Ali Babacan'dan Can Atalay yorumu: Milli irade ve anayasa dün yok sayıldı
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 31 Ocak Çarşamba günü Ankara’da aday tanıtım toplantılarının üçüncüsünü düzenledi. Yerel seçimlerdeki 114 adayını daha duyuran Ali Babacan, tanıtım toplantısına kendisine ait geçmiş döneme ait videoları izleterek başladı. Gelir dağılımı adaletsizliğine, yıkılan orta sınıfa, Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine, vatandaşın çalınan kimlik bilgilerine değindi
Abone olAli Babacan, Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesiyle ilgili konuştu: “15 Temmuz gecesi Meclis’e bomba atanlar başaramamıştı, bu iktidar başardı”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 31 Ocak Çarşamba günü Ankara’da aday tanıtım toplantılarının üçüncüsünü düzenledi. Yerel seçimlerdeki 114 adayını daha duyuran Ali Babacan, tanıtım toplantısına kendisine ait geçmiş döneme ait videoları izleterek başladı. Gelir dağılımı adaletsizliğine, yıkılan orta sınıfa, Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine, vatandaşın çalınan kimlik bilgilerine değinen Babacan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:
“Milli irade ve anayasa dün yok sayıldı”
“Milli irade dün, anayasa dün yok sayıldı arkadaşlar. 15 Temmuz gecesi Meclis’e bomba atanlar bunu başaramamıştı, ama bu iktidar başardı ya. 15 Temmuz gecesi meclis hukuka sahip çıktı, anayasaya sahip çıktı, demokrasiye sahip çıktı ama dün olanlar arkadaşlar, anayasal düzene bir darbedir ve bu darbe de maalesef meclis çatısı altında yapılmıştır.”
“Öyle bir konu ki, Meclis Başkanı bile ortalarda yok”
“Dün meclisimiz için gerçekten utanç verici bir gündü. Anayasa Mahkemesi’nin iki kere verdiği karara rağmen, Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği, haksızca, hukuksuzca düşürüldü. Bakın öyle bir konu ki, Meclis Başkanı bile ortalarda yok. Bakın, Meclis Başkanı ortalarda yok. Ve bu işe uygun, bu işlere yatkın, hani kukla oyunu diyoruz ya, bu tür insanlar şu anda maalesef ön planda.”
“Küçük ortağın rüyalarını süsleyen ‘Anayasa Mahkemesi’ni yok etme fikri’ gerçek oldu”
“Bu kararla küçük ortağın rüyalarını süsleyen ‘Anayasa Mahkemesi’ni yok etme fikri’ de gerçek oldu. Hani diyordu ya, ‘Kapatın bunu, kapatın bunu’ diye, e ha kapatmışsın, ha aldığı kararı yok saymışsın. Ha var ha yok. Kapatmaktan farkı ne?”
“85 milyon vatandaşın tüm verileri sağa sola saçılmış durumda”
“85 milyonluk ülkenin, 85 milyon vatandaşın tüm verileri, vatandaşlarımız hakkındaki tüm bilgiler sağa sola saçılmış durumda. 85 milyonun telefon numarasından tutun TC kimlik numarasına kadar; sağlık bilgilerinden Sosyal Güvenlik Kurumu bilgilerine kadar; devletin korumakla yükümlü olduğu adres kaydından soy ağacı bilgisine kadar tüm ama tüm bilgiler internete sızdırılmış.”
“Kukla oyununa dönmüş kabine üyelerine sormayacağım”
“Ben öyle kukla oyununa dönmüş kabine üyelerine sormayacağım. Çünkü sorumlu madem tek kişi, yetkili madem tek kişi, ona soracağım. Hepimize bunun cevabını vermesi gereken o kişi. Sayın Erdoğan, 85 milyonun tüm bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili siz hükûmet olarak bugüne kadar ne yaptınız? Herhangi bir soruşturma başlattınız mı? Sorumlular aranıyor mu?”
“En yüksek gelire sahip olan 17 milyon, toplam gelirin tam yarısını alıyor”
“Ülkemizde en yüksek gelire sahip olan yüzde 20, toplam gelirin yüzde 50’sini alıyor. Yani 85 milyonluk ülkede, en yüksek gelire sahip olan 17 milyon, toplam gelirin tam yarısını alıyor. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik kesimse toplam gelirden sadece %6 alıyor arkadaşlar. Bu ne demek? 85 milyonluk ülkenin en düşük gelirli 17 milyon insanı, ülkedeki toplam gelirin sadece ama sadece %6’sını alıyor demek. Gelirin yarısını alan 17 milyon ve gelirin ancak, yarısını bırakın, %6’sını alan 17 milyon insan. Şu uçuruma bakar mısınız?”
“‘Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa’”
“Türkiye’yi siyasette iki kutba hapsetmek isteyenler, iki kutuplu siyaset olsun isteyenler, ekonomide de iki kutup oluşturmayı başardılar. Şu an itibariyle gelir dağılımında geldiğimiz durum, Necip Fazıl’ın ‘Destan’ şiirindeki gibi: ‘Allah’ın on pulunu, bekleye dursun on kul / Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. / Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa.’”
"Merkez Bankası'nın yedek akçesini hiç acımadan sıfırladılar"
“Bakın, kimse bundan bahsetmiyor değil mi? Herkes döviz rezervi falan filan. Ben döviz rezervinden bahsetmiyorum, Merkez Bankası’nın bilançosunda biriktirilen ve her sene kara gün için saklanan yedek akçeden bahsediyorum. Hiç acımadan, utanmadan, bir günde sıfırladılar. Ertesi yıl biriken yedek akçeyi gene sıfırladılar. Ülkenin Merkez Bankası’nı kukla tiyatrosuna çevirdiler.”
“Gerçekti, hayal oldu”
“Ne derdi, o işlerin en iyi gittiği dönemde? ‘Hayaldi, gerçek oldu’ derdi, değil mi? Evet, oldu. Oldu ama o gerçek olan hayaller var ya, o gerçek oldu dediği hayaller, o bizim yaptığımız işler ya. O gerçekler bizim yaptığımız. Dürüst ve ehil kadroların yaptıkları. Bizim yönetimde olduğumuz, özgür ve zengin Türkiye’nin günleriydi onlar. Dürüst ve ehil kadrolarla o başarıları yakalamıştık. Şimdi ne oldu? ‘Gerçekti, hayal oldu.’”
“Ülkemiz orta gelir tuzağının da gerisine, ‘asgari gelir tuzağına’ düştü”
“Maalesef bugün gelinen noktada ülkemiz orta gelir tuzağının da gerisine, ‘asgari gelir tuzağına’ düştü arkadaşlar. ‘Asgari gelir tuzağı.’ Bu ne demek? Asgari ücret, memlekette artık ortalama ücret haline geldi. Gerçekten çok yazık. Bu utanç da ülkeyi bu hale düşürenlere dert olsun. Bu bereketli topraklar bir yoksullar yurdu haline geldi ya.”
“Bize yoksulluğun resmini çizdiniz”
“Sayın Erdoğan, iyi bakın iyi. Tüm bu gelir adaletsizliği, yoksulluk, hukuksuzluk, israf sizin eseriniz. Bu tablo sizin eseriniz. Bize yoksulluğun resmini çizdiniz. Bize adaletsizliğin resmini çizdiniz. Bize haksızlığın resmini çizdiniz. Ne yazık ki milyonların hayatını mahvettiniz. Orta sınıf diye bir şey bırakmadınız. Nasıl ki çadırın orta direğini alırsanız o çadır çöker, siz ülkeyi çökerttiniz.”
“%45’e faizi çıkarırken siz kimden talimat aldınız?”
“8 ayda 8 kere faiz artıyor tek kelime konuşmuyor. Çünkü niye, sanki onlar bir şey yapıyor kendisinin haberi yok. Kulağını kapatıyor, gözünü kapatıyor sözüm ona. Hepsi bilgisi ve talimatı dahilinde. Ben şimdi kendisine soruyorum ya: %7.5’ken, Merkez Bankası’nın faizi %7.5’ken, Merkez Bankası’na başkalarından mı talimat alıyorsunuz diye soran Erdoğan’a ben şimdi soruyorum: Acaba %45’e faizi çıkarırken siz kimden talimat aldınız?”
“Size memleketin kasasını dolu teslim ettik”
“Gelir dağılımındaki bu berbat durum sizin eseriniz Sayın Erdoğan. Sizin, başka kimsenin değil. Bizim, ekibimizle beraber ekonomi yönetiminin başında olduğumuz dönemde dirhem dirhem biriktirdiğimiz, vatandaşımızın alın terini, vergilerini çarçur eden sizsiniz. Size memleketin kasasını dolu teslim ettik, siz hepsini mirasyedi hayırsız evlat gibi har vurup harman savurdunuz ya.”
“Vatandaşın %40’ı gün atlayarak bile et tavuk ya da balık yiyemiyor”
“Ülkemizdeki hane halkının yaklaşık %60’ı evden uzakta bir haftalık tatil masrafını bile karşılayamıyor. Bunları açıklayan kim, yine TÜİK. Bu rakamlar oradan. Hane halkının, %40’ı iki günde bir kez, et, tavuk ya da balık içeren bir yemek yiyemiyor. Vatandaşın %40’ı, gün atlayarak bile et tavuk ya da balık yiyemiyor.”
“Biz eşit vatandaşlık derken bunu kastetmemiştik”
“Sayın Erdoğan herkesi yoksullukta eşitledi. Ya biz eşit vatandaşlık derken bunu kastetmemiştik ki. Sayın Cumhurbaşkanına ben buradan seslenmek istiyorum, bakın, bizim eşit vatandaşlık sözümüzü yanlış anladınız. Eşit vatandaşlık demek, vatandaşları yoksullukta eşitlemek demek değil. Eşit vatandaşlık demek, bu ülkenin her bir vatandaşını insan onuruna yaraşır bir refah seviyesine ulaştırmak demek.”
“İktidar hukuk devletini yok edeli çok olmuştu ama şimdi artık bir kanun devleti bile değiliz”
“Senelerdir tekrar ediyorum; hukukun üstünlüğü egemen olmadan, Türkiye Cumhuriyeti gerçek anlamda bir hukuk devleti olmadan, ülkemiz için hiçbir hayalimiz gerçek olmayacak arkadaşlar. İktidar hukuk devletini yok edeli çok olmuştu ama şimdi artık bir kanun devleti bile değiliz.”
“Büyük ortak da küçük ortak da kendi dar ideolojilerini körpecik zihinlere işleme derdine düştü”
“Eğitimle ilgili güzel reformlar hazırladık, hiçbirisi yapılmadı. Büyük ortak da küçük ortak da kendi dar ideolojilerini körpecik zihinlere işleme derdine düştü. Eğitimmiş, bilgiymiş; onlar için önemli değil. Onlar tornadan çıkmış gençler istiyor, onlar partili bireyler görmek istiyorlar. Ha o arada ülke batmış mı, vatandaş nefessiz kalmış mı, inanın hiç umurlarında değil.”