Abdullah Gül'ün kalemi Fehmi Koru'dan skandal sözler
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yakınlığıyla bilinen gazeteci Fehmi Koru; Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Mustafa Yeneroğlu üzerinden AK Parti'yi hedef aldı.
Abone olAbdullah Gül'e yakınlığıyla bilinen gazeteci Fehmi Koru, yeni parti hazırlıklarını sürdüren eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile ilgili açıklamalarda bulundu.
"Görüş farklılıkları..." iddiası
Davutoğlu ve Babacan'ın ayrı parti kuracak olmalarını görüş farklılığı olarak nitelendiren Koru, TBMM'de düzenlediği basın toplantısının ardından AK Parti'den istifa eden İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ile ilgili de AK Parti'yi hedef aldı.
AK Parti'de iken CHP ağzıyla partisini ve tabanını eleştiren Yeneroğlu'na sahip çıkan Fehmi Koru, "Mustafa Yeneroğlu, AK Parti’de milletvekili ve MYK üyesi bulunduğu şu birkaç gün öncesine kadar, 'AK Parti eleştiriden hoşlanmıyor' türü yorumlar yapılmasını varlığıyla engelliyordu." diye yazdı.
İşte Koru'nun, Davutoğlu, Babacan ve Yeneroğlu üzerinden AK Parti'yi hedef aldığı yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Yeni oluşumlar diye bilinen Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’nun partileşme çalışmalarının temelinde görüş farklılaşması yatıyor. Farklılaşan görüşlerine rağmen parti içerisinde kalmayı düşünebilirlerdi, uzunca bir süre bunu yaptılar da; ancak seslerini kısmak zorunda kalmaları tahammül sınırlarını zorlamış olmalı.
Mustafa Yeneroğlu istendiği için partisinden ayrıldıktan sonra birdenbire ‘kötü adam’ haline getirildi. Bir hafta içerisinde oldu bu da. Partinin yönetim kadrolarında yer alanlar ekranlardan doğrudan hücuma geçtikleri gibi siyasi kimlik taşımayan iktidar unsurları bile kendisini hedef alan açıklamalar yapmaktalar.
En anlamadığım hücum konusu, eleştirilerini parti içerisinde bulunduğu dönemde yetkili organlarda dile getirmemiş olması…
Sürekli yayınladığı mesajlar ve kendisine uzatılan mikrofonlara söyledikleri hep eleştirel yaklaşımlardı; o yetkili organlarda üye iken, katıldığı toplantılarda, diğer üyeler Yeneroğlu’na eleştirilerini hatırlatarak sorular yöneltmemiş olabilirler mi?
Yeneroğlu’nun istifaya zorlanması yeni oluşum çalışmalarının yerindeliğine yeni bir kanıt teşkil ediyor. Farklı görüşlere tahammül edilmeyen bir partide farklı görüş sahiplerine gösterilen yol oradan ayrılmaları ise, ayrılanlar için tek çare de yeni bir parti çatısı altında buluşmak değil midir?"