Bakan Soylu'ya sordu: O zaman miting yapmasına neden izin verildi?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarının ardından canlı yayında açıklamalarda bulundu. Peker'in tecavüzden karakola gittiğini ve suçunun örtüldüğünü belirten Soylu'ya gazeteci İsmail Saymaz, "O zaman Sedat Peker'in miting yapmasına neden izin verildi?" sorusunu sordu.

Habertürk canlı yayınında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kübra Par'ın moderatörlüğünde gazeteciler Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz, Veysi Ateş ve Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı. Programa İsmail Saymaz'ın " Sedat Peker'in miting yapmasına neden izin verildi?" sorusu damga vurdu.

"SEDAT PEKER'İN TECAVÜZÜNÜN ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ"
Süleyman Soylu, programın ilk başında Davutoğlu ve Babacan'la ilgili konuştu. Daha sonra Sedat Peker'le ilgili iddiaları dile getiren Soylu, Peker'in bir kıza tecavüz ettiğini ve karakola götürüldüğünü söyledi. Soylu, "Sedat Peker, tecavüz nedeniyle karakola götürüldü. İddia değil, belge var. Ama daha sonra dosya karakolda kapatıldı." dedi.

 Siz bunu ne zaman öğrendiniz sorusuna cevap veren Soylu "Ben de yeni öğrendim işlerin içine girince." dedi.

"AK PARTİ, TÜRKİYE'DE MAFYAYI BİTİRDİ"
Daha sonra Soylu, İsmail Saymaz'ın "Sedat Peker'in miting yapmasına neden izin verildi, bazı AK Partililer neden alkış tuttu?" sorusuna şu yanıtı verdi: Genellemek çok yanlış bir şey olur. AK Parti siyasi hayatı içerisinde 2002'ye kadar eğer varsa, 2002'deki notları çok açık bir şekilde gösterebilirse arkadaşlar. O zamanın manşetlerinde 'Türkiye'yi mafya teslim aldı' başlığı var. Türkiye mafyaya teslim oldu. Ben AK Parti'de değilim o dönem. AK Parti'nin ilk meselesi budur. Avukatlar, iş adamları ve Türkiye'deki herkes bilir. AK Parti Türkiye'de ilk kez ekonomiyi sıçratmadı, mafyayı bitirdi.

"YALIN KILIÇ MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORUZ"
Özne seçilmemin sebebi şu; bir, ben hükümetin bir üyesiyim. AK Parti'nin yöneticiliğini de yaptım. Yalın kılıç mücadelemize devam ediyoruz. Terörle mücadelemize devam ediyoruz. Türkiye'de 15 Temmuz civarında 5550 kişi terör örgütüne katılıyordu. Şu anda, 12 kişi, üçü veya dördü yurt dışında. Bu katılmıyor demektir. Türkiye'de organize suç örgütleri açısından, ben Ankara'dan geliyorum, İzmirliler söylesinler, 355 suç şebekesini çökerttik, 393 uyuşturucu çetesi çökerttik. Eğer siz buna yalan derseniz ben her şeyi kabul edeceğim. Okulların önünde uyuşturucu çeteleri çocuklarımıza uyuşturucu satıyorlardı. Banzai içen çocuklar zombi gibi her tarafta duruyorlardı. Bana İstanbul'da üç örneği göstersinler, Ankara'da göstersinler.

"BUNU TÜRKİYE'NİN ÜZERİNE GELEN BİR OPERASYON OLARAK GÖRDÜM"
AK Parti iktidarı dedi ki, 'Bunu yapmakla sen mükellefsin' . Ortaya konulan iradeyle bunu sağladık. Bu bir başarı mı? Bana göre başarı. Bu topyekün bir başarı. Sadece benim başarım değil. Bir de FETÖ ile mücadele yapıyoruz. Bizim üzerimizde FETÖ ile ilgili az gidiyorlardan tam tersi sert gidiyor diye eleştirenler var mı, yok mu? Her gün bir DEAŞ operasyonu yapılıyor mu? Türkiye'nin içinde istikrarsızlık sağlayamayacaklarsa, hükümetin uyguladığı politikalar ve aynı zamanda İçişleri Bakanlığı'nın müktesebatı. Benim İçişleri Bakanlığımı teslim aldığında 6500-7000 kişi kalmıştı. Kaymakamların üçte biri gitmişti. FETÖ'den dolayı gitmişti. Hiçbir mazeret ortaya koymadan Türkiye'de operasyonları yürüten, çocukları rahat rahat sokağa çıkartan bir anlayış. Ben açık söyleyeyim, bu operasyonun Türkiye'nin üzerine gelen operasyon olarak gördüm, bizim de kendimizi ifade edeceğimizi anladım ve ortaya çıktım.