Bağış: Dağlık Karabağ Ermenistan değil, Azerbaycan toprağıdır!

Çekya eski Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg'in bir Çek gazetesinde Dağlık Karabağ'ı Ermenistan'a ait olarak göstermesini Türkiye'nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış sert bir şekilde protesto etti. Bağış, Pravo gazetesine yazdığı makalede, eski Dışişleri Bakanının hatasını göstererek Çek kamuoyunu bilgilendirdi.

Çekya eski Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg  “Neden Rusya Türklerin Kafkasya'ya gitmesine izin verdi?” başlıklı Türkiye ve Azerbaycan’ı karalayan bir yazı kaleme aldı. Yazısında Rusya’nın, Ermenilerin müttefiki gibi gözükse de Azerbaycan’ın yanında yer aldığını belirten Schwarzenberg, Dağlık Karabağ’ı da Ermenistan’ın kendi toprağıdır imasında bulundu. Schwarzenberg yazısında daha da ileri giderek, Birinci Dünya Savaşı’nda Ermeniler’in Türkler tarafından soykırıma uğradığını iddia etti. Hatta Hitler’in Ermeni soykırımından  ilham alarak Yahudi soykırımını  yaptığını belirtip dolaylı olarak ta Kurtuluş Savaşımızı da karalamaya çalıştı. Bunun üzerine T.C. Prag Büyükelçisi, Devlet ve AB Eski Bakanı Egemen Bağış Schwarzenberg’e cevaben Çekya’nın Pravo gazetesinde bir makale yazıp yayınlanmasını sağladı.

“ERMENİLERİN İŞGALİ SONUCU 1 MİLYON  AZERİ EVSİZ KALDI”

Karel Schwarzenberg’in yazısının baştan sona hatalarla dolu olduğunu belirten Bağış, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’ın kendi toprağı olduğunu, 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edildiğini vurguladı. Egemen Bağış bu konu hakkında şunları yazdı: "Ermenilerin Dağlık Karabağ'da topraklarının önemli bir bölümünü kaybettiklerini" iddia ediyor’ ancak gerçek şu ki, son 30 yıldır yasadışı olarak işgal ettikleri toprakları geri iade ediyorlar. Ermeni saldırganlığı nedeniyle bir milyondan fazla Azeri vatandaşı evsiz kaldı. Nitekim, Ermeniler geçen Temmuz ayında Azeri Tovuz bölgesine bir saldırı düzenleyerek son savaşın başlamasına sebeb olmuşlardı.”ifadesini kullandı.

“SOYKIRIM DEĞİL TECHİRDİR”

Rusya desteğini ve sözde soykırım iddialarını da cevapsız bırakmayan Bağış, Birinci Dünya Savaş’ın da yaşanılanların soykırım değil, tehcir olduğunu belirtti. Bağış, "Türklerin, Rusların ve İsraillilerin Azerbaycan'a silah sağladığını iddia ediyor ve gerçek şu ki, bakan Schwarzenberg görevdeyken bile Azerbeycan, Çek Cumhuriyeti de dahil olmak üzere birçok ülkeden ürün satın alarak savunma sanayisine yatırım yapıyordu. Hem İsraillilerin hem de Ermenilerin soykırım kurbanı olduğunu iddia etmesi ise ve Yahudilerin büyük acısına büyük bir hakaret içeriyor. Avrupa'da soykırım sırasında milyonlarca Yahudi Naziler tarafından katledildi. Oysa sayısız güvenilir kaynak, Ermenilerin soykırım eyleminden değil, tehcir sürecinden muzdarip olduklarını göstermektedir. İşgal güçleri tarafından tarafından başlatılan aykalanmalar  Kürtler, Türkler ve Ermeniler arasında çatışmalara yol açmıştı. Louisville Üniversitesi'nden Prof. Justin Mccarthy'nin belgelediği gibi, Müslümanların nüfus kayıpları, çatışmaların gerçekleştiği  coğrafyadaki Ermenilerden en az 3-4 kat daha fazlaydı.” ifadelerini kullandı.

“AZERBAYCAN İLE ORTAK GEÇMİŞE SAHİBİZ. KARDEŞİZ”

Türkiye’nin Kafkasya’da varlığının doğal olduğunu vurgulayan Egemen Bağış, Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak bir geçmişe ve geleceğe sahip olduğunu vurgulayıp yaşanılan acılara sessiz kalamayacaklarını belirtti. Bağış, “Bakan Schwarzenberg, Türkiye'nin Kafkasya'ya ilgisine  şaşırmış görünüyor, ancak Türkiye'nin kardeşlerimiz olduğunu düşündüğümüz Azerilerin acılarını görmezden gelemeyeceğini ve ortak bir geçmişi ve ortak bir geleceği paylaştığını hatırlamalıdır. Dünyanın en büyük 16. ekonomisi ve NATO'nun en güçlü ikinci askeri gücü olarak, ihtiyaç duyulan zamanda dostlarımıza ve müttefiklerimize her zaman yardım ederiz.”dedi.

AZERBAYCAN MİNSK GRUBUNU 30 YIL SABIRLA BEKLEDİ

Makalenin son bölümünde Minsk grubunun sorunları çözmesi için Azerbaycan’ın 30 yıldır sabırla beklediğini ifade eden Egemen Bağış, mevcut durumda  Azerbaycan’ın kendi çözmek zorunda kaldığını belirtti ve ateşkese herkesin bağlı kalması gerektiğini vurguladı. Egemen Bağış, “Bakan Schwarzenberg, ‘Ermenilerin büyük güçlerin gerçekten alaycı bir oyununun kurbanı olduklarını " iddia ediyor, ancak Azerilerin Rusya, Fransa ve ABD liderliğindeki Minsk Grubunun anlaşmazlığı çözmesi için 30 yıl sabırla beklediklerini ve Ermenistan'ın masum sivil vatandaşlarına saldırdığını belirttiğinde konuyu kendi ellerine alarak sorunlarını çözmek zorunda kaldıklarını unutuyor. Mevcut durum göz önüne alındığında, yapılacak en iyi eylemin her iki tarafı da ateşkes imzalarına saygı duymaya ve zor kazanılan barışı korumaya motive etmek olduğuna inanıyorum. Azerbaycan ve Ermenistan'a yardım etmek için her iki tarafı da diyalog, ticaret ve işbirliğini artırmaya teşvik etmeliyiz.”

Gelirinizi Etkili Kullanmanın Yolları