ALATURKA MÜZIK NEDIR?

Batı dillerinde kullanılan İtalyanca alla turca (Türk tarzında) teriminin Türkçe'deki söyleniş şeklidir. Bunun karşıtı da "Avrupaî" anlamında alafranga (Frenk usulü) şeklinde, Batı dillerinde bulunmayan bir yapma kelimeyle ifade edilir.

NACİ ÖZKAN naci@lenaofis.com

ALATURKA MÜZIK NEDIR?

Batı dillerinde kullanılan İtalyanca alla turca (Türk tarzında) teriminin Türkçe'deki söyleniş şeklidir.


Bunun karşıtı da "Avrupaî" anlamında alafranga (Frenk usulü) şeklinde, Batı dillerinde bulunmayan bir yapma kelimeyle ifade edilir.


Şimdi gelelim Türk tarzında (Alaturka) müzik konusuna. 


Radyolarda ve Televizyonlarda Avrupa’dan devşirme olan;


Pop
Caz
Rock 
Hip-Hop
Blues
Klasik batı müziği 


Dışında hiç bir müzik dinleyemiyoruz artık. 
Bilerek isteyerek Dinletilmiyor, Türk tarzı müzikler üretilmiyor yazılmıyor doğrusu. 


Anadolu'da Söylenen Halk Müziği Türleri


Ağıt-Yakım-Sagu.
Atışma.
Azeri Havası- Mahnı
Barak.
Bozlak.
Boğaz Havası: Kadınlarca gırtlaktan söylenir. Ezgi.
Destan.
Deyiş


Türk Sanat Müziği Türleri; 
Şarkı, 
Aranağme, 
Gazel, 
Taksim, 
Peşrev, 
Medhal, 
Saz Eseri, 
Semai, 
Beste, 
Kar, 
Kar-ı Natık ve Fasıldır. 


Eğlence Müziği olan türler ise; 
Sirto, 
Longa, 
Çiftetelli, 
Mandra, 
Kanto, 
Tavşanca ve Köçekçedir.


Alaturka olarak icra edilen tüm müzik türlerinin yapımında bir hikaye ve yaşanmışlıklar vardı. Bir mana ve anlam vardı. 


Peki Neden yok edildi kendimize has müzik kültürümüz? Buna bir bakalım isterse;


Aslında bu meselenin başlangıcı 1926 lı yıllara kadar uzanıyor. 1976 yılına kadarda bu yasak sürüyor. 


1926'da, İstanbul'daki Sarayburnu Parkı'nda dinleyicilerinin arasında Reisicumhur Mustafa Kemal'in de bulunduğu bir konser vardır ve konsere Mısır'ın o senelerdeki meşhur hanım seslerinden olan Müniretü'l-Mehdiyye de katılmaktadır.
Mısırlılar'dan sonra sıra Rebâbî Mustafa Bey'in çalıştırdığı Eyüplü gençlere gelir, onların da programlarını tamamlamalarından sonra Mustafa Kemal, bir konuşma yapar ve "Burada icra edilen musiki, yüz ağartıcı olmaktan uzaktır" der.


Bu söz üzerine MUSİKİ İNKILÂBI! yapılır. 


O günler inkılâp günleridir ve ortalığı birden bir "musiki inkilâbı" tartışması kaplar. Tartışmalar birkaç gün içerisinde resmiyet kazanır ve zamanın "Maarif Vekâleti Sanayi-i Nefise Encümeni" yani "Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar Komisyonu", resmî belgelerde "alaturka" diye geçen Tük Müziği'nin eğitiminin yasaklanmasına karar verir.
Resmî açıklama, kararı Talim ve Terbiye Heyeti'nin de kabul etmesinden sonra yapılır. Karara göre biri Ankara'da, diğeri de İstanbul'da olmak üzere iki yeni konservatuvar kurulacak ve bu okullarda sadece Batı Müziği öğretilecektir. İstanbul Belediyesi'ne ait olan "Dârülelhan"ın alaturka kısmı bir "icra heyeti" halini alacak, resmî şekilde alaturka öğretimi yapılmayacak, Dârülelhan'ın bünyesindeki bir komisyon da sadece ilmî çalışmalarda bulunacaktır. 
Kararı, 1926'nın 25 Ekim'inde o sırada İstanbul Valisi olan Muhittin Üstündağ açıklar. Haberi, gazeteler de "Alaturka musikiye elveda! Resmî müesseselerde alaturka musiki ilga edildi, artık bu musikiden tarih derslerinde bahsolunacaktır" gibi başlıklarla verirler.


50 YILLIK YASAK


İlk "Alaturka Musiki yasağı", işte böyle konmuş ve yasak tam 50 sene boyunca, Süleyman Demirel'in meşhur "Milliyetçi Cephe" hükümetininin İstanbul'da 1976'da bir Türk Müziği Konservatuvarı açmasına kadar titizlikle uygulanmıştır.


Elbette 50 sene yasaklansa da 1968 senesinde TRT Televizyonu açıldıktan sonra yavaş yavaş Alaturka müzikler yapılmaya başlanmış ve öze dönüş hızlanmıştır. 


TRT öze dönüş müziği konusunda çok çaba sarf etmiş etmesine ama, daha sonraları Milli Eğitim bakanlığı müfredatları ve müzik dersleri konusunda köklü değişiklikler yapmış ve Alaturka dediğimiz müzik dersleri yerine Alafranga batı müzikleri müfredata alınmıştır. O dönemlerde başlayan Alafranga müzik hayranlığı Eurovizyon için yazılan müziklerede yansımıştır. 


Arabesk tarzı müziklere 1970-1980 li yıllar arasında uygulanan yasaklar neticesinde ise tamamen klasik batı müziği günümüze kadar baskılanmıştır. 


Bu süreç Alaturka müziğimizin bitmesine neden olmuştur. 


MÜZİK NEDİR! 


Duygularımızı, düşüncelerimizi veya olayları anlatmak amacıyla ölçülü ve düzenli seslerin sanat düşünceleri içerisinde ritm'li veya ritm'siz olarak bir araya getirme sanatıdır.


Öyleyse ; Klasik batı müziği tarzının düşünce ne duygularımızı anlattığına inanıyor musunuz?


Sazlar, Udlar, Kanunlar, Davullar, Cümbüşler ve Ney gibi çalgı aletlerimiz dururken, gitar piyano, trompet, trombon gibi çalgılardan ne kadar zevk alıyoruz ve bu sesler bizi ne kadar mest ediyor?


Zamanın İstanbul Valisi Muhiddin Bey, 1926 Ekim'inde "Alaturka musiki ilga edildi" diyor.
Musiki nasıl "ilga" edilirse...


Özgün müziğe dönmek artık çok zor. Ama batı müziği asla bizim ruhumuza hitap etmedi,
Etmeyecek!


Selam ve saygılarımla 

Tüm yazılarını göster