Ali Koç Erman Toroğlu'na tepki gösterdi
Ali Koç eski hakem ve yorumcu Erman Toroğlu'nun iddialarına yanıt verdi.Hakem hatalarıyla ilgili olarak da tepkisini dile getirdi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Kulüpler Birliği toplantısının ardından açıklamalarda bulundu ve hakemler ve futbol ortamı ile ilgili konuştu.
Kayserispor maçındaki tartışmalı kararlara değinen Ali Koç, "Pazar akşamı Kayserispor ile bir maçımız vardı. Yoğun tartışmalar, hakem kararlarıyla ilgili değerlendirmeler, dönüşler devam ediyor, bunlar oldu. Biz sıcağı sıcağına, daha durumu hazmetmeden, adrenalini yüksek, duygusallığı yüksek bir ortamda açıklama yapmıyoruz, kanal kanal gezmiyoruz. Taşıdığımız sorumlulukların bilincinde, tüm pozisyonları, yazılanları, çizilenleri değerlendirerek açıklama yapma tarzını benimsemişiz, geldiğimizden beri böyleyiz. Taraftarımız zaman zaman tenkit edebilir ama doğru olanın bu olduğunu düşünüyoruz" dedi.
"ASIL HEDEF HAKEM VE MHK'YI ETKİLEMEK"
Fenerbahçe aleyhine algı yapıldığını kaydeden Fenerbahçe Başkanı, Erman Toroğlu'na göndermede bulunarak "Bizden bir gün önce Trabzonspor'un Göztepe ile maçı vardı. Bu maç ile ilgili hakem hataları değerlendirilirken, ne yazık ki bir kanal, bu kanalın spor müdürü ve bir hakem eskisi, bu maçta yaşananları, sanki ligimiz dizayn ediliyor, işler organize ediliyor mealinde açıklamalarda bulundu. Hatta bir adım öteye gidilip, bu açıklamalar Fenerbahçe'ye bağlandı. Benim şahsıma da konu getirildi, neymiş Fenerbahçe kollanıyormuş. Aslında bunun asıl hedefi, asıl amacı hakemleri ve MHK'yı etkilemektir" ifadelerini kullandı.
"HEMEN ERSUN YANAL'I ARADIM"
Trabzonspor maçı sonrasındaki yorumların ardından Ersun Yanal ile görüştüğünü söyleyen Ali Koç, "Ertesi gün maçımız vardı, öğlene doğru hocayı aradım, ona 'yapılan tartışmalar, değerlendirmeler, bunun altında bir amaç var. Ne olur dikkat etsinler, kart almamaya dikkat etsinler, ben bu maçın hakeminden endişeliyim' dedim. Keşke teybe alsaydım. Yapmak istedikleri etkiyi yaptılar ve bizim açımızdan ilginç bir maç oldu. Bizim gol yollarındaki beceriksizliğimiz, bu şekilde bir hakem yönetimini haklı kılamaz. Biz başarılı olduklarını düşünüyoruz. Verilmeyen iki penaltı, bir tanesi yüzde 100, diğeri tartışılır. Bizim golümüzden önce net faul. Hiçbir pozisyonda VAR'a gidilmemesi. Sert bir maçtı, rakibimizin hiç kart görmemesi. Son olarak kalecimiz Altay'ın yaptığı pozisyonun cezalandırılmaması, belki bu da bir suçluluk psikolojisi. Lig dizayn ediliyor, örgütlü işler var diyen arkadaşlar ne oldu? Niye iddialarını somut delillerle açıklamadılar? Ertesi gün bu arkadaşlar sus pus oldu. Niye oldu? Çünkü Fenerbahçe 3 puan alamadı ve ligimiz daha temiz bir hale gelmiş oldu. Biz hiçbir takımı hedef almıyoruz ama artık bu sorumsuzluğun son bulması lazım ve ilgili merciilerin 6222'den harekete geçmesi gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"6222 BATAKLIĞI KURUTMAK İÇİN VAR"
Söylemleri nedeniyle televizyondaki isimler için 6222'nin devreye sokulması gerektiğini vurgulayan Ali Koç, "6222, sinekleri öldürmek için değil, bataklığı kurutmak için kullanılırsa işe yarar. Daha 10 hafta oynandı, köprünün altından daha çok su akacak. Kulüplerin yaptığı şikayetlere bakarsak, hepimizin silkelenmesi gerektiğini düşünüyorum" mesajını yolladı.
"HAKEMLERE MESAJ VERMENİN YÖNTEMİ VAR"
Hakem atamalarının arkasında başka amaçlar olabileceğini belirten Fenerbahçe'nin bir numarası, "Hakemlere mesaj vermenin yöntemleri var, bunun da bir tanesi atama şeklidir. Kazandığımız haftanın hakemleri bir hafta ya da birkaç hafta sonra görev alamıyorlar ama puan kaybettiğimiz maçların hakemleri görev alıyor. Biz yine de adalete inanmak istiyoruz, kitleler buna inanmazsa zaten çok farklı durumlarla karşı karşıya kalırız" şeklinde yorum yaptı.
Öte yandan ligi kulüplerin yönetmesi gerektiğini kaydeden yönetici "Süper Lig'de artısı eksisi neyse, yartılan değer neyse, iyisiyle kötüsüyle tüm riski alanlar kulüplerdir. Transferi yapan, seyirciyle muhattap olan, medyayla muhattap olan kulüplerdir. Bu değerin sahibi kulüplerdir. Belki Avrupa'daki gibi kulüplerin sahibi olduğu lig sistemi yok ama sağlıklı modelleri de Türkiye'ye uyarlayarak, kulüplerin kendi yarattığı değeri daha çok kendi yöneteceği bir konuma gelinmelidir" dedi.