EDİMSEL KOŞULLANMA VE ÇOCUK EĞİTİMİ

Edimsel koşullanma E.L.Thorndike’ın 20.yy başlarında gerçekleştirdiği bir dizi deneyle başlamıştır.

Eğitim Koçu AYŞEGÜL YILDIZ bilgi@yenibirsoluk.com

EDİMSEL KOŞULLANMA VE ÇOCUK EĞİTİMİ

Edimsel koşullanma E.L.Thorndike’ın 20.yy başlarında gerçekleştirdiği bir dizi deneyle başlamıştır. Aç bir kedi basit bir sürgüyle kapatılmış bir kafesin içine konur ve bir parça balık kafesin dışına yerleştirilir. İlk başta kedi patilerini kafesten uzak tutarak balığı yakalamaya çalışır. Başarısız olduğunda kafesin içinde dolaşarak çeşitli davranışlar gösterir. Belli bir noktada bilmeden sürgüye çarpar, özgür kalır ve balığı yer. Kedi kafese tekrar yerleştirilir ve dışarıya bir balık konur. Kedi bir şekilde sürgüye çarpıp özgür kalır. Bu işlem sayısız denemelerle tekrarlanır. Sonrasında kedi işe yaramaz diğer davranışları eler ve sonunda kafese konulur konulmaz sürgüye vurarak kendisini özgür bırakır. Kedi yemeğe ulaşmak için sürgüye vurmaya öğrenmiştir. 

  • Kedi deneme-hata davranışının içinde gibi görünmektedir ve bu davranışlardan sonra bir ödül geldiğinde eylemin öğrenilmesi güçlenmiştir. Thorndike, bu güçlenmeyi etki yasası ile bağdaştırmıştır. Edimsel koşullanma da, etki yasasının, rastlantısal bir tepkiler grubundan olumlu sonuçların geldiği tepkileri seçtiğini öne sürer.
  • B.F.Skinner, araştırmacıların kavramsallaştırdıkları ve üzerinde çalıştıkları araçsal şartlandırmanın değişiminden sorumludur.
  • Edimsel koşullanma üzerine çalışma metodu Thorndike’ın metodundan daha basitti "tek seferde bir tepkiyi inceledi" ve bu yaygın olarak kabul gördü.
  • Skinner deneyinde, edimsel davranış olarak manivelaya basmayı kullanmıştır. Aç olan hayvan, manivelaya basarak yiyeceği elde eder, yiyeceği elde eden hayvan manivelaya basma davranışını sürdürür.
  • İçten gelerek yapılan hareketler olan edimlerin de şartlanabileceği ve bu yolla öğrenmenin gerçekleşebileceği görüşüne dayanır.
  • Organizma kendi çevresinde işlem yapar. Bu işlem sonucunda bir davranış ortaya çıkar. Bu davranışın tekrarlanıp tekrarlanmaması onun sonucuna bağlıdır.
  • Çocuk yetiştirmede oldukça aydınlatıcıdır. Bir örnekle açıklayabiliriz. Genç bir erkek çocuk, ailesinden yeterli ilgi göremediği zamanlarda, özellikle uyku zamanında, sinir nöbetleri geçiriyordu. Çünkü anne-baba bu nöbetlere tepki veriyordu ve ilgileri muhtemelen çocuğun davranışını pekiştiriyordu. Aileye, normal uyku alışkanlığı zamanına devam edip, ne kadar acı verici olsa da, çocuğun  protestolarını duymazlıktan gelmeleri önerildi. 7 günlük bir dönemde çocuğun uyku zamanlarındaki ağlamaları, 45 dk dan 0 a düşmüştür.
  • Çocuk evcil bir hayvana nazik davranıyorsa  bu davranış, daha sonrasını  beklemek yerine hemen övülerek en iyi şekilde pekiştirilebilir. Ya da bir çocuk hiçbir kışkırtma olmadan birine vurursa bu saldırgan davranış, beklemek yerine hemen cezalandırılarak ortadan kaldırılabilir.
Tüm yazılarını göster