakkı ihlali) kaydetmektir. Bu iki faktör, örgütün
hazırladığı raporların daha demokratik ve açık ülkelere ağırlık
vermesine neden olabilir, çünkü buralarda bilgi daha kolay
toplanabilir, bu ülkeler genelde insan haklarını korumaktan yana
tavır belirtmişlerdir ve de hükümetleri kamu oyunun tepkisine daha
duyarlıdır.rn
İdeolojik ön yargı: Muhafazakar Amerikalı eleştirmenler örgütün
raporlarının ve uygulamalarının siyasi anlamda sol kanadın
perspektifini yansıttığını dile getirmişlerdir. Bu iddiayı savunmak
için örgütün ABD liderliğinde yapılmış Irak savaşındaki insan
hakları ihlallerine ve olumsuz durumlara yaklaşımını örnek
gösterirler. Savaş ile ortaya çıkmış bazı insan hakları meseleleri
konusundaki endişelerini dile getirirken ABD'nin askerî harekatına
haksız bir eleştiri getirdiğini, oysa Saddam Hüseyin dönemindeki
insan hakları ihlalleri konusunda örgütün pek sesini duyurmadığını
öne sürerler. Bu konudaki yoğun eleştirilere örgütün
destekçilerinin verdiği cevap, Donald Rumsfeld'in Irak lideri ile
tokalaşırken, örgütün Saddam rejimindeki insan hakları ihlallerini
eleştirdiği, daha sonra Beyaz Saray Saddam yönetiminin yaptığı
insan hakları ihlallerine dair raporlar sunmaya başladığında ise
sunulan bu raporların tamamen AI raporlarını temel aldığı, oysa
ABD'nin 1980'lerde müttefiği olan Irak'a karşı çıkan bu raporları,
sunuldukları zaman, dikkate almadığıdır.