AK Parti'den Bülent Arınç'a cevap geldi! 'Dindarlar davasına midesinden değil, gönülden bağlıdır'

AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu partisinin danışma toplantısında, isim vermeden AK Parti kurucularından olan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı eleştirdi. Arınç, "Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz" demişti, Katırcıoğlu, 'Dindarlar davasına midesinden değil, gönülden bağlıdır' ifadelerini kullandı.

AK Parti Kocaeli Teşkilatı’nın Kocaeli Kongre Merkezi’nde yapılan 107. Danışma Meclisi’nde konuşan AKP Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, isim vermeden Arınç'ı eleştirdi.

Bülent Arınç, geçen hafta katıldığı TV5'te katıldığı bir programda, “Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz. Çünkü onlar dini böyle hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar. Eğer onda bir eksilme görüyorsa, din, iman, vatan, millet, bunlar bir kenarda durur, onlara saygısını eksik etmez ama değer yargıları tamamen değişebilir” diye konuştu.

Arınç’ın bu açıklamasına AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, Danışma Meclisi kürsüsünden bugün tepki gösterdi. Katırcıoğlu şöyle konuştu:

“Bugünlerde bir umutsuzluk tablosu, bir karanlık tablo, motivasyon düşürmeye yönelik her taraftan söylemler var. Bunlardan birisi de belki, bunu çok önemsiyorum ağırıma gidiyor. Diyor ki birisi çıkıp 'dindarlar, cebine giren ve çıkan paraya göre siyasi tercihlerini belirleyecek' diyor. Bunu söyleme cürreti gösteriyor. Ben de buradan huzurlarınızda diyorum ki dindarlar; yani milletimiz davasına, ülkesine midesinden değil gönülden bağlıdır.”

"Z KUŞAĞI DEĞİL ELİF GENÇLİĞİ"

"Z Kuşağı" tanımlamasını da eleştiren Katırcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir şey daha ifade edeyim, bu Z Kuşağı gerçekten bize empoze edilmeye, böyle bir varlık varmış gibi gençlerimizle ilgili gerçekten farklı boyutta, olduğundan daha farklı bir sorun varmış gibi, gençlerimize bir gömlek çiziyorlar. Z Kuşağı diyorlar Y Kuşağı diyorlar. Bunlara bir şekilde adlandırma yapıyorlar. Sahada bir şeyle karşılaştım. Sahada bir eve gittik. Yakın bir zamanda. İzmit’teydi hatta. Üniversiteli bir kızımız. Kendisi partimizden değil, üye değil, partiye de bir yakınlığı yok. Çok çalışkan. Güzel de fikirleri var. Ben de muhabbet etmek için dedim ki; 'Bir Z Kuşağı olarak, bir üniversiteli olarak nasıl buluyorsunuz eğitimi?' Konu açmaya çalıştım. Tepkisi sert oldu. 'Sayın Vekilim' dedi, 'Ben sorunuzdan önce, Z Kuşağı olarak beni tanımlamanızdan hiç hoşlanmadım' dedi. 'Bize hiç kimse bir çerçeve çizmesin. Hiç kimse bize bir ölçü koymasın. Bizi tanımlamasın' dedi. 'Biz her şeyin farkındayız' dedi. Bu gerçekten beni çok etkiledi. Ben buradan diyorum ki, eğer bir harfle gençlerimizi tanımlamak gerekirse, olsa olsa bu gençlerimiz Elif Gençliği olur, öyle değil mi.”