Ahmet Ağaoğlu'ndan flaş sözler

Trabzonspor başkan adayı olan Ahmet Ağaoğlu, bordo-mavili kulübün 2010-11 sezonuyla ilgili devam eden şike sürecinde hak arayışının son ana kadar devam edeceğini söyledi.

Trabzonspor´un 7-8 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Olağanüstü Genel Kurul öncesi başkan adaylarından Ahmet Ağaoğlu, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yönetim kurulu üyeleriyle birlikte toplantıya katılan Ağaoğlu, açıklamalarda bulundu.

Olağanüstü Genel Kurul´un çoğunluk aranan bölümünün gerçekleştirildiği 29-30 Mart tarihlerine 8-10 saat kalıncaya kadar hiçbir başkan adayının başvurusunun bulunmadığını ifade eden Ağaoğlu, “Gece yarısı saat 23.30´da ben adaylık başvurusunda bulunacağımı duyurdum. Karar vermemdeki en önemli etken, böylesine büyük bir kulübün olağanüstü genel kurul kararı alıp, genel kurula saatler kala hiçbir adayın çıkmamasıydı. Ben bunu hazmedemedim. Bu camiada da huzursuzluk yarattı. Dün yönetim kurulu listemizi divan baklanlığına teslim ettik. Yönetim kurulumuzun haricinde başkan baş danışmanı ve genel koordinatör olarak da sayın Özkan Sümer seçildiğimiz takdirde bizlerle birlikte aynı düşünceler doğrultusunda kulübümüze hizmet edecek” dedi.

“TRABZONSPOR´A BORCUM VAR” : Ağaoğlu, kulübü bulunduğu durumdan çıkaracak bir ekibe sahip olduklarını da ifade ederek, “Yükümüz ağır. Yıpranmadan çıkamayacağımızı da biliyorum. Eminim ki en çok ben yıpranacağım. Böylesine hassas süreçte dahi bu kadar kulübüne bağlı taraftarların olduğu camiadan kulübe başkan adayı çıkmıyor. Çıkanların hevesini kırmamamız lazım. Allah inşallah bir daha göstermez ama bunu yaparsak daha çok yönetici ararız. Buradan yıpranmadan gitmek kimseye nasip olmamışsa seçilirsek ve görev süremiz sonunda en fazla yarayı benim alacağımı biliyorum. Benim Trabzonspor´a borcum var. Seçilirsem o borcu da ödemek nasip olacak” diye konuştu.

“2010-11 SEZONUYLA İLGİLİ SAVAŞA DEVAM” : Ağaoğlu, 2010-11 sezonuyla ilgili devam eden şike sürecinde hak arayışının son ana kadar devam edeceğini de vurgulayarak, şunları söyledi: “Hukuki süreç var. Adalet nöbeti tutan arkadaşlarımız var. Desteğimiz onlarla birlikte. Enerjimiz onlarla birlikte. Bu tür şeyler olabilir. Yaşanmaması gereken ama yaşanabilen, bir iki defa kendimizi onun içinde bulduğumuz bir durum bu. Burada bu mücadelenin kayıtsız şartsız verilmesi lazım. Sizin günlük hayatınızda bile size bir haksızlık yapıldığında sonuna kadar götürürsünüz. Her türlü savaşın içinde girersiniz. Trabzonspor iki ağır travma yaşadı bana göre. 1996 bir diğeri 2011 sezonu. Bunun bedelini ağır olarak biz ödedik. Süreci yönetemedik. 96´dan sonra çöküşü o zaman kısa sürede atlattık. Bugün hala bu travmayı iyi yönetemediğimiz için kulübümüzü ve camiayı olumsuz etkilerden kurtaramadık. Siz bir taraftan mücadeleye devam edeceksiniz. Zaten kaybettiğiniz yerde sizin hakkınızı kamuoyu yedirmez. Ama sürekli oraya kilitlenip, yapmamız gereken diğer şeylerden uzaklaşmamamız lazım. Orada politika değişikliği olabilir. Savaşa devam, gerekli her türlü enstrümanı kullanarak göreve devam ama yeni bir başarı için de mücadeleye devam. Biz bunu farklı bir strateji ile yönetmeyi düşünüyoruz.”