Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türk Tabipleri Birliği'ne tepki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sözde Türk Tabipler Birliği gibi bir kesim ‘savaşa hayır’ diye kendine göre bir kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin bugüne kadar barışa ‘evet’ dediklerini pek duymadık. Bunların barışla alakası yok” dedi.
Birilerinin ısrarla operasyonun kısa sürmesi telkininde bulunduğunu belirten Erdoğan, ''Afganistan ne kadar sürdü? Yaklaşık 20 yıl. Bize bu aklı verenler biraz da kendileri kullansalar ne olur?'' ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’daki harekat merkezinde yaptığı incelemelere ilişkin bilgi verdi. Erdoğan, Türk Tabipler Birliğinin (TTB) yaptığı açıklamaya da tepki göstererek, “Kandil’e kadar gidip, orada görüşmeler yapıp, ondan sonra yazdıkları kitaplarla kendilerine kaynak temin etmeye çalışanların bu güne kadar bu teröristlerin karşısında dikildiğini duymadık” açıklamasında bulundu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve başbakan yardımcıları ile birlikte Hatay’daki harekat merkezine gittiğini belirten Erdoğan, “Hatay’a giderek operasyonun yürütüldüğü harekat merkezindeki askerlerimizi ziyaret ettik. Hatay’daki hareket merkezinde sahadaki birlikleri komuta eden 2. Ordu Komutanımız İsmail Metin Temel Paşamızdan ve diğer arkadaşlarımızdan son durum ile ilgili bilgileri aldım. Canlı bağlantı ile Genelkurmay Başkanlığımızdaki, Kara Kuvvetleri Komutanlığımızdaki, Hava Kuvvetleri Komutanlığımızdaki, Eskişehir Hava Muharip Komutanlığımızdaki, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızdaki harekat merkezleri ile görüşme imkanları bulduk. Komutanlarımızdan özellikle operasyonun kendi sorumluluk alanları ile ilgili hususları değerlendirmelerini istedik. Somali ve Katar’daki askeri üslerimizin komutanları ile canlı bağlantı ile görüşerek kendilerine başarı diledik ve oradaki sürecin nasıl devam ettiğini bizzat dinleme fırsatı buldum. Harekat merkezinde görev yapan askerlerimizin ve sahadaki birliklerimizin morallerinin en üst düzeyde olduğunu görmek bizleri mutlu etti. Zor bir coğrafyada ve çok kötü hava şartlarında icra edilen operasyonumuzda en küçük bir aksaklık olmadığını bizzat yerinde görmekten memnuniyet duydum. Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını anlamak istemeyenler için Zeytin Dalı Operasyonu açık bir ikaz, fiili bir örnek olmuştur. Güya bize karşı yıllardır hazırlanmış, 90 santimlik beton ile kaplı sığınakları, kazılmış tünelleri, kurulmuş tuzakları birer birer imha ederek kararlı ve güvenli bir şekilde ilerliyoruz. Çok yakın bir zamanda terör örgütü adeta kıpırdayamaz hale getirilecektir. Terör örgütünün ve onlara akıl verenlerin alçaklıkları sınır tanımıyor. Türk ordusunun karşısına kendileri çıkmaya yürekleri el vermeyenler çocukları ve kadınları öne atarak yerleşim yerlerindeki operasyonlarımızı yavaşlatmaya çalışıyorlar. Bölücü terör örgütünün çocuk, kadın, yaşlı demeden kendisine karşı çıkan herkesi katleden bir cani güruhu olduğunu biliyoruz. Bizim milletimizin ve ordumuzun elinde asla çocuk kanı yoktur, kadın kanı, masum kanı yoktur. Hiçbir zaman da olmayacaktır. Bunlar kadim dönemlerden beri Türk askerinin kati kurallarıdır. Ecdadımızdan ve inancımızdan tevarüs ettiğimiz bu ahlakı gelecek nesillere de aynı şekilde aktaracağız” diye konuştu.
“Bu terörist sevicilerin bugüne kadar barışa ‘evet’ dediklerini duymadık”
Bugün operasyonun 7. günü olduğunu belirten ve 343 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıklayan Erdoğan, “Bunlar tespit edilenler. Bundan rahatsız olan sözde Türk Tabipler Birliği gibi bir kesim ‘savaşa hayır’ diye kendine göre bir kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin bugüne kadar barışa ‘evet’ dediklerini pek duymadık. Bunların barışla alakası yok. Bunlar bugüne kadar Güneydoğu ve Doğu’da bu kadar vatandaşım şehit edildi, bunlardan hiç şuanda içeride olan bu terör uygulayıcılarına yönelik en ufak bir açıklama duymadık. Çünkü bunlar bu işin içindeler, bu senaryonun içindeler. Kandil’e kadar gidip, orada görüşmeler yapıp, ondan sonra yazdıkları kitaplarla kendilerine kaynak temin etmeye çalışanların bu güne kadar bu teröristlerin karşısında dikildiğini duymadık. Fakat şuanda PYD-YPG, DEAŞ, PKK, bütün bu terör örgütlerinin sınırlarımızda yapmış olduğu taciz hareketlerine karşı bizim uluslararası hukuktan doğan haklarımızı hazmedemeyen bu sözde dernek ve ya sözde kişiler kusura bakmasınlar, attığımız adım kararlı bir adımdır, milletin hakkı olan bir adımdır. Ve mazlumların ve mağdurların bu hakkını sonuna kadar koruyacağız. Tayyip Erdoğan’a ve arkadaşlarına uluslararası terör örgütleri tehditler sallayabilir, bunlar da onların yanında yer alabilir, hiç önemli değil. Biz hak bildiğimiz yolda sonuna kadar yürüyeceğiz ve taviz vermeyeceğiz. Bu beyefendiler bugüne kadar hiçbir zaman yerli ve milli olmadılar, bu ülkenin dertleri ile dertlenmediler, hiçbir zaman kalkıp ta acaba bu ülkede mağdur, mazlum olan insanlar, et dağıtan Yasin’i öldürenler, niçin öldürüldü, Yasin Börü ne yaptı da öldürüldü bunun hesabını sormadılar. 53 kişi bir günde öldürülüyor, ‘sokağa dökülün’ diyenler olmuş, niye bunlar öldürüldü, bunun hesabını sormadılar. İşte biz bunların hesabını soruyoruz. Çok sabrettik, çözüm için çok gayret ettik, ama bunlar hiç birinden anlamadılar. Artık bıçak kemiğe dayandı. Onun için de ayın 20’sinde adımı attık ve şuanda inandığımız bu yolda Mehmetlerimizle yürüyoruz. Milletim şuanda bir bütün oldu, birlik oldu, beraberlik oldu. Analar duaları ile yemekleri hazırlıyor, cepheye gönderiyorlar. Beklenen gündü bu, beklenen gün geldi çattı” şeklinde konuştu.