Anasayfa /  Politika /  İyi parti

Akşener canlı yayında açıkladı! İttifak devam edecek mi?

İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Fatih Portakal'ın ve diğer gazetecilerin sorularını yanıtlamak üzere FOX TV canlı yayınına katıldı. Millet İttifakı'na değinen Akşener, "Bu ittifakın 8 Temmuz'dan sonra biteceği gibi bir kavram yok benim kafamda. Bunun devam etmesi gerekiyor" dedi. Akşener programda Kürt sorunu, oy oranları ve siyasi parti liderleriyle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.

Abone ol
Abone ol 06 Haziran 2018 20:13

Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener ‘Liderler FOX’ta’ programında konuştu. Kandil’e yönelik başlatılan operasyona değinen Akşener, “Türkiye’de uzun zamandır hem terör mücadelesi hem dış politika, iç seçimlerin öznesi durumunda. Yani ‘One minute’den sonra gelen bir silsileyi düşünün; Afrin, Menbiç sözleri unutuldu. Fırat’ın doğusu unutuldu. Şimdi de Kandil söz konusu. Terör mücadelesi yapmak ciddi bir iştir. Yani oradaki, kınalı kuzuların hayatıyla ödenen bir mücadeledir. Bunu ciddiye almak lazım. Tek bir endişem var; seçim almak için her yol mübah davranışın bir sonucu olmasın. Çünkü düşünün 2015 seçiminde açılım süreci başlamıştı birden gümbürtüye gitti. Arkasından bir hendek harekatı başladı. Yani o hendekler açılırken mahallelerde emniyet müdürlerine ‘kafanı çevir’ denildi. Sonra da Hendek Harekatı adı altında orada bir mücadele oldu. O mücadelenin 726 şehide mal olduğunu Türkiye unuttu. Bunun olmaması gerekiyor. Esas olan önleyici tedbirlerdir. Seçime kurban edilirse terörle mücadelen pek hayır çıkmaz. Mehmetçik bir yerde harekata geçtiği zaman ben çok dikkatli bir dil kullanırım” dedi.

İKİNCİ TURA KALIRSAM…”

Mitinglerde büyük ilgi gördüğünü dile getiren Akşener, “İç dünyamda kendimi ikinci tura yakın hissediyorum. Sahadaki veriler de öyle görünüyor. İkinci tura ben kalırsam Sayın Erdoğan’ı evine dinlenmeye göndereceğime eminim. Referandumdaki kalabalığın on katı var. Müthiş bir kalabalık var mitinglerde. O günle bugün arasında başka bir ivme var. Kadınların bana karşı sempatisi müthiş” ifadelerini kullandı.

KADINA ŞİDDET VE TECAVÜZ SORUNU

Kadınların kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Akşener, “Kadınlara son on yılda artan şiddet, tecavüz gibi konularda iyi hal indirimi kaldırmayı vaat ediyorum. Tülbent çok önemli bir sembol oldu. Kadın dayak yer, şikayetçi olunca sığınma evine gönderilir. Adam gezer. Biz bunun tam tersini yapacağız. Adamlar terapi evlerine gidecek, kadınlar evde oturacak. Daha önce Meclise gelen, 12 yaş kanunu iğrenç bir şey. 25 yaşında evlilikler bile azalmışken, siz ufacık kız çocuğunu evlendirmeye kalkışırsanız olmaz. Kadınlarda bir suç arama olayı kalkacak. Bunlar erkek egemen düzenin örneği. Bu erkek egemen düzen kalkacak. Türkiye'de kadınların işe katılma olayı da çok düşük. Bizim önceliğimiz bunu yükseltmek. İyimser ayrıcalık uygulayacağız” dedi.

“10 YILDA YÜZDE 4 BİN ARTTI”

Artan şiddet olaylarına dikkat çeken Akşener, “Şiddet olayları yüzde 4 bin artmış son on yılda. Türkiye'de maddi değerler pahalandı, manevi değerler ucuzladı. Ben dindar bir kadınım. Hiçbir zaman kadın bedeni üzerinden şu zamana kadarki tacize uğramadım. Adamlar çıkıyor kadın bedeni üzerinden fetva veriyor. Niye haram üzerinden vermiyorsun? Biz buraya ilk defa Rize Belediye Başkanı, açılım sürecinde bahsettiği saçma öneriden geldi. Dedi ki, ‘Biz terörü bitirmek için Kürt kadınlarını ikinci eş olarak alalım’ Diyanetin işi kadın değildir, ahlaktır. Bizim dindarlık anlayışımız bu değil. Atatürk'ün kız evlatları üzerinden çamurlar atıldı. Atatürk'ü eleştirebilirsiniz, ama böyle iğrenç şeyler olmaz. Bu adam sonra Saray'da ağırlandı. Diğer taraftan Atatürk'ün annesine ‘Genelevde çalışıyor’ dendi. Hiçbir şey olmadı. Kadınlar bu işten bıktı, usandı. Bu ülkede bir hakim, ‘Karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemek lazım’ dedi. O adam hala yerinde” şeklinde konuştu.

“ÜÇÜNCÜ BİR YOL VAR”

Seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sol üzerinden hareket ettiğine dikkat çeken Akşener, “Erdoğan rakiplerini seçer. Sonra ona başlar vurmaya. Türkiye'de şimdi üçüncü bir yol çıkıyor. Türkiye'de siyaset değişti. Tayyip Bey kutuplaştırarak kazandı şimdiye kadar. DYP, ANAP gitmiş; o seçmenler hep Tayyip Bey'e oy attı. Ben de geç kalmış olabilirim. Ben şimdi ‘Hayır’ diyorum. Çok kararlıyım bu söylemimde!” ifadelerini kullandı.

“PARLAMENTER SİSTEME DÖNECEĞİM”

Parlamenter sisteme mutlaka dönüleceğini ifade eden Akşener, “Kemal Bey'i aradım. Geri bildirimleri paylaştım. Sonra dedim ki parlamenter sisteme nasıl döneceksek, bunu millete anlatmamız lazım.  Biz İYİ Parti,  CHP, DP, SP olarak tek adam sistemine çok sert tepki koyduk. Türkiye için çok hayati bir konu olduğuna inanıyorum. Seçmende şöyle bir korku var, “Bunlar KHK ile borçlanabilir mi? “ Biz Millet İttifak'ı olarak bunun için tarih vereceğiz. Saadet Partisi'nin bu tip başkanlık sistemine itirazı var, gerçek tipte başkanlık sistemine olumlu yaklaşıyorlar. O yüzden Temel Bey'le uzun uzadıya konuşmam lazım. Bizim parlamenter sisteme en kısa sürede dönmemiz gerekiyor. Kontrol mekanizmasının kurulması gerekiyor” dedi.

“SÖRF YAPACAĞIM”

Fenerbahçelilere soruyorum. “Ali Bey sizce 4 kat fazla oyla seçilebilir miydi?” İşte bu dip dalga her yere geliyor. Dip dalganın üstünde ben sörf yapacağım. Türkiye'de hep birinci tur konuşuluyor. İşte bu Tayyip Bey'in tuzağı. İnsanlara göre ‘CHP zihniyeti’ diye bir kavram var. Merkez sağ seçmenin şeytanlaştırdığı bir şey bu. Tayyip Bey karşısına solcu alıp, oyları konsolide edecek.

PARLAMENTER SİSTEME NASIL GEÇİLECEK?

Denge ve kontrol mekanizması fiili olmadığı zaman bir kişiye bırakılmaması gereken bir güç.  İstediği her şeyi satın almaya kadar bir güç veriliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu hakimlerin, hukukun, savcıların gözünü yana çevirmeye benziyor. Biz bunları net bir sistemi kurduğumuz zaman, parlamento işer, gerçekten kuvvetler ayrılığı söz konusu olur ve yargı gerçekten bağımsız olur. Fakat bir şey daha var. Ben şimdi kendimi sınırladım; emri hak baki geldi ve yerime başkası geçti. O zaman ne olacak? Biz genel çerçevede vatandaşımızla neler yapacağımızı paylaşacağız ki onlar da ona göre karar versin. Burada ikircikli bir cümle kurulduğu zaman o seçmenin kafasında ciddi bir soru işareti oluşur. Seçim bitecek ve ortaya çıkan tabloya göre bir yol çizilecek. 4 siyasi parti ve genel başkanları parlamenter sisteme geçme sözü verdik. Biz bunu nasıl yapacağımızı kararlaştırdık. Biz oluşturduğumuz projelere de ‘millet’ adını verdik.

TÜLBENT FİKRİ

Bu fikir benim danışmanım tarafından verildi. Tülbent Al Yazmalım'dır, Çemberimde Gül Oya'dır. Tülbent Batı’da da Doğu’da da semboldür. Tülbent barıştır. Tülbent ortak semboldür.

AKŞENER’İN KULLANDIĞI DİL

Çok çirkin şeylerle karşılaşıyorsunuz. Ben Denizli’ye gittiğimde ‘kur bizi ilgilendirmiyor’ diyen bir ekonomi bakanıyla gayet kibar bir şekilde dalga geçtim. Sosyal medyadan ‘çukur’ diye cevap yazmış ben de yazdığı bu kavramın dangalaklık olduğunu söyledim. Benim bunu demeye hakkım var. Ben öyle cümlelerle karşılaşıyorum ki. Ama bundan sonra dilime dikkat edeceğim.

DEMİRTAŞ AÇIKLAMASI

Ben Selahattin Demirtaş’la ilgili olarak, bana sorulan bir soruya tüm açıklığıyla cevap verdim. O da şu; Demirtaş şu an sanık, tutuklu değil. Cumhurbaşkanı adaylığı YSK tarafından kabul edilmiş. Biz YSK için belge hazırlarken iyi hal kağıdı da aldık ve onaylandı. İkincisi tutuklu yargılanmak neyle olur, delil karartmak ve kaçma ihtimaliyle olur. Şimdi cumhurbaşkanı adayı olmuş bir şahıs kaçma durumu olmayacağına göre burada hakimlerin inisiyatif kullanması gerekir. Bunu söyledim. Bir de eşit bir şekilde yarışmak için bunun olması gerekir. Mesela ben seçildim. Demirtaş da yargılanmaları bitti beraat etti. Ben Türkiye’de bu seçimi nasıl anlatırım. Bir de işin Türkiye durumu var. Onun için kurallardan, hukukun üstünlüğünden, adaletin tecellisinden vazgeçmememiz gerekiyor. O siyasetçiyi beğenir veya beğenmezsiniz. Şu anda muhalefet adayları da kendi içerisinde rakip o başka bir şey. Ama yarış konusunda adayların eşit bir şekilde yarışması gerektiğini söylüyorum.

BULDAN’IN AÇIKLAMALARI

Şimdi sayın Buldan’ın oy vermeyeceğini açıklamasında benim için bir sakıncası yok. Saygı duyuyorum ama sorunlu olan kısmı şu; bir taraftan demokrasinin eksikliğini söylerken diğer taraftan bir grup seçmenin oyunu cebinde olduğunu iddia etmek demokrasinin neresinde var. Kendi içerisinde bir çelişki var.

KÜRT OYLARI

28 Şubat Sürecinde bir tek benim bakanlığını yaptığım İçişleri Bakanlığı bürokratları brifingi alkışlamadı. Çünkü gideni görevden alacağımı söyledim. Faili meçhullerle alakalı bir komisyon kuruldu. Bir tek ben çağrılmadım. O komisyondakiler şimdi Erdoğan'la beraber çalışıyor.  Erdoğan'ın karşısında bir kişi kaldı. Kürtler Erdoğan'a oy verir mi? Herkes Kürtler hakkında sahibiymiş gibi konuşuyor. Ben kimse hakkında konuşamam Alevi'nin hakkını da Sunni'nin hakkında da.

KÜRT BAŞKAN YARDIMCISI

‘Meral Akşener ikinci tura kalırsa Kürtler oy vermez’ deniyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Demirtaş'ın özgür propaganda yapması lazım dedim diye, beni ‘PKK sevici’ ilan ettiler. Düşünün nasıl bir mücadele veriyorum. Ben başkan olursam niye Kürt başkan yardımcısı olmasın?

FETÖ İLE MÜCADELE

FETÖ mücadelesine yönelik, toplumun bütün kesimlerinin katıldığı bir eylem planı hazırladık. Çünkü sadece yargıyla beraber götürdüğünüzde olmuyor. Bu konuda çok kararlıyım. FETÖ'den en çok mağdur olmuş insan bizde. Türkiye'de çaycı, çorbacı hapiste; zenginler kaçtı gitti. Mekanizma kurmak zorundayız. 5 günlük ere, komutan ‘hadi' dese ne yapabilir? Ben siyasi ayağa dokunmadan, böyle bir mücadele olacağını düşünmüyorum. ‘Ne istediniz de vermedik' dedi, söyleyin Allah aşkına ‘Ne verdiniz?'

İSMAİL KAHRAMAN’IN DAMADI

İsmail Kahraman damadı FETÖ'den kaçak şimdi. Damadının iş yerine kayyum atandı, kayyum kim? Yine damadı. Milletin seçtiği belediye başkanları ağlaya, zırlaya gittiler. Damadı, FETÖ'nün açtığı okullardan mezun. AKP içinde herkesin çarşaf çarşaf fotoğrafı var. Ama ne hikmetse ortada siyasi ayak yok. FETÖ’ye yardım ve yataklık yapanların da mahkemeye çıkarılması zorunluluktur.

17-25 ARALIK

O dönemde Bahçeli’nin 17-25 Aralık saati vardı. AKP’yi 40 çeşit şeyle yıkayacaktı. O günün şartlarında 17-25 Aralık’ı MHP bünyesindeki milletvekili olarak hepimiz ‘Hırsızlık’ olarak gördük. 1 Kasım’a giderken STV’nin önünde genel başkan yardımcıları polisle dövüştüler. Binlerce şey dağıtıldı. Dönüyoruz, Tayyip Bey’in kurduğu oyuna. Onu yenmek için işbirliklerine gidilir. Şimdi herkesin benim için FETÖ’cü demesini hayretle karşılıyorum. Kim bana en çok bağırıyorsa bilin ki o FETÖ’cüdür. Sayın Erdoğan bana hiç FETÖ’cü demedi. İki buçuk yıldır bu bana deniliyor. Bakanlar, en son Bekir Bozdağ. Başbakan benim FETÖ’den talimat aldığımı söyledi. Benim bir dokunulmazlığım yok, bana ne zamandır FETÖ’cü diyorlar ama dokunan yok. Ya devlet ciddiyeti yok, Ya da aleni bir iftira var. Ben de iftirasını ispatlamayan ‘şerefsizdir’ diyorum.

AF TARTIŞMASI

Seçime az bir süre kala af konusunun konuşulmasını doğru bulmuyorum. Bahçeli’nin neden bu kadar ısrar ettiğini de bilmiyorum. Onu Erdoğan cevaplamalı.

BEDELLİ ASKERLİK

Ben bedelli askerliği seçime giderken kullanılmasını doğru bulmuyorum. İkincisi bedelliyi talep eden gençlerin çoğunluğu dönüp geldiğinde işe giremeyecek endişesi duyanlar yani zengin çocukları değiller. Öncelikle Afrin’de şimdi de Kandil’e gidilirken ordunun içinde bulunduğu durum var. Böyle bir pozisyonda biz askerliği İlker Başbuğ döneminde başlayan biraz daha profesyonelleştirecek bir bakış açısıyla yorumluyoruz. Bir milyona yakın bedelli bekleyen var. O sürenin kısaltılması gerektiğini düşünüyorum ve ordunun da eskisi gibi milli bir hale gelmesi için restorasyona ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.

600 MİLLETVEKİLİ 

600 milletvekili bence fazla. Bunun azaltılması lazım. Etkin çalışmak için bu gerekli. 8 sene Meclis yönettim ben, hiç konuşmadan 8 seneyi tamamlayan milletvekilleri biliyorum.

SURİYELİLERİN DURUMU

7 aydır çalışıyorum. 4 milyona yakın bir Suriyeli var. 150 milyar civarında bir para harcanmış. Ayrınca bu işin bir de sosyal durumu var. Türkiye’deki Arap vatandaşlar da bıkmış durumda.

IMF İLE MASAYA OTURACAK MI?

Bunun bilgisini size veremem çünkü elimizde ne var onu bilmiyoruz. Bizim çok iyi bir ekonomik kadromuz var. Onları ben yöneteceğim onlar da ekonomiyi yönetecek.

İTTİFAK SÜRECEK Mİ?

Bu ittifakın, Sayın Temel Bey’e de Kemal Kılıçdaroğlu’na da aynı şeyi söyledim. Bu ittifakın  8 Temmuz’dan sonra biteceği gibi bir kavram yok benim kafamda. Bunun devam etmesi gerekiyor. Ben Cumhurbaşkanlığını alacağımı düşünüyorum ama farz edelim Erdoğan kazandı, o zaman da bu ittifakın Meclis’te devam etmesi gerektiğini savunuyorum.

KILIÇDAROĞLU HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR

Kılıçdaroğlu, açık, dürüst ve direkt iletişim kuran  insan. Ben de öyleyim. Dolaylı iletişim kuramıyorum. Çok yakın tanımıyorum. Şimdi CHP’nin Genel başkanı olarak tanıdım. Bir de hepimizin geçmişten aldığı dersler var.

YAZ SAATİ UYGULAMASI

Gecenin karanlığında küçücük çocuklar okula gidiyor. Arkadaş(Erdoğan) inat etti ama ben bu uygulamadan vazgeçeceğim.

ÜNİVERSİTELERİN DURUMU

YÖK kaldırılacak. Üniversitelerin bölünmesini de olmaz. Öğrenciler çok istiyor Cerrahpaşa’ya gitmemi ama yeni gelen kişinin de gitmesinden ürküyorum.

OY ORANINI AÇIKLADI

Ben rakam verme konusunda az konuştum. Elimdeki bir veri üzerinden konuştum. Ama şimdi seçime az bir süre kala anketler havada uçuşuyor. Bir kısmı belki doğrudur. Benim hem saha da hem de veri olarak gördüğüm Erdoğan’ın oyu önce Millet İttifakı’nın önündeydi şimdi ondan da düşük görünüyor. Yani seçim ikinci tura kesin kalıyor. İkinci turda da ben kalacağım ve Erdoğangillerden kurtulacağız.

KAÇ VEKİL ÇIKARACAKLAR?

Ben İstanbul’da iyi bir sonuç bekliyorum. Kırşehir, Kırıkkale, Karaman, Aksaray, Nevşehir,Yozgat AKP’ye oy veriyordu. Şimdi oralardan milletvekili çıkarabiliyoruz. Mesela Rize’de CHP ile aramızda bir puan fark var. O bir puan biz geçerse İYİ Parti bir vekil de Rize’den çıkarıyor. (sözcü)

LİDERLERİ NASIL TANIMLADI

Karamollaoğlu: Bilge lider

Selahattin Demirtaş: Genç

Kemal Kılıçdaroğlu: Sabırlı

Muharrem İnce: Heyecanlı

Recep Tayyip Erdoğan: Öfkeli


Etiketler meral aksener fox
Yorumlar
Çok Okunanlar
Vefasızlık