Acı biber, daha uzun yaşamanızı sağlıyor!
Oldukça büyük bir derleme çalışmasından elde edilen ilk sonuçlar, insan ömrünü uzatan bir yiyecek olduğunu ortaya çıkardı…
Çalışmaya göre, düzenli olarak acı biber tüketmek, kalp hastalığı ve kanser riskinin düşmesi ve daha uzun yaşamakla ilişkili.
Sonuçlar henüz değerlendirilerek akademik bir dergide yayınlanmasa da Amerikan Kalp Birliği’nin (AHA) konferansında sunuldu. Çalışmanın oldukça geni bir veriye dayandığı biliniyor.
Derlemede, acı biber tüketmenin sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen 4.729 çalışma incelendi. Çalışmalarda toplamda 570.000 katılımcıya ait veriler yer alıyor.
Araştırmanın başında yer alan, Cleveland Kalp, Damar ve Göğüs Enstitüsü Kliniği’nde kardiyoloji uzmanı olan Dr. Bo Xu, yaptığı bir basın açıklamasında şunları söyledi:
“Daha önce yapılan çalışmalarda, düzenli acı biber tüketiminin; tüm nedenlerden ve kansere bağlı ölüm riskinin düşmesiyle ilişkili olduğunu gördük ve şaşırdık. Bu, beslenmedeki bazı unsurların genel sağlıkta önemli rol oynayabileceğini gösteriyor.”
Acı biber tüketen grubun ölüm riski %25 daha az!
Çalışmada acı biber tüketenlerin kalp damar hastalığı nedeniyle ölme riskinin, hiç biber tüketmeyen ve seyrek tüketenlere kıyasla %26 daha düşük olduğu belirlendi. Benzer şekilde, kanserden ölme riskinin %23, tüm sebeplere bağlı ölüm riskinin ise %25 düştüğü görüldü.
Özetle, acı biber daha uzun yaşamanızı sağlıyor.
Kafa karışıklığını önlemek için şunu unutmamak gerekiyor, bu sayılar bağıl riski, yani 2 grup arasındaki riskin değişimini gösteriyor. Acı biber yemenin ölüm ihtimalini %26 azaltacağı anlamına gelmiyor.
Öte yandan araştırmacılar önceki çalışmalar tarafından tanımlanan trendleri incelediğinden ve her birinde farklı koşullar söz konusu olduğundan, acı biber yemek ve iyi sağlık arasında nedensel bir bağlantı ortaya koyamadı.
Dr. Bo Xu, sözlerine şunları ekledi:
“Şu anda bilinmese de, konuyla ilgili mekanizmalar bu bulgularımızı açıklayabilir. Bu nedenle, daha fazla acı biber yemenin ömrü uzattığı ve özellikle kalp damar hastalıkları ve kansere bağlı ölüm riskini azalttığını kesin olarak söylemek mümkün değil.
Bu ön sonuçları teyit etmek için özellikle rastgele kontrollü araştırmalardan elde edilecek kanıtlara ihtiyaç var.”