50 KÜSUR

Onlu yaşlarımdayken babam kırklarını sürüyordu. Kırklarını süren biri olmak ne kadar uzaktı bana!. Efendim, zaman felsefesindeki  bilişsel süreçler ile Augustinus’un; şaka şaka!..  Şaka olmayan şeyler  de var ama!. Önümüzdeki haftanın hayırsız bir gününde sene-i devriyemi  idrak edeceğim..

Küsuratı da yazayım da  ‘ Teaser ‘ alt yapılı olmaktan çıkaralım olayı!.  53 olacağım efendim. Yanisi, bir yaş daha alacağım. Her ne kadar içimdeki çocuk büyümese, yaşama sevincim ( hiiç ama hiç ) küçülmese, yaşımı öğrenen ( genelde esnaf ) afilli maşallahlar çekse de  zamana hükmetme şansımız yok.  Yaşadığım kadar yaşayamayacağım gün gibi ortada. Hani ( haşa ) bir pazarlık olsa, yarısına anında imzamı atarım; ayrı!.

Olumlu yönden bakmak isterim. Sonuçta kendi elli üç yaşım!. Herkesin elli üçü kendine; değil mi ya!. Sabah uyandığımda uzun uzun gerinmemin ardından, aynada ilk kendimle konuşuyorum :

‘’ Günaydın lan!. Fena görünmüyorsun.. ‘’

Sesler  var hayatımızda, tıkayamıyoruz ki kulaklarımızı! Merhum babam, ellilerini sürerken çocuk seslerinden rahatsız olurdu. Bir şey de söyleyemezdi; ama rahatsızlığını hissederdim.. O dönemlerde yirmili yaşlarının baharındaki bendeniz kınardım adamı.. Şimdilerde kuş, deniz, bilemediniz ağustos böceği seslerinin meftunu oldum gari!. Diğerlerinin frekansları bazında küfürümsü ifrazatlar hasıl oluyor zihnimde; affedin..

Çok insan var hayatımda. Dahasına ihtiyacım var mı bilmiyorum!. Belki gücüm yoktur.. Yirmi yıl önce uğraşırdım; bir cevher var bunda, biraz daha kazayım diye!. Şimdiyse kişiliklerin üzerine sinmiş tozu üfleyecek dirayeti bile bulamıyorum. Sevgi pınarlarım yetmiyor olabilir mi? Kendime çevirdiğim silah gibi bu itham, farkındayım. Ama, o namlunun soğukluğu ve tehtidinde bile  ‘ saçmalama ‘ diyemiyorum kendime!.

Hor görülmeyeceğime inanıyorum, en azından bundan sonra.. Birlikte olmaktan hoşlandığım, kendime bir şeyler katabildiğim, kendilerine de bir şeyler katabileceğim dost ve arkadaşlara ayrılmış localar var gönlümde.. Salonu kapatmaya niyetliyim!.   

Okuyacağım sürüyle kitap var daha. Yazacaklarım ona keza!. İhtiyarlamıyorum ben, yaş alıyorum falan bir yere kadar!.  Bugüne değin ettiğim lakırdı değildir  ‘ Zamanım yok  ‘ sevimsizliği.. De, eriyor zamanım be kardeşim..

Karya’nın tam sinesindeyim, her şeyin farkındayım!.

Ege’nin tuzu çalınmış gözlerle bakıyorum gari dünyaya.. Heraklia, Bargilya, Stratonikeia’yla çevrili bedenim ve zihnim..

Yarış Atı koşmayacak gari!.

Soranlara  ‘ Yılkı ‘ dersiniz artık O…

 

Yorumlar