Muhammet Emin Akbaşoğlu Kılıçdaroğlu'na ateş püskürdü!

Akbaşoğlu, "Hem biz, hem de sayın Kılıçdaroğlu, önce 2002 verilerine göre 1 ay yaşayalım, sonra da 2019 verilerine, asgari ücretine göre beraber bir ay geçirelim; ondan sonra da karşılıklı olarak bir değerlendirelim bakalım, AK Parti nereye getirmiş alım gücünü" diye konuştu.

'Yalan ve çarpıtma' haberler

''Meclis'te basın toplantısı düzenleyen AK Partili Akbaşoğlu, son günlerde 'yalan ve çarpıtma' haberle şahsına ve partisine haksız ve yersiz ithamlarda bulunularak bir algı operasyonu yapılmak istendiğini ileri sürdü.''

"Linç girişimine ne yazık ki muhalefet liderleri de dahil oldu"

Doğru ile yanlışı, gerçek ile yalanı birbirinden ayırarak hakikati ortaya koymak için basın toplantısı yaptığını söyleyen Akbaşoğlu, "Yerel-ulusal düzeyde aynı amaca yönelik farklı bileşenleri ile sosyal medyadaki uydurma haberlere ve linç girişimine ne yazık ki muhalefet liderlerinin de dahil olduğu"na işaret ederek, gerçeği açıklamış olmasına rağmen onların da yalan, iftira ve linç kampanyasına dahil olmalarının son derece üzücü ve utanç verici olduğunu dile getirdi.

"Farklı amaçlar için kullanılmıştır"

Söz konusu konuşmasına ilişkin kamuoyunu doğru bilgilendirmek istediğini aktaran Akbaşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Konuşmamda; yaklaşık bir ay önceki seçim döneminde, 'AK Parti 2002'de asgari ücret ile ilgili çay simit hesabı yaparak iktidara geldi, ancak bugünkü durum 2002'den daha da kötü' şeklinde beyanatlarda bulunan bazı muhalefet liderlerinin yapmış oldukları gerçek dışı hesaplamaların yanlışlığını ve tutarsızlığını vurgulamak için kendilerine cevap verilmiştir. 2002 yılı ile 2019 yılı arasındaki asgari ücret mukayesesini doğru yapmak için verilen örnek, kendi bağlamından koparılarak farklı amaçlar için kullanılmıştır. Konuşmanın öncesi ve sonrasıyla bütünü izlendiğinde bu hakikat apaçık görülecektir."

"Video konuşmamdan bir ay sonra servis edildi"

Haberlere konu olan konuşmasının bütün haldeki videosunu ve 'yalan haberlere' konu olarak servis edilen kesilmiş videoyu basın mensuplarına izleten Akbaşoğlu, "Söz konusu video, konuşmamdan bir ay sonra servis edildi. Videonun baş kısmında, muhalefetin yaptığı çay simit hesabına cevap verileceğine ilişkin bölümün çıkartılıp, sadece asgari ücretle çay simit hesabı yapılan kısmının verilmesi ve bu kısmın da 'Asgari ücretli 3 öğün çay içsin simit yesin öyle geçinsin, dedi' şekline dönüştürülmesi en hafif tabiriyle art niyetli bir tutumdur, ahlaksızlıktır ve alçaklıktır" diye konuştu.

"Partisini itibarsızlaştırma suikasti"

Akbaşoğlu, bu çarpıtma haberler sonrasında şahsına yönelik hakaretlerden ziyade AK Parti'ye, yol arkadaşları ve gençlik yıllarından bu yana içerisinde bulunduğu davasına yönelik algı operasyonuna cevap vermesinin zaruri olduğunu kaydetti.

Şahsını ve şahsı üzerinden partisini itibarsızlaştırma suikasti olarak tanımladığı bu haberlerde, açık bir iftira ve yalan söz konusu olduğuna işaret eden Akbaşoğlu, şunları kaydetti:

"Biz, bu tarz kes yapıştır yöntemlerini 28 Şubat döneminden, bir de FETÖ'nün yaptığı ahlaksızlıklardan hatırlıyoruz. Bu çarpık kafa, Türkiye'ye yakışmıyor. Herhangi bir yanlışa düşmemek için Yüce Kitabımız Kur-an'ı Kerim'de belirtildiği üzere, 'Size birisi bir haber getirdiğinde onu iyice araştırmadan hüküm vermeyin.' ilkesi gereğince hareket edelim. Konuşmamda asgari ücretli kardeşlerimizi rencide edecek herhangi bir cümle sarf edilmemiştir, böyle bir cümle sarf etmek kimsenin haddine de değildir."

 "Kıyas yapılmıştır"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Akbaşoğlu, "Bu simit hesabı nereden aklınıza geldi?" şeklindeki soru üzerine, bu hususu muhalefet liderlerinin gündeme getirdiklerini söyledi.

Muhalefet liderleri ve siyasetçilerinin "2002 yılındaki asgari ücretle çay simit alımı, 2019 yılındaki asgari ücretle alıma göre daha iyi olduğu" yönünde beyanlarda bulunduğunu anlatan Akbaşoğlu, "Onların bu sözünün doğruyu, gerçeği yansıtıp yansıtmadığını, Çankırı'mızda toplulukla beraber, Çankırı'da çay simit kaç lira, asgari ücret kaç lira, 2002'de çay simite yetmeyen bir asgari ücret söz konusuyken bugünkü durum matematiksel olarak nedir, bu iki durumun kıyası yapılmıştır. Bu kadar. Çok açık bir durumdur" dedi.

"3 bin dolarlardan 10-11 bin dolarlara getirdik"

Konuşmasının yer aldığı videonun bütün halini anımsatan Akbaşoğlu, şöyle konuştu:

Sizler şöyle bir düşündüğünüzde, olup bitenin, bu senaryoların, linç kampanyalarının, itibarsızlaştırma çalışmalarının, bu konuşmayla uzaktan yakından ilgisi var mı? Yok. Buna muhalefet liderlerinin de katılması üzüntü ve utanç vericidir. Çünkü liderlik makamında, sosyal medya ağzıyla konuşulmaz. Gerçek araştırılır. Hakikat nedir bilinir, ona göre söz söylenir. Onların çağrısına da, Kılıçdaroğlu'nun çağrısına da 'hodri meydan' diyorum. Hem biz, hem de sayın Kılıçdaroğlu, önce 2002 verilerine göre 1 ay yaşayalım, sonra da 2019 verilerine, asgari ücretine göre beraber bir ay geçirelim; ondan sonra da karşılıklı olarak bir değerlendirelim bakalım, AK Parti nereye getirmiş alım gücünü. Herhalde bunlardan habersiz sayın Kılıçdaroğlu. Biz Türkiye'yi kişi başına düşen 3 bin dolarlardan, 10 bin-11 bin dolarlara getirdik. 230 milyar dolar olan Gayri Safi Milli Hasılamızı 850-860 milyar dolarlara çıkardık. 30 milyar dolarlar olan ihracatımızı 169 milyar dolara çıkardık. Türkiye'yi bir Türkiye iken, 3.5 Türkiye haline getirdik.

"Tayyip Erdoğan'dan örnek al"

Partisinin, bütün toplum kesimlerinin refah düzeyini artırmaya yönelik adımlar attığını, iktidarları döneminde yollar, barajlar, havalimanları ve hastaneler gibi muazzam hizmetler sunulduğunu kaydeden Akbaşoğlu, bu hizmetleriyle AK Parti'nin 31 Mart seçimlerinde 15. kez şampiyon olduğunu söyledi.

"Fit ol" yönündeki tavsiyesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik "fit ol" yönündeki tavsiyesine ilişkin de Akbaşoğlu, şöyle devam etti:

"Sayın Kılıçdaroğlu'na hatırlatayım ki ister fit ol ister olma; ama hakikat karşısında kendini lütfen bir toparla. Bir de tavsiyemiz olsun Sayın Kılıçdaroğlu'na: Hakikate de insanlığa da lütfen hakaret etme. Herkes hak ve hakikati ortaya çıkarmak ve ona insanların şahsiyetini rencide edecek, bir topluluğu rencide edecek sözler sarfı nazar etme konusunda duyarlı olmak zorunda. Lider olmak bunu gerektirir. Tayyip Erdoğan'dan örnek al."