Zombi virüsü nedir, nasıl bulaşır? Zombi virüsü nerelerde görüldü?
Fransa'nın Aix-Marseille Üniversitesi'nden genetik profesörü Jean-Michel Claverie, Kuzey Kutbu'ndaki Permafrost'tan alınan örnekleri inceledi ve donmuş topraklardaki içeriklerin hala bulaşıcı olduğunu ortaya çıkardı. Bilim insanları, Kuzey Kutbu'ndaki permafrostun erimesinin ardından ortaya çıkabilecek 'antik zombi virüsleri'nin serbest kalma ihtimalinden ve bu durumun küresel bir salgına yol açabilecek potansiyel felaket boyutundaki sonuçlardan endişe duyuyor. İşte detaylar...
Fransa'nın Aix-Marseille Üniversitesi'nden genetik profesörü Jean-Michel Claverie, Kuzey Kutbu'ndaki Permafrost'tan alınan örnekleri inceledi ve donmuş topraklardaki içeriklerin hala bulaşıcı olduğunu ortaya çıkardı. Bilim insanları, Kuzey Kutbu'ndaki permafrostun erimesinin ardından ortaya çıkabilecek 'antik zombi virüsleri'nin serbest kalma ihtimalinden ve bu durumun küresel bir salgına yol açabilecek potansiyel felaket boyutundaki sonuçlardan endişe duyuyor. İşte detaylar...
2014 yılında ekibiyle birlikte donmuş topraktan elde edilen bir virüsü yeniden canlandırmayı başaran Claverie, İngiliz Guardian gazetesine yaptığı açıklamada mikropların binlerce yıldır donmuş toprakta gömülü olmasına rağmen halen tek hücreli organizmaları enfekte edebildiklerini belirterek "Artık somut bir tehditle karşı karşıyayız ve bununla başa çıkmak için hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu kadar basit" ifadelerini kullandı.
ON BİNLERCE YIL CANLI KALABİLİYOR
'Zombi virüsler' olarak da bilinen 'Methuselah mikropları' kuzey yarımkürenin yaklaşık yüzde 20'sini kaplayan donmuş topraklarda on binlerce yıl canlı kalabilmektedir.
Profesör Claverie, donmuş toprakların en önemli özelliğinin soğuk, karanlık ve oksijensiz olması olduğunu vurgulayarak "Bu biyolojik materyallerin korunması için mükemmel bir özellik. Bir yoğurdu buraya koyarsanız 50.000 yıl sonra hâlâ yenilebilir olabilir." dedi.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİN HİÇ GÖRMEDİĞİ MİKROPLAR
Bilim insanları, donmuş toprağın en derin katmanlarının, bir milyon yıl öncesine kadar Dünya'da yaşamış olan virüsleri muhafaza ettiğine inanıyor. Bu virüslerin ilk kez 300.000 yıl önce ortaya çıktığı düşünüldüğünde (insanların en eski atalarından çok önce) modern insanların tarih öncesi istilacılara karşı doğal bir bağışıklığa sahip olması imkansız hale geliyor.
Claverie de bu konuda uyarıda bulunarak "Bağışıklık sistemlerimiz bu mikropların bazılarıyla hiç temas etmemiş olabilir, bu başka bir endişe kaynağı. Bu virüslerin bize geri dönmesi artık bir senaryo değil gerçek bir olasılık haline geldi." dedi.
YENİ SALGINLARI TETİKLEYEBİLİR
Rotterdam'daki Erasmus Tıp Merkezi'nden virolog Marion Koopmans da benzer bir uyarıda bulunarak, "Donmuş topraklarda hangi virüslerin yattığını bilmiyoruz ancak bunların yeni salgınları tetikleyebileceğine inanıyorum. Bu gerçek bir risk" dedi.
Bilim insanları, antik patojenlerin modern dünyaya yayılması riskinden uzun süredir bahsediyor ve bunlarla mücadele etmenin son derece zor olacağını vurguluyor.