BALKON
Hayır; balkon konuşmalarının gürültüsüne taşımak niyetinde değilim sizi. Ege ve özellikle İzmirliler için bir evin olmazsa olmazı balkon üzerine laflayalım istedim. Salgın nedeniyle daha da önem kazanan balkonlarımız üzerine..
Biraz etimolojik araştırma yaptığımda ‘ Balkon ‘ sözcüğünün kökenleri İtalyanca ve Fransızcaya; binalarda tasarlanıp kullanımı ise İran ve Mısır uygarlıklarına dek uzanmakta.
İzmirlilerin yüreklerini burkacak ama kanalizasyon sistemlerinin gelişmediği orta çağ Avrupa’sında tuvalet işlevi bile görmüş balkonlar..
Hristiyanlık ritüellerine baktığımızda; imparator ve imparatoriçenin katedrallerdeki dini ayinleri halktan yalıtılmış şekilde izledikleri yer olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte; İspanyolcada suya sabuna bulaşmadan, uzaktan olan biteni izlemek anlamına gelen ‘ balconear ‘ sözcüğü var ki bir önceki Papa Francis’in hışmına uğramış! Bir dönemin katedrallerinde hükümdar ailelerin ayin izlemek için kullandığı balkonu lanetlemiş hazretleri!. O’na göre balkonlardan olup biteni seyretmemek peygamberleri İsa gibi yaşama karışmak gerekiyormuş.. Bu ne yaman çelişki anne diyesim geliyor!.
Yaklaşık bir yıldır evlerimize hapsolmak zorunda kaldığımız dönemde bir sosyalleşme platformu olarak karşımıza çıkmakta balkonlar. Yan komşuyla iki kelamda bulunmak, sokağa çıkma yasağı uygulanan günlerde ( artık nereye bakıyorsa ) dışarıyla bağlantıyı sağlayan yegane araç halini almaktalar. Oturduğunuz binanın altında mahalle bakkalı varsa eğer; en bıçkın ve vahşi uluslararası ve ulusal marketlerin eve teslim uygulamalarıyla dalga bile geçebilirsiniz! Aşağıya bir sepet sarkıtmanıza bakar..
Girmeyeyim diyorum konuya ama; siyasi jargonda da edindiği önemli bir yeri var balkonun. Son dönemde seçim sonuçlarının kesinleşmesinin hemen ardından siyasilerin balkonlara çıkarak konuşmaları bildik olaylar haline geldi.
Literatüre İspanyolcadan giren ‘ cacerolazo ‘ var; balkonlarda tencere tava çalarak protesto yöntemi. Hani merhum Erbakan’ın ‘ Glu Glu ‘ dansı yapıyorlar diye küçümsediği!.
Yazıyı bağlamak üzereyken balkon komşum, değerli ağabeyim Mehmet Doğan çaldırdı telefonumu. ‘ Komşum tabağını al da balkona çık ‘. Ayıptır söylemesi; soğan kebabı yapmış. Tesadüfün iğne deliği durumu!.
Eh! Soğutmak olmaz..