Akşener'den, Bahçeli’yi ifadeye çağıran hakime inceleme başlatılmasına sert tepki
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Devlet Bahçeli'yi ifadeye çağıran hakim hakkında başlatılan incelemeye tepki gösterdi.
Abone olİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Devlet Bahçeli'yi ifadeye çağıran hakim hakkında başlatılan incelemeye tepki gösterdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, daha önce esnaf ziyaretleri sırasında kendisini ofisine davet eden bir vatandaşı tekrar ziyaret için gittiği Gölbaşı’nda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Korktukça korkutma yolunu seçiyorlar
Akşener, Bahçeli’yi mağdur sıfatıyla ifadeye çağıran bir hakim ve Fahrettin Altun’un eşine hakaret ettiği davasıyla yargılanan bir kişinin beraat ettirilmesine karar veren hakim hakkında inceleme başlatıldığı bu bağlamda yargı bağımsızlığının tartışıldığını ve bunlar hakkındaki yorumunun sorulması üzerine şunları söyledi:
“Tek adamlık sistemlerinde yargı margı olmaz. Sadece bir orta oyunu haline döner. Bazıları direnmeye çalışıyor. Üzerine balyozla çekiçle vuruyorlar. Abraham’ın çok güzel bir sözü vardır, ‘elinde bir problemin çözümü için çekiçten başka manivela, araç gereç olmayan, bütün problemleri bir çivi olarak görür ve kafasına vurur’ bugün biz bu konumdayız. Türkiye’deki yher şey bir sorun arkadaşlar da elindeki çekiçle o problemin başına vuruyor. Yargı aynı, yargı bağımsızlığının olmadı, adaletin olmadı, hukukun olmadığı bir yerde zaten birçok şey olmaz. Ekonomi de olmaz, doğru dürüst yatırım olmaz. Bakın canı istenilen canı istediğine o taraftan olunca hakaret edebiliyorsunuz ama siz hakkınızı arayamazsınız. Ben şunu görüyorum, bugünkü iktidar partileri gitmekten korkuyorlar, onlar korktukça korkutma yolunu seçiyor ama bu da bitecek. Sandıkta göreceğiz bunlar gidiyor göreceksiniz.
“TÜRKİYE’NİN GELDİĞİ NOKTAYI GÖSTEREN FECİ BİR ÖRNEK”
Akşener yaptığı açıklamada, daha önceki ziyareti sırasında ofislerine davet edildiğini ve kendisinin de kabul edip çay içmek için girdiği hatırlatmasını yaptıktan sonra şöyle konuştu:
“Büyük bir aile işletmesiymiş burası, gelinler, ablalar burada bir çay içtik sohbet ettik. Lütfü kardeşim Türkiye’nin psikolojik gerginliğinin azaltılması lazım geldiğini, kendisinin bulunduğu pozisyonu anlattı. Çok hoş sohbet ettik ve çıktık. Ondan sonra görevinden alındı, burada pek çok gerilimler oldu. Niye? Ben geldim burada çay içtim diye. Türkiye’nin geldiği noktayı gösteren çok feci bir örnek bu. Ak Parti’nin veya Sayın Erdoğan’ın aleyhinde konuşmadık, MHP’nin ya da Sayın Bahçeli’nin aleyhinde konuşmadık. Hiçbir şey konuşmadık bu çatının altında. Hayırlı işler, ekonomiyi konuşmak lazım, açın, açığın yanında olmak lazım diye konuştuk sahaya yönelik bilgiler aldık, kamuya açık bir konuşma. Arkasından gelişmeler oldu, ben kendisini aradım, eşiyle beraber geldiler kendi rozetimi kızımıza, başkanıma da rozet taktık partilimiz oldular. Bugün ben bir mensubumuzun işletmesine geldim çay içmeye, davetleri için teşekkür ediyorum. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları gösteren çok özel ve atipik bir örnek oldu bu.
Normali kanırtma hali
Güvenlik soruşturmasının muhalefet oylarıyla reddedilmesini ve tekrar gündeme getirilip Salı günü gündeme tekrar oylanacak olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusunu Akşener şu sözlerle yanıtladı:
“Bu gittikçe normali kanırtma hali. Norm dediğimiz şey kuraldır, kaidedir, kanunudur, hukuktur, adalettir ve insanların kendi aralarındaki ilişkiyi de düzenler, haksızlığı önler. Sürekli olarak bu normlar ortadan kaldırılıyor. Bu defaki, kanırtarak yapılan bir iş. Bunun neticesinin kendilerine hayırlı olacağını düşünmüyorum. Sayın Şentop bur hukuk profesörü zaten İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Sayın Erdoğan’ın söylediği söze bir tüy dikti. Montrö’den çıkabiliriz yani canı isterse Padişahım çok yaşa modelinde. Bunların bütün sebepleri kendilerini emin hissetmiyorlar artık, gidileceği görüldü onun için tırnak geçirip tutunma hali. Ama vatandaşta çok sert tepiyor. Ben dün Konya’daydım, kulağıma eğilip evimde ekmek ve yiyecek yok diyen kadınlar vardı. Ben böyle bir şey görmedim. Konya merkezden bahsediyorum. Bu yerimde kalmak için bir çok şeyi göze alabilirim demek. Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi’nin ortadan kaldırılması çağrısı da aynıdır. Bu millet iradesine dokunulduğu zaman onun cevabını veren bir millettir.”