Amia Srinivasan'dan

Amia Srinivasan'dan Seksle ilgili tabulara meydan okuyan bir kitap: Seks Yapma Hakkı

Çağımızın önde gelen düşünürleri arasında yer alan toplumsal ve siyasi teori akademisyeni Amia Srinivasan, Seks Yapma Hakkı kitabıyla seks politikalarını tartışma tarzımızı ve bu alandaki sorunları tartışmaktan kaçınma şeklimizi altüst ediyor. Seksi tüm karmaşıklığıyla, toplumsal cinsiyet, sınıf, ırk ve güçle olan ilişkisi içinde ele alan yazar, okura özgür olmanın ne anlama gelebileceğini sorgulatıyor.

Amia Srinivasan'dan Seksle ilgili tabulara meydan okuyan bir kitap: Seks Yapma Hakkı

Oxford Üniversitesi’nde 1870 yılında Henry Chichele onuruna oluşturulan Chichele Profesörlük Kürsüsü’nün ilk kadın ve ilk beyaz olmayan toplumsal ve siyasi teori akademisyeni Amia Srinivasan’ın seksi tüm karmaşıklığıyla, toplumsal cinsiyet, sınıf, ırk ve güçle olan ilişkisi içinde ele aldığı kitabı Seks Yapma Hakkı, seks politikalarını tartışma tarzımızı ve bu alandaki sorunları tartışmaktan kaçınma şeklimizi altüst ediyor.

Seks Yapma Hakkı’nda “Seks yapmak bir “hak” mı? Herkesin seks yapma hakkı var mı? Ya da herkesin sevişme “imkân”ı mevcut mudur? Kim kimle sevişebilir, kimle sevişemez? Seks için rıza yeterli midir? Üretilen rıza ile içten gelen istek aynı kefeye konabilir mi?” gibi sorunların yanıtlarını arayan yazar, ayrımcılık ve tercih, pornografi ve özgürlük, tecavüz ve ırksal adaletsizlik, ceza ve sorumluluk, öğrenciler ve öğretmenler, zevk ve güç arasındaki endişe verici ilişkileri tartışıyor.

Srinivasan, artık kendimizi seks üzerinden tanımlayabildiğimiz, kimi sevip kimle sevişebileceğimiz hakkında daha çok düşündüğümüz ve cinsel suçlara karşı #MeToo hareketi gibi kitlesel hareketler oluşturabildiğimiz dünyamızda seksin bugünkü anlamının izini sürüyor. 

Seks üzerine düşünmek gerekli ama zor; seks hakkında konuşmaksa daha da zor… 

Cinsel çekim, içgüdüler, arzu, tutku ve istek… Bir yanıyla hayatın tuzu biberi sayılabilen seks, madalyonun diğer yüzüyle ise güç ilişkileri, tahakküm, istismar gibi hem kişisel hem de toplumsal meselelere işaret ediyor. Üstelik seksin nasıl algılandığı çağdan çağa, toplumdan topluma değişiyor, haliyle mesele iyice karmaşıklaşıyor! 

ÜMMETİ BİRLİK ZAMANI GELMEDİ Mİ?