Aşık Mahzuni Şerif'i ölümünün 16. yılında anıyoruz!
Türk halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif'in doğum yeri kaç yaşında nerede öldüğü ve yaşam öyküsü ve gerçek adı merak ediliyor. Türk Halk Müziği'ne çok önemli katkı sağlayan büyük halk ozanı hakkında az bilinenler haberimizde...
Abone ol16. ölüm yıl dönümünde andığımız Aşık Mahzuni Şerif kimdir? Kaç yaşında ve nerede doğdu? soruları özellikle yaşı daha genç olan ve müzikle ilgilenen yurttaşlarımnız tarafından merak ediliyor. Türk Halk Müziği’nin büyük ustası hakkında tüm merak ettikleriniz ve kısa hayat hikayesini haberimizde bulabilirsiniz.
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF KİMDİR?
Şerif Cırık veya tanınan adıyla Aşık Mahzuni Şerif 17 Kasım 1939,Kahramanmaraş Afşin’de doğmuş,17 Mayıs 2002 Almanya Köln’de ölmüştür. Türk halk ozanıdır.
DOĞUMU VE EĞİTİMİ
Asıl adı Şerif Cırık olan Mahzuni Şerif, 17 Kasım 1939’da Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinin Berçenek köyünde dünyaya geldi. Soyu Horasan’dan Tunceli’ye göçen Ağuçan aşiretine dayanmaktadır.[1] Babasının adı Zeynel, annesinin adı Döndü’dür. “Şerif” adı, kendisi doğmadan önce ölen amcasının adına ithafen verilmiştir. Yazdığı bir dörtlükte doğum tarihi ve soyu hakkında şunları dile getirmiştir:
“Tevellüdüm merak ise miladî otuz dokuz
Kasımın on yedisinde Zeynel babadan geldim.
Döndü anaya rahmolmuş, ehlibeyt meftunuyuz
Ben faninin acısına, seyrü sefadan geldim”
Alembey köyündeki Lütfi Mehmet Efendi Medresesi’nda Kur’an eğitimi alarak okula eğitim hayatına başlamışken köylerine ilkokulun yapılmasıyla medrese eğitimini bırakarak ilkokula başladı. 1955 yılında, sonradan Ankara’ya nakledilen Mersin Astsubay Okulu’na kaydoldu ve 1959’da okulu bitirerek ordonat tekniker sınıfına ayrılarak Ankara Ordonat Tekniker Okulu’da eğitim almaya başladı. Burada okurken yapılan bir arama sonucu çantasında Alevi-Bektaşi ozanlarının şiirleri ve Marksizm ile ilgili kitaplar çıkmasıyla okuldan kaçtı ve bir daha geri dönmedi. 1961’da Kuleli Askerî Lisesi’nde gitti fakat maddi zorluklardan ötürü eğitimini yarıda bıraktı.
ÖZEL YAŞAMI
Mahzuni Şerif, ilk evliliğini dayısının kızı Emine ile imam nikahı olarak gerçekleştirmiştir ve bu evlilikten Züleyha adından bir kızı olmuştur. Ozan, eşinden mektup yoluyla boşanmıştır. İkinci evliliğini İtalyan asıllı Sovina (Suna) ile yapmıştır ve bu evlilikten Ferhat, Şirin ve Emrah adlarında üç çocuğu olmuştur. Suna’nın evi terk etmesinden sonra ozan üçüncü evliliğini Gaziantep’te bir ilkokul öğretmeni olan Fatma Hanım ile yapmıştır ve bu evlilikten Derya, Ali, Şeyda ve Yetiş adlarında dört çocuğu olmuştur.
ESERLERİ
Türk halk müziği sanatçıları tarafından söz ve besteleri sıklıkla kullanılmıştır. Araştırmacı Yazar Battal Pehlivan’ın Aşık Mahzuni Şerif’in yaşamı ve sanatı üzerine yaptığı incelemenin adı Dom Dom Kurşunu idi. Doğum yeri Berçenek’e ithafen yazdığı Oy Bizim Eller ve Acı Doktor bestelerinin yanı sıra Dom Dom Kurşunu, Yedin Beni, Yuh Yuh, Fadimem, Gül Yüzlüm, Ciğerparem, Mevlam Gül Diyerek, Merdo, Dostum Dostum, Han Sarhoş Hancı Sarhoş, Çeşmi Siyahım, Yalan Dünya, Ağlasam mı?, Abur Cubur Adam, Katil Amerika ve bu mezarda bir garip var Ekmek Kölesi gibi birçok bilinen eserleriyle tanınan Aşık Mahzuni’nin türkülerini Gülden Karaböcek’ten Zeki Müren’e, Zara ve İbrahim Tatlıses’ten Ahmet Kaya’ya, Mahsun Kırmızıgül’den Murat Göğebakan’a ve Selda Bağcan’a kadar birçok Türk halk müziği ve bazı pop müzik sanatçıları da okudu. Halk şiirine gönül veren ve konuşma dilini şiirleştiren Aşık Mahzuni’nin 453 plağı, 58 kasedi ve yayınlanmış 8 adet kitabı bulunuyor. Ayrıca TRT tarafından çekilmiş 2 adet belgeseli bulunmaktadır. 1989-1991 yılları arasında Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi. Sivas Dramı adlı türküsünü, 1993 yılında yaşanan Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenlere ithaf etmiştir.
ÖLÜMÜ
2001 yılının başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakım altına alındı. Mayıs ayında taburcu edildi. Ancak evli, sekiz çocuk, dört torun sahibi olan Mahzuni Şerif 17 Mayıs 2002 tarihinde Köln, Almanya’da vefat etti. Vefat ettiğinde, Devlet Güvenlik Mahkemesinde’ki davası henüz sonuçlanmamıştı. Mezarı Hacı Bektaş Veli Külliyesi’nin yakınındaki Çilehane adı verilen yerdedir.