'Metal yorgunu olanlar, bilsin ki çelik yay gibi geliyoruz'
MHP'den istifa eden Koray Aydın, "Bizler, kuracağımız yeni partiyle Türk milletinin önüne yeni ufuklar açmaya geliyoruz. Bu yeni mücadeleye omuz vermeyi, milli bir vazife sayıyorum. Metal yorgunu olanlar, bilsin ki kurulmuş, çelik bir yay gibi geliyoruz. Rahat olanları, rahatsız etmeye geliyoruz" dedi.
Abone olKoray Aydın, Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, yeni kuracakları partiye ve MHP'den istifasına ilişkin açıklamalarda bulundu. MHP'den ihraç edilen Meral Akşener'in de katıldığı toplantıda konuşan Aydın, mücadele hayatının en anlamlı ve zorlu açıklamalarından birini yaptığını söyledi.
MHP yönetimine yönelik eleştirilerde bulunan Koray Aydın, "Biz ülkücülerin mücadelesi, milletin ve devletin yüceltilmesi gayesinden ibarettir. Bu gaye, her türlü çıkar ve hesabın önünde gelir. Ben, Koray Aydın olarak bütün bir ömrümü Başbuğ Alparslan Türkeş'in yanında ve yolunda geçirmiş; milliyetçi ve ülkücü hareketin bekası için gündüz oturmamış, gece uyumamış bir kardeşinizim. Türkeş Bey'e genel sekreterlik ve evlatlık yapmış bir ülkücüyüm. MHP ve ülkücü hareketin kuruluş ilkeleri ve ülküleri mevcut yönetim tarafından ne yazık ki terk edilmiştir. Gönül seferberliği ilkesinden vazgeçilmiş, sırf farklı adayı destekledikleri için partili kardeşlerimiz baba ocaklarından kovulmuş ve nihayet başkalarına gösterilen engin hoşgörü ülküdaşlarımızdan esirgenmiştir" diye konuştu.
"UCUBE MAHKEME KARARIYLA YOLUMUZ KESİLDİ"
MHP yönetimi tarafından partide kıyım yapıldığını savunan Aydın,
"Bizler Olağanüstü Kurultay sürecinde, MHP'nin Sayın Genel
Başkanı'na maksadı ve terbiye sınırlarını aşan tek bir söz bile
hiçbirimiz söylemedik. 'Ya bir yol bul, ya bir yol yap ya da bu
yoldan çekil' dedik kendisine. MHP yönetimi, iktidar sahipleriyle
bir olup, ülkücü hareketi yok saydı. Olağanüstü Kurultay için yasa
ve tüzükte belirtilen sayının 3 katı kadar imza toplanmasına rağmen
kurultayımız yapılmadı. Ucube bir mahkeme kararıyla yolumuz
kesildi. Sonrasında MHP'de kıyım başladı. Tarihin, hiç kimsenin
yapamadığı bir ülkücü kıyımı yaşandı. Bizimle birlikte dava
nöbetinde bir ömür geçirenlerin MHP için dile getirdikleri görüş ve
önerilerin bu yönetim indinde zerre kadar kıymet-i harbiyesi
kalmamıştır" dedi.
"ÜLKÜCÜ HAREKETİN KADERİNİ TEK KİŞİNİN KARARINA BAĞLAMANIN ADI
'ÜLKÜCÜLÜK' OLAMAZ"
MHP'ye duyulan güvenin halk nezdinde sarsıldığını dile getiren
Koray Aydın, şunları söyledi: "Partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle
ülke yönetimi tek adama verildiği gibi bu sürece kayıtsız, şartsız
desteğini ortaya koyan MHP'de de artık tek adam yönetimi maalesef
kalıcı hale gelmiştir. MHP tek bir kişinin partisi haline
getirilmiştir. MHP başkalaştırılmıştır. Ortada kala kala MHP'nin
sadece ismi bir de mahzun 3 hilali bırakılmıştır. Ülkemizin
kaderini tek bir kişinin dudaklarından çıkacak karara bırakmanın
adı demokrasi, hürriyetçilik ve şahsiyetçilik ilkesini yok sayarak
MHP ve ülkücü hareketin kaderini de tek bir kişinin kararına
bağlamanın adı 'ülkücülük' olamaz. Yönetim, iktidarın dümen suyuna
girmiş bir MHP içinde kalarak, ülkemizin göz göre göre otoriter tek
adam rejimine sürüklenmesini önlemenin maalesef artık imkanı
kalmamıştır. İzlenen politikalarla hareketin şahsiyetiyle
oynanmaktadır. MHP'ye duyulan güven, maalesef halk nezdinde yerle
bir edilmiştir. Bunu yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur ve haddi
yoktur"
"YENİ MÜCADELEYE OMUZ VERMEYİ MİLLİ VAZİFE SAYIYORUM"
Kurulacak yeni partiye destek vermeyi, milli bir vazife olarak
değerlendiren Aydın, şöyle konuştu: "Uzun uzun düşündüm. Dava
arkadaşlarım ve ailemle istişare ettim. Nihayet siyasi hayatımın
belki de en zor kararını verme noktasına geldim. Kanaatim odur ki
millet ve devlet bekası, her türlü bağ ve taassubun üstündedir.
Cesaret ve atılganlık göstermek, yeni bir yol bularak, gerekirse
demir dağı eritmek, aydınlık geleceğin mimarı olmak demektir.
Hiçbir çıkar ve hesap gütmüyorum. Olacaklarım, hali hazırda
olduklarımdan fazla değildir. Tek muradım, çocuklarımıza ve
torunlarımıza daha müreffeh bir Türkiye Cumhuriyeti bırakabilmek
için son nefesime kadar mücadele etmektir. Ben, yolda olmayı
varmaktan üstün sayanlardanım. Bu yeni mücadeleye omuz vermeyi
milli bir vazife sayıyorum. Bilinsin ki bu mücadele bir
gereklilikten doğmuştur. Türkiye, sivil bir siyasi hareketi
hasretle beklemektedir. Bu hareket, muhakkak ki iktidar olacaktır.
Yeni Türkiye masallarıyla girilen dehlizlerden çıkılacak, insanımız
emniyetli ve adil bir Türkiye'de güvenle yarınlarına bakacaktır.
MHP'de kalan bütün ülküdaşlarıma varsa hakkımı helal ediyor,
onların da haklarını helal etmelerini rica ediyorum. MHP yönetimine
de arınma, temizlenme ve iktidara yürüme konusunda başarılar
diliyorum"
"RAHAT OLANLARI, RAHATSIZ ETMEYE GELİYORUZ"
Yeni partilerinin vaatlerini sıralayan Koray Aydın, "Bizler
kuracağımız yeni partiyle Türk milletinin önüne yeni ufuklar açmaya
geliyoruz. Terörün kökünü kazımaya, yoksulluğu yok etmeye ve
işsizliğe çare bulmaya geliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
kurucu ilkelerini korumaya, Türk milletinin milli ve manevi
değerlerini hakiki manada ihya etmeye, vatanımızın birliğine ve
bütünlüğüne sahip çıkmaya; ayrımcılığa, ötekileştirmeye,
haksızlığa, hukuksuzluğa ve her türlü adaletsizliğe son vermeye
geliyoruz. Her önüne gelene aldanan; ama yıllar yılı milletimizi
türlü hilelerle aldatan bu pişkin iktidardan da sandık önünde hesap
sormaya geliyoruz. Metal yorgunu olanlar, bilsin ki kurulmuş, çelik
bir yay gibi geliyoruz. Rahat olanları, rahatsız etmeye geliyoruz"
diye konuştu.
MERAL AKŞENER: BÜYÜK YÜRÜYÜŞÜ BUGÜN BAŞLATACAĞIZ
Türkiye'ye ve Türk siyasetine önemli bir seçenek oluşturmak için
yola çıktıklarını belirten Meral Akşener ise şöyle konuştu:
"Bugün, benim geldiğim yerdeki çocukların üzerinde yapılan
araştırmada çıkan sonuç budur: Bir üçgen düşünün. Başında ümit
eşittir ümitsizlik. Üçgenin bir ucunda kader, bir ucunda keder var.
Bu çocuklara hayal kurduramıyoruz. Israrla 'Bir hayal kurun'
dendiğinde hayal kuramadıkları ortaya çıktı. Biz hayaller kurardık
eskiden hem kendimiz hem ülkemiz için. Bugünün o gençleri, hayal
kuramadıkları gibi bizden daha yaşlı bir dile sahiptir.
Soruyorsunuz o gençlere diyor ki 'kader, kısmet, nasip, sağlık
olsun'. Hepsi bir babaanne, anneanne, dede lisanına sahipler. 15
yaşında evlendirilmiş, 18 yaşında 2 çocuğu olan genç kadınlara
ısrar ettik. İlle bir hayal kur, dedik. Kurulan hayal nedir? 'Bir
kuş olup, uçak; bu ülkeden gitmek istiyorum'. İşte aldatılanların,
aldatanların, kandıranların ve kandırıkçıların ülkemizin gençlerini
getirdiği nokta budur. Bu yolculukta çok büyük bir gücü birlikte
harekete geçireceğiz. Bir büyük yürüyüşü bugün başlatacağız"