Dış politikada yeni anahtar savunma sanayisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde gerçekleştirilen yurt dışı seyahatlerin önemli gündem maddeleri arasında savunma sanayisinde iş birliği konuları bulunuyor.
Savunma sanayisi, Türkiye'nin bu alanda son yıllarda kat ettiği mesafe ve buna bağlı olarak oluşan yeni iş birliği olanaklarıyla ülkeler arası ilişkilerin geliştirilmesinde önemli bir unsur haline geldi.
Savunma sanayisine yapılan yatırımların meyvelerini toplamaya başlayan ve yerlileşme konusunda önemli mesafe alan Türkiye, bu alandaki yetkinliklerin ekonomik faydaya dönüşmesi ve ülkeler arasındaki iş birliklerinin geliştirilmesi için de yoğun diplomatik çalışma yürütüyor.
Bu çalışmaların somut örneklerinden birisi Savunma Sanayii Müsteşarlığının faaliyetlerinde kendini gösteriyor. Müsteşarlık hem kendi girişimleri hem de dış politikadaki daha üst düzey temasların bir parçası olarak bu yönde adımlar atıyor.
Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, söz konusu faaliyetler kapsamında göreve geldiği günden itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönem de dahil olmak üzere liderlik ettiği çok sayıda yurt dışı seyahatin kadrosunda yer aldı. Bu süre içinde Erdoğan'ın 17 yurt dışı gezisine katılan Demir, 24 ülkede temaslarda bulundu.
Demir, Fransa, Türkmenistan, Kolombiya, Küba, Meksika, Ukrayna, Kazakistan, Çin, Japonya, Endonezya, Şili, Peru, Ekvador, Senegal, Gana, Nijerya, Fildişi Sahili, Özbekistan ve Bahreyn'de görüşmeler gerçekleştirdi. İsmail Demir, Katar, Suudi Arabistan, Pakistan, ABD ve Rusya'yı ise 2 kere ziyaret etti.
Müsteşar Demir, Erdoğan’a eşlik ettiği seyahatlerde Türk savunma sanayisinin geldiği noktayı, özellikle de milli ve yerli imkanlarla üretilen projeleri anlatarak ihracatın artırılması yönünde çalışmalarda bulundu.
Türk savunma sanayisi ürünlerinin gelişmiş ülkelerdeki ürünlerle aynı kalite ve kabiliyette olduğunu vurgulayan Demir, milli ve yerli savunma ürünlerinin güvenilirliği açısından Türk Silahlı Kuvvetlerinin de kullandığı ve sahadaki başarılarının yer aldığı görüntüleri izletti. Demir, yetkilileri, ürünleri üretim bandında görmeleri için Türkiye'ye davet etti.
Anlaşmalar art arda geldi
Türkiye'nin savunma sanayisi ve askeri konularda uluslararası alanda yürüttüğü bu iş birliği arayışları birçok ülkeyle anlaşma yapılmasını da beraberinde getirdi. Türkiye, son yıllarda söz konusu alanlarda çok sayıda anlaşma ve mutabakat metnine imza atarak iş birliklerini somutlaştırdı.
Türkiye ile son 3 yılda Benin, Çad, Kongo, Mali, Senegal, Gabon, Romanya, Gambiya ve Somali arasında savunma sanayi̇ alanında i̇ş birli̇ği̇ anlaşması, Büyük Bri̇tanya, Kuzey İrlanda, Kuveyt, Bi̇rleşi̇k Arap Emi̇rli̇kleri̇ ve Şili ile savunma sanayi̇ alanında i̇ş bi̇rli̇ği̇ mutabakat muhtırası, Ni̇jer, Nijerya, Cibuti, Fi̇ldi̇şi̇ Sahi̇li̇, Karadağ, Katar ve İsveç ile askeri̇ alanda eği̇ti̇m, tekni̇k ve bi̇li̇msel i̇ş bi̇rli̇ği̇ çerçeve anlaşması imzalanarak onaylandı.
Müsteşar Demir’in, Erdoğan’a eşlik ettiği Japonya seyahati dönüşü ziyaret edilen Endonezya ile savunma sanayisi alanında iş birliği çalışmaları hızlandı. Ayrıca Pakistan denizaltı modernizasyon ihalesi, bu denizaltıları tasarlayıp üreten Fransız firmaya karşı kazanılarak büyük bir başarıya imza atıldı.
İhtiyaçlar yeni kapılar aralıyor
Normalleşen Türkiye-Rusya ilişkilerinde savunma sanayisine yönelik iş birliğinin geliştirilmesi önemli bir yer tutuyor. İki ülke arasında çeşitli alanlarda yürütülen görüşmelerde askeri ve savunma sanayi konuları ana başlıklar arasında yer alıyor.
Türkiye'nin uzun menzilli hava füze savunma sistemi geliştirmeye yönelik çalışmalarında çeşitli ülkeler ile kurulan temasları da bu dönemde öne çıktı.
Çin, Fransa ve Amerika ile temaslarda ilerlemeler kaydedilmesinin ardından Rusya ile önemli bir iş birliği fırsatı ortaya çıktı. Son zamanlarda gerek bu konuda gerekse genel anlamda savunma sanayisi iş birliği konularında temaslar yoğunlaşarak devam ediyor.
Milli Muharip Uçak Projesi ise Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkilere yeni bir boyut kazandırdı. İngiltere Başbakanı Theresa May'in Türkiye ziyaretinde iki ülke arasında savunma sanayisi alanında iş birliğininin daha ileriye taşınması için Milli Muharip Uçak Projesi'ni geliştirmeye yönelik Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ ile İngiliz savunma devi BAE Systems arasında çerçeve sözleşme imzalandı. Sözleşme, teknoloji, bilgi alışverişi, karşılıklı insan kaynak ve kapasitesinin artırılması konularını kapsıyor.
Ukrayna ile yeni bir sayfa
Ukrayna Başbakanı Vladimir Groysman'ın Türkiye ziyaretinde de bir savunma sanayisi iş birliği protokolü imzalanarak, hava ve kara araçları motorları, zırhlı araç koruma sistemleri ve teknoloji iş birliği konuları başta olmak üzere birçok konuda ortak çalışma yapılması kararlaştırıldı. İmzalanan protokolde şu başlıklar öne çıktı:
- Kara sistemleri kapsamında sadece motor, transmisyon ve diğer alt sistemle sınırlı olmamak kaydıyla tasarım ve üretim konusunda iş birliği,
- Kara sistemlerinin geliştirilme ve modernizasyonunda bilgi paylaşımı,
- Türkiye, Ukrayna ve üçüncü ülkelerin ihtiyaçları doğrultusunda başlatılan silah projelerinde stratejik iş birliği,
- Teknoloji transferinde iş birliği.
Önümüzdeki dönemde Ukrayna ile çalışma alanlarının genişleyerek artması bekleniyor.
Savunma ürünü ihracat ve iş birliği çabaları, uzun soluklu çalışma ve birikim istiyor. Uluslararası platformda geliştirilen bu ilişkiler, meyveleri önümüzdeki yıllarda çok daha somut şekilde görülecek sağlam ve sürekliliği olan bir alt yapının hazırlanmasında büyük önem taşıyor.
Ziyaret edilen ülkeIerden IDEF'e yüksek katılım
Tüm bu çabaların sonunda bu yıl 13'üncüsü gerçekleştirilecek Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın (IDEF 2017) özel bir önemi olacak.
İstanbul'da 9-12 Mayıs tarihlerinde Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirilecek fuar, milli ve yerli savunma sanayi kabiliyetlerinin tanıtılması, iş birlikleri ve ihracatın geliştirilmesi açısından son derece önemli bir platform sunacak.
Fuara bu yıl son dönemde ziyaret edilen ülkelerden yüksek oranda katılım gerçekleşecek.
Dünyanın tüm bölgelerinde dost ve müttefik ülkeler ile savunma sanayisi alanında yapılan tüm bu iş birliği ve ihracat faaliyetleri, ilgili ülkelerle mevcut ilişkilerin kuvvetlendirilmesi açısından büyük önem taşıyor.