2017 Ramazan Bayramı tatili kaç gün olacak? Ramazan bayramı hangi gün?

Bu yıl 27 Mayıs’ta başlayan mübarek Ramazan ayınınBağlantıüçüncü günündeyiz.  bugün İstanbul için iftar saati 20.35, sahur saati ise 03.33’tür. Bu ayda kurulan iftar ve sahur sofralarına komşular, dostlar ve akrabalar davet edilir.

Böylece insanlar arasındaki ilişki kuvvet kazanır ve güçlü bir bağ oluşması sağlanır. İslam’ın beş şartı şunlardır; kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek ve oruç tutmaktır. Ramazan ayında tutulan oruç İslam’ın şartlarından birisini oluşturur.

RAMAZAN BAYRAMI TARİHLERİ

Ramazan Bayramı Arefe günü – 24 Haziran Cumartesi

Ramazan Bayramı 1. Günü – 25 Haziran Pazar

Ramazan Bayramı 2. Günü – 26 Haziran Pazartesi

Ramazan Bayramı 3. Günü – 27 Haziran Salı

RAMAZAN AYININ ÖNEMİ

Ramazan ayında rahmet kapıları sonuna kadar açılır. Bu ayda insanların arasındaki yardımlaşma ve dayanışma daha da artar. Sevgi, saygı, kardeşlik, sabır güç kazanır ve birlik, beraberlik duyguları pekişir. 21 Haziran Çarşamba gününe denk gelen Kadir Gecesi de bin aydan daha hayırlıdır. Ramazan ayında tutulan oruçların sevabı çok büyüktür. Ramazan’da tutulmayan bir günlük oruç Ramazan dışında tutulsa bile o bir günlük orucun yerini tutmaz. Özürsüz olarak oruç tutulmaması büyük günahtır. Oruç tutamayan kişilerin bir mazereti varsa oruç tutmamaları günah sayılmaz.

Bu ayın başlangıcı rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennemde kurtuluştur. Oruç ayı olan mübarek Ramazan ayında birçok hikmet bulunur. Ferdi ve sosyal olarak yararlar bulunur. Tutulan oruçlar ile yalnızca bedenin aç bırakıldığı düşünülmemelidir. Oruç tutanların yaşadıkları açlık hissi ile yoksul insanların durumları daha iyi anlaşılır hale gelir. Böylece onlar için daha fazla yardım edilir. Oruç tutulan süre zarfında Allah’ın vermiş olduğu nimetlerin değeri anlaşılır ve bu nimetler için de şükür edilir. Ramazan ayında kurulan sahur ve iftar sofraları sayesinde insanlar arasında bulunan bağ daha fazla kuvvetlenir.

Ramazan kelimesi anlam olarak iki anlama gelir. Bu anlamlardan birincisi, yaz mevsimi sonunda ve sonbahar mevsimi başlangıcında yağan ve yerde bulunan tozların temizlenmesini sağlayan yağmur demektir. Yağmurun yeryüzündeki kirleri temizlemiş olduğu gibi insanın işlemiş günahlar da Ramazan tarafından silinerek süpürülür.      

Ramazan’ın kelime olarak ikinci anlamı ise; güneşin o şiddetli harareti karşısında taşların yanarak kızmasıdır. Bu kızgın yerlerde insanlar yürümek istediklerinde insanların ayakları yanar. Zahmet ve meşakkat çekilir. Buna benzer olarak da Ramazan ayında oruç tutan insanlar, açlık ve susuzluğun oluşturduğu hararete katlanırlar. Kızgın yerlerde gezilmesi sonucunda insanların ayaklarının yandığı gibi Ramazan ayı ile de müminlerin günahları yanarak yok olur.

Ramazan ayının insanlar için önemi ve bu mübarek ayda insanlar tarafından tutulacak olan oruçların önemini belirten hadisi şeriflerden birkaç tanesi şunlardır;

Kim Allah rızası için bir gün oruç tutarsa, Allah onu yetmiş sene Cehennem ateşinden uzaklaştırır.

Ramazan ayında orucunu tutup Şevval’den de altı gün tutan kimse tüm sene oruç tutmuş gibidir.

Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır.

Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar. Oruçlu için iki çeşit sevinç vardır. Bunlardan bir tanesi orucu açtığı zamanki sevincidir. Bir diğeri ise Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.

ORUCU BOZMAYAN DURUMLAR NELERDİR?

Ramazan ayında oruç tutanların en çok sorduğu sorulardan birisi de orucu nelerin bozmadığıdır. Kişinin kendi isteği olmadan kusması, kendi isteği olmadan boğazına Duman ve toz girmesi, uyurken ihtilam olunması, birisine dokunmadan ve onu öpmeden sadece bakıp düşünülerek boşalma olması, kişinin karısını yalnızca öpmesi, dişlerin arasında kalmış olan nohut miktarından az kırıntının yutulmuş olması, ağızda bulunan tükürüğün yutulması, ağıza gelmiş olan balgamın yutulması, ağıza alınan ilacın tadının boğazda hissedilmesi, kan aldırılması ve gözlere ilaç damlatılması gibi durumlar kişilerin orucunu bozmayan durumlardandır.

SAHURUN ÖNEMİ NEDİR?

Ramazan ayında sahura kalkılmaması günah olarak sayılmaz ancak sahura kalkılarak sahur yapılması büyük sevaptır. Sahur vakitlerinde yalnızca bir yudum su içmek için bile olsa kalkılması gerektiği belirtilir. Sahura kalkmanın iki çeşit bereketi vardır. Bunlardan birincisi sahur yemeği yiyenler gündüz vakitleri oruç tutarken daha az sıkıntı çekerler. Oruca karşı daha dayanıklı olurlar. Böylece Allah tarafından o kişinin yediklerine ve rızkına bolluk, bereket ihsan edilir. İkinci olarak da, seher vakitlerinde uyanık kalınması insanların ibadete, duaya ve zikir etmelerine fırsat tanınmasını sağlar. Çünkü sahura kalkılmazsa o bereket dolu saatler uykuyla geçirilecektir. Bu da manevi olarak daha az pay alınmasına neden olacaktır. Peygamber efendimiz sahur yemeğinin yenilmesine ilişkin olarak; ‘’Sahur yemeği yiyin, zira sahur yemeğinde bereket vardır.’’ buyurur.

Sahur vakitlerinde Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) sahuru yemeğini geciktirirdi. Sahur yemeği için imsak vaktine yakın zamanı bekler ve o zaman yiyip içerdi. Çünkü sahur vaktinde ne kadar geç yemek yenilirse acıkma da o kadar gecikir. Bu da oruca karşı daha fazla dayanıklı olunmasını sağlar.