CHP'li meclis üyesine 2 yıl hapis istemi!
Filyasyon ekibindeki başörtülü doktor Tuba Taşkın Öztürk’e “Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim. Beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim” şeklinde sözler söyleyen CHP’li meclis üyesi İsmail Hakkı Temel’in yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Mütalaada Temel’in ‘kamu görevlisine hakaret’ suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep edildi.
Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık İsmail Hakkı Temel ile müşteki Tuba Taşkın Öztürk ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Mehmet Ali Güzel, o gün test yaptıklarını, kendilerine verilen listede AK Parti ve CHP'liler olduğunu, listede kolay bulunması amacıyla test yapacakları kişiye hangi partiden olduklarını sorduklarını söyledi.
Temel'e de aynı soruyu yönelttiklerinde "Ne yapacaksın, neden soruyorsun?" diye yanıt aldıklarını aktaran Güzel, "Bizdeki listenin karşılaştırmasını yapmak için olduğunu söyledim. Doktor hanım da 'Bunun sizin için ne sakıncası var?' diye söyledi. Bunun üzerine sanık 'Ben ne bileyim sizin bana zarar vermeyeceğinizi.' dedi." şeklinde geçenki diyalogları dile getirdi.
Güzel, Tuba Taşkın Öztürk'ün bir sağlıkçı olduğunu, işinin gereğini yaptığını söylemesine rağmen sanığın "Bana zarar vermeyeceğinize nereden güveneceğim." diye kendilerine tepki gösterdiğini kaydetti.
Katılan avukatı, tanık Güzel'e sanığın "Ben şaka yapıyordum, yanlış anladın." şeklinde bir sözü olup olmadığını sordu. Bunun üzerine Mehmet Ali Güzel, "Evet, sanık sonradan 'Ben şaka yapıyordum.' diye söyledi." şeklinde yanıt verdi.
Bir diğer sanık Fevziye Yalçın da belediye meclis üyesi olduğunu, olay günü hakaret olabilecek herhangi bir şey duymadığını, gülüşerek konuşmalar yapıldığını ve herhangi bir gerginlik hissetmediğini anlattı.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, "Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim, beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim" şeklindeki dini değer içeren başörtüsü kastedilerek, kullanılan ifadenin tahkir içerdiğini, şaka ve ironi maksatlı dahi kullanımının hayatın olağan akışına ters olduğunu belirterek, Temel'in "kamu görevlisine hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Söz verilen müşteki Tuba Taşkın Öztürk de sanıktan şikayetçi olduğunu ifade etti.
Sanığın cezalandırılmasını talep ettiğini dile getiren Öztürk, "Şakalaşma ve gülüşme karşılıklı olur. Bu olayda İsmail Hakkı bey kendi sözlerini, hakaretlerini söyledi ve çıkıp gitti." dedi.
Mahkeme, sanığa esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre vererek, duruşmayı erteledi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müşteki Öztürk'ün, Bahçelievler İlçe Sağlık Müdürlüğünde diş hekimi olarak görev yaptığı ancak pandemi sebebiyle filyasyon ekibinde çalıştığı belirtilerek, ekibin 4 Mart'ta Bahçelievler Belediyesi Nurettin Topçu Kültür Merkezinde Bahçelievler Belediyesi meclis üyelerine toplu Kovid-19 testi yaptıkları bildirildi.
Test sırasında Temel'in, Öztürk'e hitaben başörtüsünü kastederek "Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim, beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim" şeklinde sözler söylediği aktarılan iddianamede, müştekinin sürüntü örneği almak için maskesini çıkarmasını istediği sanığın "Haklıyım ama yani senin kafanda şu şey var, beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim." ifadelerini kullandığı kaydedildi.
İddianamede, sanık İsmail Hakkı Temel'in "kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.