Alaattin Çakıcı'dan yeni açıklama: İki lider 'Kızıl Elma'ya yürüyor

Kırıkkale Keskin T Tipi Kapalı Cezaevinde yatan ve rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören Alaattin Çakıcı basın danışmanı Gazeteci Ferhat Aydoğan aracılığı ile yeni bir açıklama yaptı.

Alaattin Çakıcı'nın açıklaması şöyle: 

Seçim günü, seçimin kazanılması sevinciyle sayın devlet başkanımız, söylenmemesi gereken ve söylenmesi gereken sözleri söylemediği için bir yazı yayınlamıştım. Balkon konuşmasında sayın Devlet Bahçeli ile ilgili, alperen ocakları ve ülkü ocaklarıyla ilgili söylediği güzel sözlerden dolayı ve FETÖ sokak çetesi dediği ve balkon konuşmasında doğruyu konuştuğu için kendilerine teşekkür ederim.

Şu anda sayın cumhurbaşkanı ve asrımızın en büyük Türkmen Beyi olan, adı gibi devletin mihenk taşı, sayın MHP Genel Başkanı, ülkücülerin ve Türk Milleti'nin abisi olan, " Ne mutlu Türk'üm diyene" diyen sayın Bahçeli ile tüm zorlukların aşılacağını, ülkemiz ve coğrafyamız üzerindeki küresel üst aklın son haçlı seferini bu ikilinin yok edeceğini bu aziz millet bilmelidir.

Biz sayın cumhurbaşkanını da 12 Eylül evveli, akıncı gençliğin içinde olmasına rağmen, ruhsal dünyasının bir kolu da ülkü ocaklarında olduğunu belki birileri bilmiyor ama bilenler biliyor. Çünkü Topkapı surlarından Sarıyer'e kadar aynı bölgenin içinde mücadele ediyorduk.

Buradan Türkmen Alevilerine sesleniyorum. Şu anda yeni açılacak ve kurulacak hükümette sesiniz Devlet Bahçeli ve yol arkadaşlarıdır. Bu konuda, cemevlerine özel statü getireceğiz diyen, genlerini Doğu Karadeniz'in hırçın coğrafyasından alan sayın devlet başkanımız millete namus sözü vermiştir. Çünkü hep beraber Türkiye olacağız.

Kader mahkumlarının sesi sayın Bahçeli olduğunu sakın unutmayın. Kızıl Elma'ya yürümek için birbirlerine şeref sözü vermiş bu iki lider, sessiz yığınların sesi olacaksa sizleri asla unutmayacaktır.

Et tırnak olan tüm vatan sevdalıları, hangi etnik gruba mensup olursa olsun Kuvay-i Milliye ruhuyla yeni oluşum içerisinde; Din ve etnik grup ayırmadan, hukukun üstünlüğü, sosyal devlet, temel insan hak ve özgürlükleri olacağını bu millet bilmeli. Milletimizin görevi bir otokontrol sistemiyle çizgiden şaşanın, gözleri üstünde olacaktır.

Biri Çukurova'nın bağrından çıkmış, Oğuz'un 24 boyunun tüm özelliklerini taşıyan, adı Devlet olan, sayın Bahçeli'ye şükranlarımı arz eder, kurmuş olduğunuz Cumhur İttifakı'nın inşallah daimi olmasını Rabbim'den niyaz ederim. Diğeri ise Doğu Karadeniz'in ve 780 bin kilometrekarelik vatan sathını her etnik kökene mensup vatan sevdalılarının kültürlerini harmanlayan, daha evvel de söylediğim gibi bu iki yiğit Türk evladı sizleri Rabbim bu zorlu süreçte imtihan ediyor. Yolunuz açık olsun. Hz Ali (r.a) gibi kılıcınız keskin olsun. Ömer Bin Hattap gibi adaletten şaşmayınız.

Adalet yıkılırsa devlet yok olur. Her iki yiğidin de bunun bilincinde olduğunun kanısındayım. Bölücülük yapmayan, vatan sathının her zerresini seven, her etnik grubun Kuvay-i Milliye ruhuyla Selçuklu ve Osmanlı'nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bir yerlere taşımak, hani Anıtkabir'e gidip her 10 Kasım'da açılan deftere yazdığınız, Osmanlı'nın Gazi Mustafa Kemal Paşa'sı, Cumhuriyet'imizin Atatürk'üne ve Oğuz'un 24 boyuna, inancımızın üst kimliği olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ndeki, Allah'a kalbi iman etmiş her etnik grubun içindeki müminlere, aziz şehitlerimize, gazilerimize, Cumhuriyet'in kurucusuna hayırlı evlatlar olduğunuzu, lütfen küresel üst akla şok yaşatarak ülkemizin ve coğrafyamızın üzerinde hiçbir emperyalist üst aklın oyun kuramayacağını dünyaya pratikte gösteriniz! O zaman her iki liderin de adı Cumhuriyetimiz var olduğu sürece altın harflerle tarihte yerini alacaktır.

Bahtınız açık, yolunuz aydınlık olsun. Rabbim'in 99 isminin manevi gücü üzerinize olsun. Her ikinize de saygılarımla arz ederim."