Almanya Başbakanı Merkel'den Türkiye'ye destek mesajı

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İtalya Başbakanı Mario Draghi, Türkiye ile 2016 yılında imzalanan mülteci mutabakatının uzatılmasını istedi.

Merkel Berlin'deki görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, bundan sonrası için bir perspektife ihtiyaç olduğunu, konunun Perşembe ve Cuma günü yapılacak AB liderler zirvesinde gündeme geleceğini belirterek 3 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı barındıran Türkiye'nin desteğe her türlü hakkının olduğunu vurguladı.

AB'nin Türkiye'ye desteğinin sürmesi gerektiğini kaydeden Merkel, Draghi'ye işaret ederek "İkimiz de Türkiye'nin işbirliği olmadan yol alamayacağımız konusunda hemfikiriz diye düşünüyorum" dedi.

 İTALYA'DAN KUZEY AFRİKA VURGUSU

İtalya Başbakanı Draghi de Merkel'in görüşünü paylaştığını belirterek Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya sığınmacı geçişleri konusuna dikkat çekti. Son dönemde başta Libya olmak üzere Kuzey Afrika'dan İtalya'ya geçişlerde belirgin artış kaydedildi. AB'nin Kuzey Afrika'da daha fazla varlık göstermesi gerektiğini belirten Draghi, "Konu sadece Libya ya da Tunus gibi ülkelerin desteklenmesi değil, aynı zamanda Sahel bölgesi gibi menşe ülkelerde de varlık göstermektir" diye konuştu. Draghi, kaçak göçün azaltılmasının yanında yasal göç için seçeneklerin artırılması gerektiğini kaydetti.

Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016'da imzalanan mülteci mutabakatı çerçevesinde Türkiye, Suriyeli sığınmacıların Avrupa'ya yasa dışı yollardan geçişini önleme, AB ise karşılığında Türkiye'deki sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanmasında mali yardım taahhüdünde bulunmuştu. Mutabakat çerçevesinde Yunanistan'ın Ege'deki Yunan adalarına ulaşan ve iltica başvurusu kabul edilmeyen yasa dışı sığınmacıları Türkiye'ye geri göndermesinin önü açılmıştı. AB ise Türkiye'nin geri kabul ettiği her sığınmacı karşılığında Türkiye'den bir Suriyeli sığınmacıyı alma taahhüdünde bulunmuştu.

Merkel'in açıklaması öncesinde Alman "Welt" gazetesine konuşan Dışişleri Bakanı Heiko Maas da  Türkiye ile mülteci mutabakatının güncellenmesi gerektiğine işaret ederek mutabakatın geliştirilerek sürdürülmesinde AB'nin büyük çıkarı bulunduğunu belirtmişti.