Azerbaycan ordusu Karabağ'ın "kalbi" olan bölgeye girdi

Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'da tarihsel önemi olan Şuşa kent merkezine girdiği görüntüler yayınlandı.

Şuşa kenti çok sayıda aydının yetiştiği, kültür mabedi olarak kabul edilen kadim bir kent olduğu için Azerbaycan'ın gözbebeği olarak görülüyor. Aliyev'de bu nedenle "Şuşa işgalden kurtarılmadan yaptığımız operasyon yarım kalır" diyerek operasyonun ana hedefini Şuşa olarak belirlemişti.

 ŞUŞA 3 TARAFTAN KUŞATMIŞTI
Azerbaycan ordusu, Dağlık Karabağ bölgesinin 'kalbi' olarak nitelendirilen Şuşa şehrini 3 taraftan kuşatmıştı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Şuşa'ya bir nefes kadar yakınız" ifadesini kullanmıştı.

ŞUŞA ALINIRSA KARABAĞ'IN TÜM DÜZLÜK ALANLARI KURTARILMIŞ OLACAK
Şuşa kenti, Azerbaycan tarihi ve Dağlık Karabağ bölgesi için çok önemli. Kentin alınmasıyla Karabağ'ın tüm düzlük alanları Ermenistan işgalinden kurtarılmış olacak. Tarihsel olarak önemli bir yere sahip olan Şuşa kentinin Ermenistan işgalinden kurtarılmasıyla, psikolojik olarak üstünlüğün tamamen Azerbaycan'a geçeceği belirtiliyor.

ŞUŞA'NIN İŞGALİ
Azerbaycan'a ait Dağlık Karabağ ve çevre illerde hak iddia eden Ermeniler, 1991'de başlattıkları saldırılarla Hankendi'yi, 1992'de de Hocalı ve Şuşa'yı işgal etti. Şuşa'yı, Laçın, Hocavend, Kelbecer, Ağdere, Ağdam, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi.

Şuşa'nın savunmasında 480 Azerbaycanlı hayatını kaybetti, 600 kişi yaralandı, çok sayıda kişi esir alındı veya kayboldu. Esir düşen Azerbaycanlılardan 68'inin akıbeti bugüne kadar belirlenemedi.

İşgal, Azerbaycan ekonomisini büyük kayba uğrattı. Binlerce kişi topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Azerbaycanlılara ait yaklaşık 300 tarihi anıt tahrip edildi.

ŞUŞA NEDEN ÖNEMLİ?
28 yıldır işgal altında bulunan Şuşa Azerbaycanlılar için sadece bir şehir değil. Çok sayıda aydının yetiştiği, kültür mabedi olarak kabul edilen kadim bir kent.

Şuşa, asırlar boyu Azerbaycan'ın siyasi ve kültürel merkezlerinden biriydi. Sayısız şair, müzisyen, bilim insanı yetiştirdi. Bunlardan birisi Azerbaycan'ın milli marşının bestecisi, "Doğu'nun ilk opera bestecisi" Üzeyir Hacıbeyov'du.