AK Partili Ünal: Grup başkanvekilliği soytarılık yapma yeri değildir
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Mahir Ünal, Meclis'te 23 Nisan özel oturumundaki gerginlikle ilgili CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e tepki göstererek "Grup başkanvekilliği soytarılık yapma yeri değildir, bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na parmak sallama yeri değildir. Böyle bir terbiyesizlik, edepsizlik, böyle bir hadsizlik olamaz" dedi.
Abone olAK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, Cumhurbaşkanı ve AK
Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Mahir Ünal, toplantının devam
ettiği sırada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Ünal, AK
Parti'de milletvekili aday adaylığı başvurularının bugün itibarıyla
başladığını, 29 Nisan Pazar günü sona ereceğini söyledi.
'GRUP BAŞKANVEKİLLİĞİ SOYTARILIK YAPMA YERİ
DEĞİLDİR'
Daha sonra TBMM'deki 23 Nisan özel oturumunda yaşanan gerginliğe
değinen Mahir Ünal, şunları söyledi: "Maalesef erken seçim
tarihinin belli olmasıyla birlikte muhalefet cenahında Türk
siyaasetinin bütün hastalıkları birer bire nüksetmeye başladı. Ve
maalesef dünkü 23 Nisan özel oturumu, bu bakımdan tam bir ibretlik
durum oluşturdu. Özellikle bu 23 Nisan özel oturumunda, yabancı
misyon şeflerinin, büyükelçilerin önünde TBMM'nin mehabetine uygun
olmayan bir dil ve üslubu ana muhalefet partisi genel başkanının
kullanması son derece üzücü olmuştur. TBMM'nin 20 Temmuz'da aldığı
kararı, TBMM çatısı altında konuşan bir genel başkanın sivil darbe
olarak nitelendirmesi, kontrollü darbe olarak nitelendirmesi zaten
her şeyi özetleyen bir durum. Şunun da bilinmesini isteriz ki, grup
başkanvekilliği soytarılık yapma yeri değildir, grup
başkanvekilliği bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına parmak sallama
yeri değildir. Her şeyden önce bir siyasi hareketin liderine, bu
milletin yüzde 52 oyla seçtiği cumhurbaşkanına birilerinin parmak
sallama hakkı da yoktur, haddi yoktur. Herkese, parmağına sahip
çıkmasını öneriyoruz ve şunu da biliyoruz ki o parmağın arkasındaki
irade o parmağın sahibine ait değildir. Kime yaslanarak o parmağı
salladıklarını biz çok iyi biliyoruz. O sallanan parmak bu aziz
millete sallanmış demektir. Cumhurbaşkanımıza parmak sallayanlar
şunu çok iyi bilsinler ki eğer biz, iktidar sorumluluğumuz olduğu
için, aman Meclis çalışsın, aman istikrar bozulmasın, aman başka
ülkelerin büyükelçilerinin önünde Meclis'in mehabetine zarar
gelmesin diye susuyorsak, bunu birileri bir zaaf ya da zayıflık
zannetmesin. Böyle bir terbiyesizlik, edepsizlik, böyle bir
hadsizlik olamaz. Bunu asla kabul etmeyiz."
'KENDİSİNDEN MUSA DA OLMAZ, FİRAVUN DA OLMAZ'
Ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren
Ünal, şunları söyledi:
"Bugün kalkmış Hazreti Musa olmaktan bahsediyor, bizi 'Firavun'
diye nitelendiriyor. Firavun'u bilmez, Musa'yı bilmez. Musa olmak
ne demektir bunu bilmez. Kendisinden Musa olmaz, kendisinden
Firavun da olmaz çünkü Firavun da bir şahsiyettir. Kendisinden olsa
olsa Musa'nın kavmine ihanet eden Samira olur. Yine bugün Kemal
Kılıçdaroğlu, faiz, tefecilik, İngiltere'de faiz lobilerine bizim
verdiğimiz faizlerden bahsetti. Ben ona şunu hatırlatacağım
tekrardan. Biz iktidara geldiğimizde toplanan her 100 liralık
verginin 86 lirası faize gidiyordu. Şimdi toplanan her 100 liralık
verginin 12 lirası faize gidiyor. Bunu daha da aşağı çekeceğiz.
Şimdi, o gün mü; bugün mü? SSK Genel Müdürlüğü döneminde insanlar
hastaneye girmek için 25 bin lira ödeyip galoş alıyorlardı. Henüz
biz iktidar olmamıştık ve liradan 6 sıfır atılmamıştı. Şimdi bu 25
bin liradan yola çıkarak, onların döneminde, bunun genel müdür
olduğu dönemde faizlerine nerede olduğunu, enflasyonun nerede
olduğunu, Türk parasının nasıl pul olduğunu, o dönemde durum buyken
bizim dönemimizi faizcilikle itham ediyor. Bu da kabul edilebilir
bir şey değil. Kasetle gelen 15 Temmuz kaçkını birisinin kayığından
bahsediyoruz. Birileri bu kayığa binmek istiyorsa onlara da ayrıca
hayırlı olsun diyoruz."
'DEMOKRAT PARTİ VE HÜDA-PAR İLE GÖRÜŞME SÖZ KONUSU
DEĞİL'
Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Ünal, Büyük
Birlik Partisi ve HÜDA-PAR ile görüşme olup olmayacağının
sorulması üzerine şöyle dedi: "Biz daha önce hem genel başkanımız
hem de sözcüler tarafından bizim görüşmeler konusunda herkese
kapımızın açık olduğunu ifade ettik. BBP'nin daha önceden bir
deklarasyonu oldu. BBP'nin bu konuda Cumhurbaşkanımızı ve 'Cumhur
İttifakı'nı desteklediği yönünde açıklamaları oldu. Bugün Sayın
Mustafa Destici ile Mustafa Elitaş ve benim bir görüşmemiz
gerçekleşecek. Görüşmelerimiz devam ediyor. Henüz netleşmiş bir
ittifak çerçevesi yok. MHP ile de bir ittifak çerçevesi
oluşturacağız. Karşılıklı görüşmelerimiz, bizim niyetlerimizi
kamuoyuyla paylaşmamızın yanı sıra protokol çalışılacak teknik bir
detay. Bizim BBP ile görüşmemiz var. Demokrat Parti ve HÜDA-PAR ile
görüşme söz konusu değil."
'AHLAKİ SORUN GÖRDÜĞÜMÜZ İÇİN SERT TEPKİ
VERDİK'
Ünal, bir basın mensubunun, "CHP'den 15 vekilin İYİ Parti'ye
geçtiği basın toplantısında, CHP'li vekillerin üzgün yüz ifadesi
tartışma konusu oldu" ifadesi üzerine şunları kaydetti: "Güneş
Motel vakası mahşeri vicdanda büyük bir yara açtı. Herkes aynı anda
bir travmatik etki gibi Güneş Motel'i hatırladı. Neden? Çünkü insan
kendi iradesinin herhangi bir şekilde, kendi iradesiyle seçilmiş
bir milletvekilinin böyle bir pazarlığın içinde olmasından
rahatsızlık duyuyor. Her zaman parayla olmaz pazarlık. Güneş Motel
parayla oldu belki ama bugün bu pazarlığın içeriği, hangi
çerçevede, hangi nüfuzları içerdiğini görüyoruz. Biz burada ahlaki
sorun gördüğümüz için sert tepki verdik. Öyle birilerinin köşesinde
yazdığı veya söylediği gibi eğer bir panik durumu varsa bu panik
durumu 'erken yakalandık' diyen ana muhalefetin bir panik durumu
var. Biz son derece rahatız. Az önce ben yukarıda tanıtım, medyanın
sunumlarını yaptım. Biz zaten sahadan yeni gelmişiz. Kongrelerimizi
yaparken 60'ın üzerinde miting gerçekleştirmişiz. 80-90 bin kişilik
mitingler yapmışız. Bizim saha ile kampanya ile bir sorunumuz yok.
Yani yan yana gelen, üst üste, alt alta görüşme, ittifak, adayınız
kim..? Bir de biz her şeyi kamuoyunun önünde yaptık. Bizim bütün
görüşmelerimiz kamuoyunun önünde gerçekleşti. Bugün BBP ile
görüşeceğiz. Yaptığımız her iş şeffaf. Biz bu işi neden
şeffaflaştırdık? Gizli kapaklı işler olmasın. Bunlar ama eski kirli
alışkanlıkları, bunların eski kapı arkasında iş görme
alışkanlıkları, hâlâ gizli kapaklı birtakım işler çeviriyorlar. 15
tane milletvekiline 'hadi bakalım istifa et' diyorsunuz. İstifa
ettiler de ne oldu? Dün gidip İYİ Parti'nin sıralarına oturmadılar.
Sosyal medya hesaplarına girin hâlâ CHP'de gözüküyorlar. 'Kiraya
verildi' deyince kızıyorlar. Mülkiyetleri esas kendileri söz konusu
partide gözüküyor. Bunu söylediğimiz zaman niye kızıyorsunuz?
Burada ahlaki sorunu varken sessiz mi kalalım? Temsilin etiğini
korumak tabii ki siyasetçi olarak bize düşüyor. Burada mesele bir
siyasi ahlak meselesidir. Bizim tepkimizin nedeni de buradaki
siyasi ahlaksızlığadır. Hem siz ilkeler ittifakından
bahsedeceksiniz, sonra kalkacaksınız kiralık işler yapacaksınız.
Buna hepimiz tepki göstermeliyiz. Bu tepki gösterilmesi gereken bir
şeydir. Zaten bunu o milletvekillerinin o gün gözyaşlarında
gördünüz. Hangi tehditle oraya gönderildiler bilmiyorum ama bazı
milletvekilleri sessiz ve derinden ağlıyorlardı."
ABDULLAH GÜL'ÜN ADAYLIĞI İDDİASI
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı
adaylığı iddiasına ilişkin yönetilen soruya da şu
yanıtı verdi: "Bununla ilgilenmiyoruz. Biz dedikodularla
siyaset yapmıyoruz. Çıkarlar, açık ve net bir ifade söz konusu
olursa o zaman siyasetimizin gündemine girer. Görüşmelerle ilgili
bir bilgimiz söz konusu değil. Biz işimize bakıyoruz."