3'lü zirve sona erdi! Zirveden kritik açıklamalar...
İran'ın başkenti Tahran'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi arasında 3'lü zirve sona erdi. Liderlerin gündeminde Suriye vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine güvenli dönüşü temin edilmeli." dedi.
İran'ın başkenti Tahran'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi arasında 3'lü zirve sona erdi.
3'lü zirve öncesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikili bir görüşme gerçekleştirdi. Ukrayna'dan tahıl sevkiyatı konusu, görüşmede ele alınan önemli başlıklar arasındaydı.
Zirve sonrası liderler ortak basın açıklaması düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine güvenli dönüşü temin edilmeli." derken Putin, "Suriye krizi sadece diplomatik ve siyasi yöntemlerle çözülmeli. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalı" ifadelerini kullandı.
Putin, "Suriyeli mültecilerin bir an önce ülkelerine dönmeleri sağlanmalı" mesajını da verdi.
"İRAN VE RUSYA'DAN BEKLENTİMİZ BU SÜREÇTE DESTEK OLMALARIDIR"
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Astana formatındaki 3'lü zirvemizin bugün 7.'sini gerçekleştirdik. Suriye'de çatışma ortamının sona ermesi için birlikte atabileceğimiz ilave adımları değerlendirdik. Terörle mücadele gündemimizin öncelikli konuları arasında yer aldı. Türkiye olarak terör örgütleri arasında fark görmüyoruz. Biriyle mücadele için diğerinin taşeron olarak kullanılmasını kabul etmiyoruz. Milli güvenliğimize kast eden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız. İran ve Rusya'dan beklentimiz Türkiye'ye bu süreçte destek olmalarıdır. Terör örgütünün Suriye'nin toprak bütünlüğünü hedef aldığını unutmamalıyız. Siyasi süreçte gelinen noktayı ve önümüzdeki süreçte atılabilecek adımları etraflıca ele aldık.
Maalesef Suriye rejimi bu konuda uslanmaz bir konu içinde. Sürecinin başarıya ulaşması, itilafın BM parametresi çerçevesinde çözülmesi şarttır. Suriye halkının taleplerinin karşılandığı, güven ve istikrarın tesis edilmesi gereklidir. Suriye'de çözüm çabalarımızın merkezinde yaşanan insani dramın sona erdirilmesi yer alıyor. Bizler Suriye'nin kuzeyinde şu anda briket evler yapmak suretiyle Suriyeli kardeşlerimizin bu evlere taşınması için adımlarımızı atıyoruz. 4 milyon Suriyelinin yaşadığı İdlib'i de değerlendirdik. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüşleri konusunu da görüştük. Hedeflerimiz, Suriyeli kardeşlerimizin, güvenli, onurlu şekilde ülkelerine dönmeleridir. Bugüne kadar Suriye'de terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye'den yaklaşık 500 bin Suriyeli kardeşimiz geri dönmüştür. Bu çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Türkiye olarak bu yardımları kolaylaştırmak için her türlü desteği verdik. Aynı çabayı dostlarımızın da göstermesi, hayati önem taşıyor.
PUTİN: 19. İSTİŞARE TOPLANTISI BU YILIN SONUNDA YAPILACAK
Konuşmasında toplantının çok verimli geçtiğini vurgulana Rusya Devlet Başkanı Putin açıklamalarında şunları söyledi:
Suriye krizi sadece diplomatik ve siyasi yöntemlerle çözülebilir. Suriye'nin toprak bütünlüğü, egemenliği ve birliğinin korunması ile. Suriye'nin geleceğini Suriyeliler kendileri belirlemelidir. Bugün anlaştık ki Astana formatında düzenli olarak uzman düzeyinde istişareler yapılacaktır. 19. istişare bu yılın sonuna kadar yapılacaktır. Büyük bir önemi Anayasa Komitesi çalışmalarına verdik. Böylece Suriye hükümeti, muhalefet ve sivil toplumu bir araya getirip, Suriye yapısının nasıl olacağıyla ilgili bir diyalog imkanı tanınmıştır. Bugün Suriye'de terörizm konusunda mücadelede konuları detaylıca işledik. İŞİD ana kuvvetleri ve diğer gruplar neredeyse imha edilmiştir. Suriye hükümeti, Suriye'deki toprakların büyük çoğunluğunu elinde tutuyor.
"BARIŞ İÇİN HER SURİLİYE YARDIM ETMELİYİZ"
Suriye'nin Fırat'ın Doğusundaki durumu değerlendirdik. Orada bazı batılı ülkelerin desteğiyle Suriye'nin toprak bütünlüğüne aykırı olarak yabancı askerleri tutma çabaları var. Biz Rusya olarak, oradaki bölgenin kontrolü hükümette olmalıdır. Biz her Suriyeliye yardım etmeliyiz, barışın olması için. Bugün İran'da bulunduğum sırada aynı şekilde çok başarılı ve ikili görüşmelerde bulunduk. Biz anlaştık ki iyi komşuluk, ve karşılıklı işbirliğimizi güçlendireceğiz. Bölgesel ve uluslararası sorunların çözülmesi konusunda bu konuları değerlendirdik. Yine de bizim iki ülke arasındaki ticareti milli paraların kullanılmasının genişletilmesi konusunda anlaştık.
REİSİ: BÜTÜN ÜLKELER TERÖRİZMLE İLGİLİ ÇABA GÖSTERDİLER
"Bu toplantıda 3 ülke Cumhurbaşkanları tarafından gündeme getirilen konular oldu ve bu konuların ekseni bir Suriye egemenliğine vurgu yapmak, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemine vurgu yapmak, Suriye'nin egemenliğinin bütün topraklarında gerçekleşmesine vurgu yaptık" diyen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi şu ifadeleri kullandı:
ABD'nin Fırat'ın doğusundaki varlığı kesinlikle kabul edilebilir değil ve bu toprakları terk etmesi gerekiyor. Biz hepimiz terörizmle mücadelede işbirliğine vurgu yaptık. Bütün ülkeler terörizmle ilgili çaba gösterdiler. Bugün Suriye'de ve bazı bölgelerdeki terörizmle ilgili endişeler için azim ve irade önemlidir. Suriye'nin mazlum halkı için insanı yardımın ulaştırılması vurgulandı. Bütün taraflar Suriye'nin ekonomik sıkıntısı ve halkın geçinebilmesi vurgulandı. Aynı şekilde Suriye'nin egemenliğini ihlal edecek bir girişimden çekinmek gerektiğini vurguladı.
"MÜLTECİLERİN BİR AN ÖNCE ÜLKELERİNE DÖNMESİ SAĞLANMALI"
Her türlü Suriye halkına ve ordusuna saldırı, uluslararası ihlaldir. Rusya, Türkiye ve İran'ın işbirlikleri ve Suriye'nin hükümetiyle ilgili olan işbirliğimiz çok önemlidir. Öngörülen tedbirlerin uygulanması konusunda Astana formu başarılı olmuştur. Ve bu yöntemin bundan sonra da devam etmesi gerekiyor. Vurguladığımız diğer bir konu da mültecilerin bir an önce ülkesine dönmesinin sağlanması gerektiği oldu. Biz umut ediyoruz ki Astana sürecine üye olan ülkelerin işbirliğiyle Suriye'deki istikrarın sağlanmasına yardımcı olacaktır.
ZİRVE ÖNCESİ MESAJLAR
İran Cumhurbaşkanı Reisi, "Suriye'de tek çözüm yolu diplomasidir. Askeri müdahale sorunu artırır" ifadesini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Putin, "Suriyeliler dış müdahale olmadan kendi kaderlerini çizebilmeliler. Ülkelerimiz Suriye topraklarında var olan terör yuvalarını ortadan kaldırmak için çaba sarf edecek. Suriyeli mültecileri için elimizden geleni yapmalıyız." dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Bu formatta en son 2019'da Ankara'da bir araya gelmiştik. Önümüzdeki dönemde İnşallah daha sık görüşme fırsatı bulacağız. Terör örgütleriyle mücadelemiz her daim sürecektir. PKK, YPG, hepimizin ortak meselesidir. Bugüne kadar sergilediğimiz işbirliğini sürdürerek bu hedeflere birlikte ulaşacağımıza inanıyorum. DEAŞ, PKK, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Suriye halkına yapılacak en büyük iyilik, bölücü terör örgütünün işgal ettiği topraklardan sökülüp atılmasıdır. Türkiye güney sınırı boyunca terörden arındırdığı bölgelerle sivil kaybını korumuş, hem de Suriye toprak bütünlüğüne önemli destek vermiştir.
"TEL RIFAT VE MÜNBİÇ TERÖR YATAĞI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"
Bu sürecin nasıl hızlandırılabileceğini ve nasıl adımlar atılabileceğini istişare edeceğiz. Suriye halkının ihtiyaçlarının kesintisiz idame ettirilmesi hepimiz için öncelik taşıyor. Ancak sadece sözler yaralara derman olmuyor. Terör örgütlerinin sınırlarımızdan tamamen 30 km öteye çekilmesi zamanında yapılması. Tel Rıfat ve Münbiç terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör yuvalarının temizlenmesi çoktan gelmiştir. Anayasa Komitesi gayretlerimiz sonucu faaliyete geçmiş bugüne kadar 8 defa toplanmıştır. Önümüzdeki hafta yapılması planlanan 9. toplantının ertelenmesi üzücüdür. Unutmayalım ki Anayasa Komitesi'nin başarısızlığı Astana sürecinin başarısızlığı olarak görülmektedir. Toplantı, BM'nin kolaylaştırıcılığıyla BM merkezlerinden birinde görüşülerek sağlanmalıdır. Rejimin tavrı ise birlikte başlattığımız bu süreci baltalamaktadır. Bu tablo karşısında süreci canlandırmamız şarttır. Astana süreci öncü rolünü kaybetmemelidir.
"BU KRİZİ BİZ ÇIKARMADIK, KÜLFETİNİN BİZE YÜKLENMESİ DOĞRU DEĞİL"
Rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum. İdlib'de biraz da olsa sükunet varsa bu Astana sürecinin sonucudur. İdlib'deki ateşkesin ihlal edilmemesi bu bakımdan önemlidir. Özellikle sivil yerlerini hedef alan saldırılar süreci baltalıyor. Sizlerin İdlib'deki terör odaklarından kaynaklanan endişelerinizi anlıyoruz. Şehitler verme pahasına kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye 3.7 milyon Suriyeli kardeşimizi geçici olarak misafir etmektedir. Suriyelilerin topraklarına huzurla, güvenle onurlu dönüşü temin edilmelidir. Terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye'den 500 binden fazla Suriyeli döndü. Siyasi çözümde ilerleme kaydedilmesi dönmek isteyenlerin kötü muameleye maruz kalmayacakları geri dönüşler için önemlidir. Heyetlerimizin bu konuda istişarelerini artırması yönündeyim. Bu krizi biz çıkarmadık, külfetinin de bize yüklenmesi doğru değildir. Suriye'nin kuzey batısındaki durum özellikle dikkat çekiyor. 4 milyon Suriyeli uluslararası yardımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Türkiye her türlü desteği vermiştir. Astana ortaklarımızdan da aynı anlayışı bekliyorum. BM'nin yardımların devam etmesi Suriye'deki krizi önleyecek yegane yöntemdir. Değerli dostum Putin'in müteakip zirvemize ev sahipliği yapma teklifini memnuniyetle karşılıyorum.
PUTİN: SURİYELİLER KENDİ ARALARINDA ANLAŞMALI
Üçlü zirvenin basına açık kısmında konuşan Rusya Devlet Başkanı Putin şunları söyledi:
“Öncelikle ben İran Cumhurbaşkanına teşekkür ederim. Çünkü Astana sürecindeki 7. Zirve ve yüz yüze görüşme bizim için önemliydi. Bu görüşmede Suriye’de yaşanan sorunları da gözden geçirdik. Genel olarak baktığımızda Türkiye, Rusya ve İran’ın, Suriye çalışmaları önemlidir. Bizim tarafımızdan bakıldığında ise sivillere karşı kullanılan güç azaldı. Astana Zirvesi, Suriye’de tamamen çözüm bulana kadar devam etmeli. Ayrıca bizim prensiplerimiz var. Bağımsızlık, Suriye için çok önemli ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürmekte bizim için önemlidir. Üçlü görüşmelerin ilerlemesi de önem arz ediyor”
'ABD VE DİĞER ÜLKELER, SURİYE’NİN DEĞERLERİNİ ÇALMAYA DEVAM EDİYOR'
Sözlerinin devamında Suriye’nin egemenliğine dikkat çeken ve bu konuda batılı ülkelerin Suriye’deki politikalarını eleştiren Putin, “Suriye konusundaki diyaloglarımızla, Suriye halkının kendi inisiyatifiyle karar almasını sağlamamız lazım. O yüzden anayasa komisyonu oluşturulmuştu. Suriyeliler kendi aralarında anlaşmalı. Bağımsız ülkelerin geleceğini kurmak için bazı adımlar atılmalı. Suriye’de uluslararası terör ocaklarını söndürmek için çabalarımız sürecek. Şunun altını çizmek isterim ki, Suriye’de terör örgütlerinin etkisini görebiliyoruz. ABD ve diğer ülkeler, Suriye’nin değerlerini çalmaya devam ediyor. Rusya, İran ve Türkiye, Suriye halkına yardım etmek için birçok konuya el atıyor. Mülteciler konusunda da elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Ayrıca uluslararası toplumun diğer üyelerinin de bu yardımlara katılmalı. Bizim görüşmelerimizin olumlu ve faydalı olacağını düşünüyorum. Rusya’da da bazı görüşmeler olacak. Burada bulunan tarafları ülkemizde görmekten mutluluk duyacağız” ifadelerini kullandı.
REİSİ: TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜN KORUNMASINI VURGULUYORUZ
Zirvenin açılışındaki konuşmasında açıklamalarda bulunan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi şunları söyledi:
Suriye’de çözüm askeri müdahale değil tek çözüm yolu diplomasidir. Askeri müdahale sorunu artırır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli egemenliğinin korunması ile Suriyeliler arasındaki siyasi çözümün sağlanması gerektiğini vurguluyoruz. Siyonist rejimin Suriye topraklarını yok sayarak bazı haklarını elinden alması bu istikrarsızlığı arttırmaktadır. Uluslararası hukuku da aynı şekilde yok saymaktadır. Umut ediyorum ki bu toplantımızda yapıcı kararlar alınsın ki Suriye’deki istikrar geri dönsün.
TÜRKİYE VE İRAN’DAN 7. YÜKSEK DÜZEYLİ İŞBİRLİĞİ KONSEYİ TOPLANTISI ORTAK BİLDİRİSİ
Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin eş başkanlığında gerçekleştirilen 7. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı sonrası yayınlanan ortak bildiride, "Suriye'nin toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine ve ulusal egemenliğine olan bağlılık vurgulanırken, Suriye halkının acılarını hafifletmenin tek yolunun siyasi bir çözümden geçtiğini vurgulandı" denildi.
Türkiye ile İran arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 7. Toplantısı, Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin eş başkanlığında Tahran'da gerçekleştirildi. Toplantının ardından ortak bildiri yayınlandı. Bildiride, “Taraflar, ikili ilişkilerinin mevcut durumunun yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmelerin ışığında, aralarındaki son dört asırdır kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin varlığı ve devamı ile bu ilişkilerin, karşılıklı saygı, karşılıklı çıkar ve iyi komşuluk temelinde genişletilmesinin önemini vurgulayarak, iki ülkenin üst düzey yetkililerinin ekonomik, ticari ve transit geçişlerle ilgili bağlarını sürekli biçimde geliştirmeye yönelik güçlü siyasi iradelerini yineleyerek, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin geçmiş toplantılarında alınan kararların uygulanması ihtiyacını vurgulayarak, ikili ve bölgesel düzeyde terörün her türüne ve biçimine karşı güçlü siyasi iradelerini ifade ederek, çatışmaların barışçı çözümü için bölgesel ve uluslararası mekanizmaların asli, yadsınamaz önemini ve daha adil bir uluslararası düzenin kurulmasını teminen adaletli, tam kapsayıcı ve insani yaklaşımların gerekliliğini vurgulayarak, Siyasi, ekonomik, kültürel, bilimsel ve güvenlik işbirliğinin yanı sıra, iki ülke arasında sürekli üst düzey heyet teatileri ziyaretleri yoluyla, ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi yönündeki amaçlarını bir kez daha tekrarlamışlardır” denildi.
Türkiye ve İran’ın mevcut mekanizmalardan tam anlamıyla yararlanmak ve Karma Ekonomik Komisyon, Tercihli Ticaret Anlaşması (PTA), ulaştırma, bankacılık, gümrük, sağlık ve tarım alanlarında ortak işbirliği komiteleri dahil yürürlükte bulunan anlaşmaları ve düzenlemeleri tam olarak uygulamak amacıyla ikili ticaret hacmini artırma ve ekonomik işbirliği için yeni imkanlar oluşturma konusundaki taahhütlerini yineledikleri kaydedilen bildiride, yatırımlara yönelik güvenli ve cazip bir ortam oluşturmak dahil iki ülkenin özel sektörlerine garanti ve teşvik sağlamanın önemini yinelendiği, bölgesel karayolları ve demiryolları transit ve ulaştırma koridorlarında altyapıya ortak yatırım yapılması yönünde özel sektörleri teşvik konusundaki iradelerini ifade edildiği aktarıldı.
Enerji alanında ikili işbirliğinin güçlendirilmesi ve genişletilmesinin, çevrenin korunması ve su kaynakları yönetimi alanlarında ortak işbirliğini güçlendirmek ve genişletmek amacıyla, ikili istişarelerin sürdürülmesini ve ortak çalışma gruplarının kurulmasının da vurgulandığı kaydedilen bildiride, Konsolosluk işlerinde işbirliğini genişletmeye yönelik çabaların artırılması ve konsolosluk istişarelerinin düzenli olarak yapılması ihtiyacı konusundaki ortak çıkarlarının ele alındığı bildirildi.
“SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE BAĞLILIK VURGULANDI”
Konsey toplantısında, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine ve ulusal egemenliğine olan bağlılık vurgulanırken, Suriye halkının acılarını hafifletmenin tek yolunun siyasi bir çözümden geçtiğini ve Astana anlaşmalarının uygulanmasının öneminin görüşüldüğü kaydedildi.
Ortak bildiride, “Taraflar, Filistin ve Kudüs'ün her zaman ilgi ve dikkatleri dahilinde olduğunu vurgulamışlar ve her iki ülke, Filistin meselesinin vazgeçilmez haklarını gerçekleştirme çabalarına ve eylemlerine ilkeli biçimde destek sağlama sözü vermişler; yasadışı yerleşim eylemleri de dahil olmak üzere, tüm tek taraflı politikalara bir son verilmesinin ve Kudüs-ü Şerif'in kutsallığının korunmasının önemini vurgulamışlar” denildi.