Ana de Armas: "Blonde filmi için Marilyn Monroe'nun mezarına gittik"
Ana de Armas, Marilyn Monroe'nun hayatını anlatan ve ikonik yıldızı kendisinin canlandırdığı 'Blonde' filmini çekmek için Monroe'nun mezarına gidip izin istediklerini açıkladı.
Ana de Armas, başrolde yer aldığı Marilyn Monroe biyografisi 'Blonde' filminin Venedik Film Festivali’ndeki galasında büyük ilgi görmüş,14 dakika boyunca ayakta alkışlanarak rekor kırmıştı. Aldığı övgü karşısında gözyaşlarını tutamayan 34 yaşındaki Kübalı-İspanyol oyuncu, AnOther Magazine'e verdiği röportajla gündemde.
Ana De Armas, 'Blonde' filminin ekibiyle birlikte efsane isim Marilyn Monroe'nun mezarını ziyaret ederek, hayatının hikayesini çekmek için izin istediğini açıkladı.
"HERKES BÜYÜK BİR SORUMLULUK HİSSETTİ"
"Büyük bir kart aldık ve ekipteki herkes ona bir mesaj yazdı. Sonra mezarlığa gittik ve kartı Marilyn'in mezarına bıraktık. Bu şekilde ondan izin istedik" diyen Armas, "Herkes büyük bir sorumluluk hissetti" diye ekledi.
Ünlü oyuncu, "Hikayenin anlatacağımız tarafının fazlasıyla farkındaydık: Marilyn Monroe karakterinin arkasındaki kişi, Norma Jean'in (Mortenson) hikayesi. O gerçekte kimdi?" dedi.
Filmdeki performansıyla eleştirmenlerden tam not alan Armas, oyunculuğu kadar, Hollywood ikonu Marilyn Monroe'yu canlandırdığı filmde ünlü yıldızın ruhunun oyuncu kadrosuna 'musallat' olduğuna inandığını açıklamasıyla da adından söz ettirmişti.
Armas, Venedik Film Festivali'nde basın mensuplarıyla konuşurken Monroe'nun ruhuyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
"Sanırım mutluydu. Ayrıca bazen duvardan aşağı bir şeyler fırlatırdı ve yapılan bir şeyden hoşlanmadığında sinirlenirdi. Belki kulağa çok mistik geliyor, ama bu doğru. Hepimiz onu hissettik."
"MARILYN BİZİMLEYDİ"
Armas,, Hollywood yıldızının hayaletinin her zaman yakınlarda olduğuna inandığını ekleyerek, "Bize çok yakın olduğuna gerçekten inanıyorum. O bizimleydi" şeklinde konuşmuştu. Filmin yönetmeni Andrew Dominik de Armas'a katılarak; "Kesinlikle bir seans gibiydi" demiş ve Marilyn'in varlığını hissettiğini kabul etmişti.
İşleri daha da ürkütücü yapan ise; filmin bazı sahnelerinin, Monroe'nun akıl hastası annesiyle birlikte yaşadığı aynı dairede çekilmiş olmasıydı. Ayrıca ölüm sahnesi de, 1926'da dünyaya gelen yıldızın 1962 yılında trajik bir şekilde hayata veda ettiği odada çekilmişti.
Ünlü oyuncu ayrıca filmde aksanını mükemmelleştirmek için 9 ay boyunca diyalekt koçuyla çalıştığını belirtmişti.
Armas, "Yaptığım araştırmalar ve aksanla birlikte bu role hazırlanmam tam bir yılımı aldı. Yönetmenle aylarca çalıştık. 3 ay süren bir setti, çılgın bir programımız vardı" demişti.
AKSANI ELEŞTİRİLDİ
Bazı kesimler, Küba asıllı oyuncunun Amerikalı Marilyn Monroe’yu canlandırmasının uygun olmadığını ve aksanının başarılı olmadığını dile getirmişti.
Eleştirilere maruz kalan oyuncuya Marilyn Monroe’nun temsilcilerinden destek gelmişti. Yapılan açıklamada “Marilyn Monroe, nesilleri ve tarihi aşan bir Hollywood ve pop kültürü ikonudur. Bu rolü canlandırmaya çalışan her oyuncunun işi oldukça zor. Fragmana bakıldığında bile Ana’nın Marilyn’nin ihtişamını, insanlığını ve savunmasızlığını yakaladığını ve harika bir seçim olduğunu görebiliyoruz. Filmin tamamını izlemek için sabırsızlanıyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.