Behçet Necatigil'e Sansür
Behçet Necatigil'e Sansür
Behçet Necatigil'e Sansür
Türk Edebiyatı dergisi, Nisan sayısında, bu yıl 100. doğum günü kutlanan, Türkçe’nin en önemli şairlerinden Behçet Necatigil (1916-1979) için bir dosya hazırladı. Türk Edebiyatı dergisi, Nisan sayısında, bu yıl 100. doğum günü kutlanan, Türkçe’nin en önemli şairlerinden Behçet Necatigil (1916-1979) için bir dosya hazırladı. Bu dosya için de Necatigil’in kızı yazar Ayşe Sarısayın ile derginin yazı işleri müdürü Funda Özsoy Erdoğan bir söyleşi yaptı. Ancak söyleşi dergide yayımlanmadı. kulturservisi.com'dan Aslı Uluşahin'in haberine göre, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı anabilimdalında akademisyen Prof. Dr. Handan İnci, söyleşinin neden yayımlanmadığını sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla duyurdu. İnci’nin mesajına göre, dergi yönetimi Ayşe Sarısayın’ın sosyal medyada ifade ettiği bazı fikirleri beğenmedikleri için söyleşiyi yayımlamamıştı. “Behçet Necatigil 100 yaşında ama edebiyat dergimiz yerinde sayıyor!” diyen Handan İnci’nin açıklamasında şöyle denildi: “Behçet Necatigil’in doğumunun yüzüncü yılı için pek çok dergi özel dosya yaptı. YKY geniş bir sergi hazırlığında. Biz de üniversitede değerli şairimiz için iki gün sürecek bir sempozyum düzenliyoruz. Yıl boyunca bunlara başkaları da eklenecektir. Eklenecektir çünkü Necatigil bunu fazlasıyla hak eden bir şair. Ancak bu süreçte hiç hak etmediği öyle bir durumla karşılaştı ki, Sait Faik’in dediği gibi ‘yazmasam deli olacaktım’. Türk Edebiyatı dergisinin bir Necatigil dosyası hazırladığını, bunun için şairin kızıyla uzun bir söyleşi yapıldığını biliyordum. Ancak dergiyi aldığımda içinde bu söyleşinin olmadığını şaşkınlıkla gördüm. Öğrendiğime göre, dergi yetkilileri şairin kızının sosyal medyada ifade ettiği bazı fikirleri beğenmedikleri için söyleşiyi yayımlamamışlar. Bunu eklememe gerek olması bile acı, ama söyleşi Necatigil üzerine yapılıyor ve tamamen ‘edebiyat içi’. Toplumun her katmanına yayılan ve giderek daha korkunç bir hal alan tahammülsüzlüğün, Behçet Necatigil gibi, hayatı boyunca sadece ‘edebiyatın tarafında’ kalmak istediği için hırpalanmış bir büyük şair üzerinden bile örnekleniyor olması çok üzücü. Türk Edebiyatı, öğrenciliğimden bu yana takip ettiğim bir dergi. Çok değer verdiğim Beşir Ayvazoğlu döneminde birkaç yazım da yayımlandı. Elbette ilgimi çeken dosyalar yaptıkları zamanlarda okumayı sürdüreceğim. Ama Necatigil dosyasına ve kızına reva görülen bu tutumu öğrendiğim halde kulak ardı etmem de mümkün değil. Maalesef çağımız şairin yazdığından daha da ‘çiğ’ artık.” Handan İnci’nin 1 Nisan’da yaptığı bu açıklamaya, dergi tarafından herhangi bir karşı açıklama yapılmadı. Aksine, yine derginin 1 Nisan’da yayımlanan, genel yayın yönetmeni Bahtiyar Aslan tarafından yazılan sunuş yazısında, dosyanın içeriği ayrıntılı bir şekilde aktarılmasına karşın, Ayşe Sarısayın’ın söyleşisinden ve neden dergiye alınmadığından söz edilmiyor.