Bakan Çavuşoğlu'ndan ABD'nin yaptırım tehdidine rest
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin olası yaptırımlarına ilişkin "Yaptırımlardan korkacak olsak biz burada bu harekatı başlatmazdık. Bu bizim için hayati derecede ulusal güvenlik meselesi" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Deutsche Welle Türkçe"ye
verdiği özel röportajda, ABD’nin yaptırım ve tehditler yerine
verdiği sözleri tutması gerektiğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Hazine Bakanlığına verdiği bir
yaptırım uygulama yetkisine ilişkin değerlendirmede bulunan
Çavuşoğlu, "Her şeyden önce yaptırımlarla bir yere varılamayacağını
daha önceden de gördük. ABD daha önce de İçişleri ve aynı şekilde
Adalet Bakanımızı yaptırıma tabi tuttu. Biz de onlara karşılık
verdik. Yani herhangi bir olumsuz bir adım olduğu zaman bunun
karşılığını Türkiye’ye yönelik, bunun karşılığını
mütekabiliyet gereği tam bir şekilde uygularız ve veririz." diye
konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin terörle mücadele ettiğini ve ABD'nin
terör örgütü YPG/PKK'nın yanında olmaması gerektiğine işaret ederek
yaptırımların işe yaramayacağının ve hiçbir ülkenin Türkiye
ekonomisini felakete uğratma gücü olmadığının altını çizdi.
Döviz kuru konusunda Türkiye’ye saldıranların zarar ettiğini
vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Biz bu tür yaptırımlar ya da tehditler yerine herkesin sözünü
tutarak, buradaki sorunu çözmemiz lazım. Terör, Suriye’nin sınır
bütünlüğü, toprak bütünlüğü, siyasi çözüm, aynı şekilde bölgenin
istikrarı, barışı ve göçmenlerin geri dönmesi de dahil işin birçok
boyutu var. Bunlara odaklanmamız lazım. Yoksa yaptırımlardan
korkacak olsak biz burada bu harekatı başlatmazdık. Bu bizim için
hayati derecede ulusal güvenlik meselesi."
"BİZ TERÖRİSTLERLE BİR ARA BULUCULUK YAPMAYIZ"
Barış Pınarı Harekatı'nın, Türkiye'ye yönelik tehdidin büyümesi
ve ABD'nin YPG/PKK'ya sürekli silah vermesi nedeniyle
başlatıldığını vurgulayan Çavuşoğlu, ABD'nin yapacağı en iyi şeyin
YPG’lileri bölgeden çıkartmak olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin teröristlerle müzakere etmeyeceğinin ve
ABD'nin bu yöndeki olası bir önerisinin kabul edilmeyeceğini
belirterek "Biz teröristlerle ara buluculuk yapmayız, müzakere
yapmayız. Yapılacak tek şey bu teröristlerin silahı bırakmasıdır."
dedi.
ABD ile YPG'lilerin Münbiç'ten 90 günde çıkarılmasına ilişkin
bir yol haritasının 16 ay önce onaylandığını ancak ABD'nin sözünü
tutmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Amerika önce verdiği sözleri
tutsun, bu teröristlere destek vermeyi sonlandırsın ve bu
teröristleri bizim sınırımızın öbür tarafından, Başkanın da
söylediği gibi 30-32 kilometrelik bir derinlikten çıkartsın.
Yapabileceği iş budur." ifadelerini kullandı.
"FRANSA TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK VERİYOR"
AB ülkelerinin harekata ilişkin tepkilerini de değerlendiren
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"AB içinde bazı ülkeler, özellikle de Fransa bu terör örgütüne
destek veriyor. Ama bu terör örgütüyle beraber Suriye’nin bu
bölgesini bölmek ve onlara sözde bir devlet yaratmak amacı
güdüyorlardı. Şimdi biz bu planı bozduk. Şimdi bu büyük bir plan,
planı bozunca tabii çok rahatsız oldular. Tabii Avrupa içinde, AB
içinde bir dayanışma var. Türkiye şimdi Rum kesimi gibi, Yunanistan
gibi, kategorik olarak Türkiye’ye karşı olanlar var. Ama diğer
ülkeler, tabii konsensüsü bozmamak için, bozmaya çalışanlara baskı
yapıyorlar, görüyoruz."
Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı'nın Türkiye için hayati bir
mesele olduğunu ve terör örgütüyle mücadelede kesinlikle tereddüt
edilmeyeceğini belirtti.
ARAP DÜNYASININ TÜRKİYE'YE YÖNELİK YAKLAŞIMI
Arap dünyasının harekat konusunda Türkiye'ye destek vermesinin
önemli olmadığını aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Amerika'nın korkusundan, İsrail'in korkusundan Filistin
konusunda da bu Arap ülkeleri sessiz. Yemen'de yüz binlerce insan
öldü. Bunlar bombaladılar veya kuşatma altında hastalıktan ve
açlıktan insanlar öldü. Ama parayı basıyorlar dünya susuyor.
Kaşıkçı cinayetinde sustuğu gibi dünyanın. Şimdi Filistin davasını
da dünya savunmuyor. Aynı sebepten dolayı. Dolayısıyla bunlar
savunsa ne olur, savunmasa ne olur? Açıklama yapsa ne olur, yapmasa
ne olur? Ne hükmü var? Son zamanlarda Amerika'nın ve İsrail'in
telkiniyle gelip de burada bu YPG/PKK terör örgütüyle
görüştüklerini de biliyoruz. Bunlar bize destek verse ne olur?
Vermeseler daha iyi. Öyle bir kompleksimiz yok."
Çavuşoğlu, Suriye ile ihtiyaç duyulduğu zaman istihbarat ve
bilgi paylaşımı düzeyinde diplomasinin sürdüğünü ancak siyasi
düzeyde bir temas olmadığını anlatarak önemli olanın rejimle
muhalefetin bir araya gelerek Suriye'nin geleceği hakkında birlikte
karar vermeleri olduğunu vurguladı.
"TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEDE AYRIM YAPMIYORUZ"
Fırat Kalkanı Bölgesi'nde tutuklu DEAŞ'lıların kontrol altında
tutulduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bunların Türk vatandaşı olması
halinde hemen getireceklerini dile getirdi. Çavuşoğlu, şunları
kaydetti:
"Diğer ülke vatandaşları ise ülkelerine göndermek için girişimde
bulunuruz. Almazlarsa orada tutarız. Yargılama mekanizması zaten
diğer yerde de var, yani burada ya bunların hesap verebilmesi için
de gerekli adımların hepsi atılır, serbest bırakılması mümkün değil
ama şimdi güvenli bölgenin 30 kilometre, 40 kilometre dışındaki
bizim hiç oralarda olmadığımız yerlerdeki DEAŞ'lılardan da sorumlu
biz değiliz. Ancak buralara gelirlerse o zaman sorumlu biz oluruz
ve onlarla mücadele etmek de bizim boynumuzun borcudur çünkü biz
terör örgütleriyle mücadelede hiç ayrım yapmıyoruz."