Anasayfa /  Politika

Ekrem İmamoğlu'nun Erzurum tatiline Ak Parti'den tepki

CHP'li Ekrem İmamoğlu, kamuoyunda yapılan tüm eleştirilere rağmen Erzurum Palandöken Kayak Merkezi'ndeki tatilini sürdürdü. İmamoğlu, "Tepkilere karşı bir açıklamanız olacak mı?" sorusuna, "Biz şu an spora çıkıyoruz, yürümek gibi" yanıtını verdi. İmamoğlu ayrıca, "Tatil nasıl geçiyor?" sorusuna, "İyi bakın kendinize, sağ olun" karşılığını verdi.

Abone ol
Abone ol 29 Ocak 2020 18:38

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, açıklamalarda bulundu. Çelik, Belçika mahkemesinin PKK kararına sert tepki gösterirken, ABD'nin Ortadoğu planına ilişkin de "Filistin halkının meşru taleplerinin tamamen hiçe sayıldığı bir işgal planıdır." ifadelerini kullandı. Çelik, "Dün açıklanan Amerika’nın barış planı ölü doğmuştur." dedi.

Çelik, İBB Başkanı İmamoğlu'nun Erzurum'a tatile gitmesine ilişkin bir soruya da yanıt verdi ve "İstanbul Belediye Başkanı Elazığ’a gitmemiş. Erzurum’a tatile giderken Elazığ’a uğramış. Bunu pek çok yazarın da ifade ettiğini görüyoruz. Tabi burada bir afet durumu var, bütün afetle birlikte aziz milletimiz tek yürek olarak kalbi Elazığ’da olacak şekilde elinden gelen yardımları Elazığ’a ulaştıracak şekilde çaba göstermektedir. Bakanlarımız oradadır, oradan ayrılmamışlardır. Orada enkaz çalışmaları bitmesine rağmen köy köy gezerek çalışmalarını yürütmektedirler. Elazığ’a gitmek böyle olur. Orada tatile giderken oraya uğramak şeklinde yaklaşımın nasıl eleştiri aldığını, yanlış bulunduğunu biz de görüyoruz. Herkes kendine yakışanı yapar." dedi.

Çelik'in açıklamaları şöyle:

ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ

Kayıplarımızdan dolayı büyük bir üzüntü duyuyoruz. Burada bir millet olmanın tekrar hissettiren çok önemli sembolik anlamı çok yüksek çeşitli olaylarla karşılaştık. Her birinde insanlığımızla, milletimizle ilgili gurur duyacağımız hadiseler gördük. Tabi çeşitli olaylarda olduğu gibi burada da maalesef bu duygunun dışına çıkan, kendini kötünün hizmetine sokmuş ifadeler kullanan bir takım kimselerin olduğunu gördük.

Orada ortaya çıkan fedakarlık sahneleri hafızalarda sonsuza kadar kalacak. Diyarbakır annelerinin, kendi çocuklarını arayan annelerin Elazığ’daki ailesini kaybetmiş vatandaşlarımızla dayanışma içinde olması unutulmayacak anlardan bir tanesidir. Bir kere daha kaybedilen canlarımız için rahmet diliyoruz. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Orada görev yapan her kesimden, buradaki afette insanımızın yardımına koşan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

BELÇİKA'NIN TEPKİ ÇEKEN PKK KARARI

Maalesef Belçika’da bir takım gelişmeler yaşanıyor. Bunlar terör örgütü PKK’yı uluslararası normlarda devlet dışı aktör olarak tanımlıyorlar. İç mücadelede devlet dışı aktör demek meşru bir devlet işle bir terör örgütünü eş tutmak gibi hukukla, uluslararası hukuk normuyla izah edilemeycek kadar hukuk dışı insanlık dışı tutumdur. Belçika’da insani değerlerin teröre kurban edildiğini bir kez daha görüyoruz.

Avrupa’da uyuşturucu ticaretinin açık faaliyeti olan, AB’nin terör örgütü olarak kabul ettiği, çocukları dağa kaçıran; insanlık dışı her muameye imza atan, asker sivil pek çok insanımızı öldüren ve sürekli olarak terör örgütü faaliyeti içinde olan PKK’ya dönük olarak Belçika mahkemelerinin aldığı bu karar, mahkemelerin hukuki her türlü normdan uzaklaştığının ifadesidir.

Yarın bir gün Belçika’da bir terör örgütü çıksa, Belçika’daki asker sivil kişlieri öldürmeye kalksa, dağa kaçırmaya çalışsa ve başka bir ülke Belçika’daki terör örgütüne uluslararası hukuk normlarında iç çatışmanın tarafı olan devlet dışı bir aktör dese, bu Belçika için ne kadar meşruysa bu kararla yüzleşmeleri gerekir. Bu mantıkla bakarsanız bu karar DEAŞ’ı da terör örgütü olmaktan çıkarır.

PKK ile verdiği bu karar, DEAŞ’ı diğer terör örgütlerini her şeyi aklayan, hukuk karşıtı terör örgütleriyle kol kola bir yaklaşım içinde olduğunu gösteren bir karardır. Bu karara karşı, bu kararın siyasi sonuçlarına karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu akıldışı karara tepki göstermeye ve insan hayatının üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Bu karar Belçika için ağır bir lekedir.

ABD'NİN ORTADOĞU PLANI

Dün ABD Başkanı Trump, adına barış planı denen ama barışla ilgisi olmayan planı açıkladı. İsrail’in geçici Başbakanı Netanyahu ile yanyana bulunarak çeşitli olaylara referans vererek bir açıklama gerçekleştirdiler. Filistin halkına karşı buyurgan üslup herkesin dikkatini çekmiştir. Burada bir işgal planının açıklanmasıdır bu. Bu işgal planının karşısında Mahmud Abbas’ın tavrı açıktır. “Kudüs satılık değildir” diye tavır koymuştur. Filistinlilere soyut bir devlet vaat ediyor, toprağının nerede olduğu, başkenti nerenin olduğu belli değil. Kudüs’ü İsrail’in bölünemez başkenti olarak ilan ediyor. Arkasından da başkenti doğu kudüs olan soyut bir Filistin devletinden bahsediyor.

İsrailli yerleşimciler işgalciyken birden bire yerleşim sakinlerine dönüşüyorlar. Ama Filistinli mültecilerin asla kendi ülkelerine dönemeyecekleri maddesi kayda geçiriliyor. İsrail’in oluşturduğu saldırgan fiili tutumun yasallaştırılmasından başka bir şey ifade etmiyor bu plan. Barış planı değil, işgal planıdır.

İsrail’in bir ırkçı devlet haline sokulması, bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. ABD Başkanları şimdiye kadar İsrail ve Filistin tarafını bir araya getirmeye çalışırlardı. İlk defa bir ABD Başkanı Filistin tarafını hiç işine katmadan, Türkiye gibi güçlü bir ülkenin fikrini almadan böyle bir plan açıklanıyor. Bir kere iki tarafın birlikte olmadığı bir şeye plan denmesi mümkün değil. Dün açıklanan Amerika’nın barış planı ölü doğmuştur. ABD’li senatörlerin açıklamalarını izlerseniz, Amerika’nın tarafsızlık politikasının büyük bir yara aldığını söylüyorlar. Bazıları tam bir komedi diyorlar. ABD’de önemli gazeteler baktığınızda bunun hiçbir zemininin olmadığı, meşru bulunmayacağı açık ve net biçimde ediliyor.

SORU-CEVAP

SORU: Depremden sonra İBB Başkanı bölgeye gitti ancak sonrasında kayak merkezi ziyareti oldu. Sosyal medyada destekleyen de tepki gösteren de oldu. Sizin değerlendirmeniz nedir?

"İstanbul Belediye Başkanı Elazığ’a gitmemiş. Erzurum’a tatile giderken Elazığ’a uğramış. Bunu pek çok yazarın da ifade ettiğini görüyoruz. Tabi burada bir afet durumu var, bütün afetle birlikte aziz milletimiz tek yürek olarak kalbi Elazığ’da olacak şekilde elinden gelen yardımları Elazığ’a ulaştıracak şekilde çaba göstermektedir. Bakanlarımız oradadır, oradan ayrılmamışlardır. Orada enkaz çalışmaları bitmesine rağmen köy köy gezerek çalışmalarını yürütmektedirler. Elazığ’a gitmek böyle olur.

Orada tatile giderken oraya uğramak şeklinde yaklaşımın nasıl eleştiri aldığını, yanlış bulunduğunu biz de görüyoruz. Herkes kendine yakışanı yapar.

Burada bu parti devleti meselesini çok konuşuyorlar. Bu parti devleti, Türk siyasi tarihinde CHP patentli kavramsallaştırılmış bir atıftır. Ben daha önce de söyledim, bir parti düşünün; AK Parti’ye parti devleti diye bahsediyor ancak kendisinin İş Bankası hissesi var. Eğer CHP parti devleti konusunda bir tartışma açmak istiyorsa önce hisseyi hazineye devretmesi gerekir."

SORU: Vatandaşlar da soruyor, bizim paralarımız ne oldu, neden önlem alınmıyor diye. Kemal Kılıçdaroğlu bu para nereye gitti diye sordu, açıklamalarına ne dersiniz?

"Burada açık ve net biçimde şunları söyleyelim. Net olan şudur, bahsettiğiniz çerçevede toplanan vergilerin çok daha fazlası deprem konusundaki çalışmalar için harcanmıştır."

EKREM İMAMOĞLU NE DEMİŞTİ?

Ekrem İmamoğlu ise konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından paylaşımda bulunmuştu.

İmamoğlu, Tunceli'den sonra Erzurum'a neden geçtiğini anlatırken, fotoğraflar da paylaştı. İmamoğlu, eşi ve çocuklarıyla beraber yarıyıl tatilini değerlendirdiğini ifade etti.

İmamoğlu, "Yarıyıl tatili nedeniyle çocuklarım ve eşim ile birlikte dünya güzeli Erzurum’u hissetmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizin her köşesi başka bir değer, başka bir cennet. Türkiye kavganın değil sevginin merkezi olmalı. #Erzurum" diye yazdı.

 

Yorumlar