Dünya nasıl düzelir?
Dün insanların aklını kaçırmış gibi birden sokağa fırladığını görünce aklıma bu soru takıldı. Sonra çok eskiden duyduğum bir öyküyü anımsadım.
Sizlerle onu paylaşmak istiyorum. Öyküyü okuyunca anlayacaksınız. Bir çocuğun bakış açısıyla değişebilir dünya.
Bu, bir Pazar günü öyküsü. Adamın biri bir pazar günü uyanmış ve kararla o gün pijamasını dahi çıkarmayacak, evden çıkmayacak, dinlenecek. Bir emekçi, bütün hafta çalışmış. Ama oğlu gelir yanına.
“Baba! Bugün Pazar söz verdin, sinemaya gideceğiz.”
Anımsar, oğluna söz vermişti ama dışarı çıkmak istemiyordu. Hemen bir bahane bulmalıydı. Elindeki gazete o gün okurlarına bir dünya haritasını armağan olarak vermişti. Adam dünya haritasını alır, puzzle parçaları gibi yırtar, yırtar, yırtar… Çocuğun önüne koyar.
“Oğlum git odana, dünyayı düzelt . Söz, işin bitince sinemaya gideceğiz. “
Çocuk nerden bilsin dünyayı…”Oh be! kurtuldum. En iyi coğrafya profesörü gelse bu haritası akşama kadar düzeltemez” diye düşündü. Çocuk; “sinemaya gideceğiz” lafını duydu ya kağıt parçalarını kurcaklar, odasına gider…5-10 dakika sonra bir ses:
“Baba! Bitti gel!”
Koridoru uçarak geçer adam, bakar çocuğun odasına. Dünya haritası bütün parçaları doğru olarak yerleştirilmiş bir şekilde yerde duruyor. Çocuk da başında.
“Baba hadi tut sözünü. Çıkart pijamanı, sinemaya gidiyoruz.”
“Oğlum ne sineması! Bunu nasıl yaptın?” Çocuk şu yanıtı verir:
“Çok kolaydı baba. Dünya haritasının tam arkasında bir insan resimi vardı. İnsanı düzeltince dünya da düzeliyor.”