Ali Babacan: Merkez Bankası talimatla faizleri 200 puan indirdi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Merkez Bankası'nın 200 puanlık faiz indiriminin talimatla yapıldığını söyledi. Babacan, "Merkez Bankası tek kolla mücadele etmeye çalışan yalnız bir kurum; faizi indirse de bindirse de sabit tutsa da boş" ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'dan Merkez Bankası'na yaylım ateşi geldi. Babacan, Merkez Bankası'nın faizi yüzde 8'den yüzde 16'ya indirmesinin ardından yaptığı paylaşımda, "Talimatla 200 puan indi. Tekrar ediyorum: Talimatla." ifadelerini kullandı. Babacan, İzmir’de partisinin Bayraklı ilçe kongresinde yaptığı konuşmada Merkez Bankası’nı adeta topa tuttu.


"Merkez Bankası tek kolu kırılmış, tek kolla mücadele etmeye çalışan yalnız bir kurum” diyen Babacan, “Döviz rezervleri eksi 52 milyar dolara düşmüş, yani artık döviz satışıyla kuru kontrol etme imkânı yok. Geriye faiz kaldı. Faizi indirse de bindirse de sabit tutsa da boş. Hiçbiri işe yaramayacak” dedi. Babacan’ın açıklamaları şöyle:

“Merkez Bankası Başkanı ne söylese boş”

- Dört yıllığına atanan bir Merkez Bankası Başkanı’nı üç dört ayda görevden alıp başkasını koyarsanız, o Merkez Bankası başkanının söylediği lafa hiç kimse itibar etmez. Merkez Bankası Başkanı çıkıyor, konuşuyor: ‘Şunu şöyle, bunu böyle yapacağız’. Ya senin yarın görevde olacağının garantisi yok. Belki yarın gideceksin. Ne söylesen boş.

“Yüksek faiz ile yüksek kur arasına sıkışmak kötü yönetimin sonucu”

- Zannediyorlar ki ‘Talimat verirsek, Merkez Bankası faizi indirirse ülkede faizler inecek’. Siz bu kafayla bunu rüyanızda görürsünüz, yapamazsınız. Hükûmet yüksek faizi mi tercih edecek, yüksek kuru mu? Bu iki kötüden birini tercih etmek zorunda kalmak, buraya sıkışmak sadece kötü yönetimin sonucu.

“Herkes kendi hesabının peşinde”

- Merkez Bankası Başkanı veya Para Politikası Kurulu üyeleri Cumhurbaşkanı’nın yanlış politikalarına mazeret üretme, kılıf giydirme, gerekçe uydurma derdine düştüklerinde o kurum bitmiştir. Konuşmak zorunda değilsin, yanlışı savunmak zorunda hiç değilsin.

Hiç olmazsa temsil ettiğin kurumun azıcık kalmış olan itibarını korumaya çalış. Onu da yapmıyorlar, herkes bir hesap içinde. Hiç kimse vatandaşın hesabının peşinde değil, herkes kendi hesabının peşinde.