Görünen o ki, bu sene okullarımız ev, sınıfımız odamız, sıralarımız da ders çalışma masamız olmaya devam edecek.  Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk 31 Mayıs’a kadar eğitim öğretimin online devam edeceğini duyurdu. Kimimiz üzüldü kimimiz sevindi sanırım ama burada hangi duyguları hissettiğimizden ziyade ön planda olan süreci mantık ve planlı yol işleyişimizle sürdürmemizdir.

Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi sınav öğrencilerimiz için bakanımız ikinci dönem sınav konularından sizleri muaf tuttuklarını belirterek sınav öğrencilerimize muhteşem bir kolaylık sağladı. İkinci bir açıklama ise,  bu yıl sınıfta kalmanın olmayacağı bilgilendirmesi oldu. Bu da sizleri baya bir rahatlattı zannediyorum.

Bakanımızın bu açıklamayı erken yapmasının nedeni, siz öğrencilerimizin ne kadar sıkıldıklarını bilmeleri ve sizleri biraz olsun mutlu etme çabalarıdır. Ama biz insanoğlu rahatlığı gördüğümüz zaman biraz gevşeriz… boş veririz… Dolayısı ile sizlerde de “gevşemeler, biraz boş vermeler, çalışırım ya”lar başlamıştır bile

Bunu yapabilirsiniz tabi. Bu bir seçim ve özgür irade ile yapılan bir seçim. Fakat yapılan her seçimin bir önü ve de arkası vardır. Önümüze baktığımızda, kısa vadede işler yolunda gibi görünebilir ama uzun vadeli sürece baktığımız da bu sene evde iken öğrenmeniz ve geçmeniz gereken derslerin konuları üst sınıflarda başka konularla bağlantılı olarak karşınıza çıkacaktır.

O konular da sonra başka konularla bağlanacaktır. Ya da bazı konular başka konular ile bağlantı kurmayacak, sadece direk LGS ya da YTY, AYT ile bağlantı kurup, karşınıza sınav sorusu olarak çıkacaktır.

Benim bu hayatta öğrendiğim bir şey varsa o da öğrenilmesi ya da yapılması gereken illa öğrenilecek ya da yapılacak. Neyi ne kadar ertelediğiniz sizin yolunuzu ne kadar uzattığınızı gösterir sadece.

Bu dönemi iyi değerlendirelim. Nasılsa evdeyiz. Zaman başka nasıl geçer

Sevgilerimle