Dumlupınar’ın öyküsüne 8 ülkeden ödül

23 Yaşındaki Genç Yönetmen Gökhan Kaya’nın Çektiği Ve Dumlupınar Denizaltısının Öyküsünü Anlatan “ah Bir Ataş Ver” İsimli Kısa Film, 8 Ülkeden Ödül Kazanırken, Aynı Zamanda Dünyada Dijital Platformlarda Yayınlanan İlk Kısa Film Oldu.

23 yaşındaki genç yönetmen Gökhan Kaya’nın çektiği ve Dumlupınar denizaltısının öyküsünü anlatan “Ah Bir Ataş Ver” isimli kısa film 8 ülkeden ödül kazanırken, aynı zamanda dünyada dijital platformlarda yayınlanan ilk kısa film oldu.

“Ah Bir Ataş Ver” isimli kısa film, 1953 yılında Nara Burnu açıklarında bir İsveç gemisi ile çarpışan Dumlupınar denizaltısının öyküsünü serbest uyarlama olarak ele alıyor. Telefon ve tablet gibi cihazlarla internet üzerinden izlenilebilecek olan film, yurt içindeki ve yurt dışındaki film festivallerinde gösterilirken, birçok da ödül aldı. “Ah Bir Ataş Ver” filmi 2018 yılında Norveç’ten kazandığı ödülün haricinde 7 ödülün daha sahibi oldu. İngiltere, Rusya, Nepal, Portekiz, Kıbrıs ve Ermenistan gibi ülkelerde gösterilen film, Fransa, Almanya ve Amerika’da da temsil hakkı kazandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığının destekleriyle çektiği filmde öyküyü nasıl işlediklerini anlatan filmin yönetmeni Gökhan Kaya, “1953 yılında Naraburnu’nda seyreden Dumlupınar denizaltısı, bir İsveç gemisi ile çarpışıyor ve mürettebatın çoğunu kaybediyor. Fakat denizaltının içerisinde olan 22 tane asker daha var. Denizaltı denizin derinliklerine indiği zamanda bu askerler günlerce beklemek zorunda kalıyor. Senaryoyu yazarken bizim temel olarak dayanak noktamız buydu. İçeride kalan askerlerin ne yaşadığı ile ilgili bir fikir olmadığı için, bu insanlar neleri sorgulamış olabilir, neler düşünmüş olabilir şeklinde bir film hazırlamaya çalıştık. Olayın bilinen bir yanı var, askerlerle irtibata geçildiğine dair. Battı şamandırası denen bir sistem var. Orada görüşmeler mevcut ama o telefon konuşmaları haricinde içeride ne olduğu ile alakalı hiçbir bilgi yok. Onu tasarlamaya ve bilinmeyen kısmına odaklanmaya çalıştık” dedi. Festival yolculuklarının devam ettiğini söyleyen Kaya, “Bu proje henüz izlenme aşamasında, ancak üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra artık yeni projemize odaklanacağız. Proje dosyalarımız hazır, bir uzun metraj film projemiz var” diye konuştu.


“En büyük engel bütçe oluyor”

Genç öğrencilere kısa film çekme konusunda tavsiyeler de veren Gökhan Kaya, “Kısa film çekme konusunda önümüzdeki en büyük engel bütçe oluyor. Bu bütçe engeli yüzünden çoğu öğrenci hikayesini senaryo aşamasında bütçe oto sansürüne uğratıyor. Bana kalırsa, buradaki bütçe göz ardı edilip senaryo yazılmalı. Senaryo yazıldıktan sonra eldeki bütçeye göre yeniden revize edilmeli diye düşünüyorum. Biz de bu filmi böyle yaptık. Elimizde hiçbir bütçe yokken bir denizaltına ve 80 oyuncuya ihtiyacımız var diye düşünseydik bu senaryoyu yazamazdık. Yazıp elimizdeki bütçeye göre revize etme fikri bu filmin gerçekleşmesine sebep oldu” ifadelerini kullandı.

Görüntü yönetmenliğini Oğuz Han Kaya’nın üstlendiği kısa film, iTunes ve Apple TV gibi platformlarda dünyada yayınlanan ilk kısa film oldu. Film aynı zamanda Google Play Store üzerinden de izlenilebilecek.