'15 Temmuz'da sıkılan mermiler 12 Eylül 2010'da konuldu'
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı Malatya Şube Başkanı Sıddık Selçuk’u ziyaret etti. Daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ağbaba, 12 Eylül 1980 yılındaki askeri darbeyi hatırlattı.
Abone ol"VATAN, MİLLET, BAYRAK İÇİN EVLATLARINIZI, KENDİNİZİ
FEDA ETTİNİZ"
Polis evi içerisinde bulunan Şehit Aileleri Vakfı’nı CHP İl Başkanı
Enver Kiraz’ın beraberinde ziyaret eden Ağbaba, burada basın
mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kendilerinin yanında
olacaklarını, çocuklarını bu vatan için feda ettiklerini ifade eden
Ağbaba, cümlelerini şöyle sürdürdü:"Çocuklarınız her türlü övgünün
üzerindedir. Sizin yakınlarınız, evlatlarınız, çocuklarınız, sizler
bizim huzur içerisinde yaşamamızı, bayrağımızın ve vatanımızın
devamlılığını sağlamak için çalışan ve şehit olan insanlarsınız. İl
teşkilatımızla birlikte sizlerle birlikte olmaya ve sorunlarınızı
dile getirmeye çalışıyoruz. Sizler hem bizler hem vatan hem de
millet hem de bayrağımız için evlatlarınızı, kendinizi feda
ettiniz."
"ŞEHİTLERİMİZİ GAZİLERİMİZİ SİYASİ MALZEME OLARAK
DÜŞÜNMÜYORUZ"
Şehitler arasında ayrım yapılmasını kabul etmediklerini söyleyen
Ağbaba, cümlelerine şöyle devam etti: “Terörle mücadele ederken
gözünü kırpmadan, göz göre göre şehit olan insanlarla, diğer şehit
olan insanlar arasında ayrım yapılmasını ne vicdanen ne hukuken ne
de insani anlamda doğru bulmuyoruz. Bu, şehitlerimizin ruhunu
incitir. Şehitlerimize karşı saygısızlık yapmış oluruz. Bunu
gündeme getirdik, önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde (TBMM) gündeme getireceğiz. Bunu siyasi bir malzeme
olarak düşünmüyoruz. 15 Temmuz’da 249 şehidimiz oldu, 2 binin
üzerinde gazimiz var. Onları da şükranlar anıyoruz, onlarda bizim
şehitlerimiz. 15 Temmuz’daki sivil şehidimize ne veriyorsan, nasıl
bakıyorsan, Doğu’da teröre karşı mücadele ederken şehit olan
askerimize, polisimize de aynı hakkı tereddütsüz vermen lazım.
Bunun dışında bir şey düşünülürse yanlış olur. Bir milletvekili
sağlık olarak hangi haktan faydalanıyorsa, gazi ve şehit yakınları
da aynı haktan faydalanmalıdır. Bununla ilgili genel başkanımızın
imzasıyla da bir kanun teklifi verdik. Önümüzdeki günlerde
yenileyeceğiz."
"GÖNÜL İSTER Kİ MİLLETVEKİLLERİMİZ ŞEHİT AİLELERİNE
SAHİP ÇIKSINLAR"
Daha sonra Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı
Malatya Şube Başkanı Sıddık Selçuk’da ziyaretten dolayı
memnuniyetini şu cümlelerle dile getirdi: “Gönül ister ki
milletvekillerimiz şehit ailelerine sahip çıksınlar, devamlı hal ve
hatırlarını sorsunlar, bunu da vekilimizde görüyoruz. Bizi ziyaret
ettiklerinden dolayı kendisine çok teşekkür ediyoruz."
"12 EYLÜL 1980'DEKİ GİBİ ÖĞRETMENLER SÜRGÜN EDİLMEYE
BAŞLANILDI"
Ziyaretten sonra Basın mensuplarına açıklamalarda bulunana CHP
Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 12
Eylül’ün siyasi yaşamlarında ve Türkiye tarihinde iki önemli anlamı
olduğunu söyledi. Ağbaba şöyle konuştu: “Bunlardan birisi
Türkiye’de demokrasinin askıya alınmasını sağlayan binlerce insanın
mağdur edildiği 12 Eylül 1980 askeri darbesi. 50 kişi idam edildi,
650 bin kişi gözaltına alındı, 3 bin 854 öğretmen ile 120
üniversite öğretim görevlisinin işine son verildi. Bir milyon 683
bin kişi fişlendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl hapis cezası verildi.
937 film sakıncalı bulunarak yasaklandı. 30 ton gazete ve dergi
imha edildi. 23 bin 677 derneğin faaliyetleri durduruldu. Siyasi
partiler ve sendikalar kapatıldı. Bu rakamlar yabancı değil
maalesef son dönemde yaşadığımız rakamlara baktığımızda
karşılaştırdığımızda benzer rakamları görüyoruz. 15 Temmuz hain
darbe girişimiyle Türkiye karşı karşıya kaldı. 15 Temmuz bertaraf
edildi ama 20 Temmuz Olağanüstü Hal (OHAL) süreciyle birlikte yeni
bir sivil darbeyle yüzbinlerce insan mağdur edildi. Gazeteler
kapatıldı, FETÖ’yle hiç ilgisi olmayan öğretim üyeleri ihraç
edildi. 12 Eylül 1980’deki gibi öğretmenler sürgün edilmeye
başlanıldı."
"EVET’ OYLARI, UÇAKLAR TARAFINDAN MECLİSE BOMBALAR
ATILDI"
12 Eylül 2010’daki yapılan referandumunda yıldönümü olduğunu
hatırlatan Ağbaba, şu ifadelere yer verdi:" O referandum Türkiye’yi
15 Temmuz sürecine getirdi. Sandığa atılan ‘evet’ oyları, uçaklar
tarafından meclise bombalar atıldı. Boğaz köprüsünde sivil
insanların üzerine ateş edilen silahların içerisine konulan mermi,
12 Eylül 2010 akşamı konuldu. FETÖ’yle ilgili her alana girildi.
FETÖ baklavacıda, börekçide, topçuda, popçuda var siyaset kurumunda
maalesef bir ayıklanma yapılmadı. Türkiye’nin bir daha 12 Eylül
askeri darbelerini, bir daha 12 Eylül 2010’u yaşamaması için
herkesin biraz daha sorumluluk içerisinde hareket etmesi gerekiyor.
Türkiye’de darbelerin panzehri gerçek anlamda demokrasidir.
Demokrasi, sivil toplum örgütleri ne kadar güçlü olursa darbeler o
kadar geri plana atılır."
"12 EYLÜL RUHU HORTLAMIŞTIR"
CHP’li Ağbaba Bylock kullandığı tespit edilen kulüp başkanlarının
serbest bırakıldığını ifade ederek, "FETÖ’nün köşe yazarları
serbest bırakılıyor. FETÖ’ye yıllarca yandaşlık yapmış insanlara
dokunulmuyor. Bylock kullanan insanlar serbestçe geziyor.
Cumhuriyet Davası hukukun çöktüğü, adaletin yok edildiği, yargının
siyasetin emrinde olduğunu gösteren en önemli kanıttır. Cumhuriyet
yazarlarının cezaevinde bir gün bile tutulması Türkiye’deki
demokrasi ve adaletin ne anlama geldiğini gösteriyor. Bu durum, 12
Eylül 1980 ruhuna ait bir durumdur. 12 Eylül ruhu hortlamıştır."
şeklinde konuştu.