Enkaz altında video çekmişti! Günay Özışık o anları anlattı:
İzmir'de 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde Doğanlar Apartmanı enkazından 10 saat sonra çıkarılan 15 yaşındaki Günay Özışık, enkaz altındayken kendisine sürekli kurtarılacağını söylediğini, soğukkanlı olmaya çalıştığını, telefonla oyun oynadığını ve videolar çektiğini söyledi.
İzmir'de 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde Doğanlar Apartmanı enkazından 10 saat sonra çıkarılan 15 yaşındaki Günay Özışık, enkaz altındayken kendisine sürekli kurtarılacağını söylediğini, soğukkanlı olmaya çalıştığını, telefonla oyun oynadığını ve videolar çektiğini söyledi.
Günay Özışık, depreme 2 yıl önce taşındıkları Bayraklı ilçesindeki 7 katlı Doğanlar Apartmanı'nın 4. katındaki evlerinde, kuzeni Ahmet Özışık ile birlikteyken yakalandı. Enkaz altındayken cep telefonuyla babasını arayan Ahmet Özışık, arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarıyla 3 saat sonra kurtarıldı.
Enkaz altından 10 saat sonra çıkartılan Günay Özışık, enkaz altındayken çektiği videolarla gündeme geldi.
Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Yoğun Bakım Servisinde 6 gün süren tedavisinin ardından aynı hastanenin Nöroloji Bölümüne nakledilen Günay Özışık, sağlığına kavuşup okuluna döneceği günün hayalini kuruyor.
"ENKAZ ALTINDA 'YARDIM EDİN' SESLERİNİ DUYDUM"
Günay Özışık, doğduğu yıl olan 2005'te İzmir'de depremler olduğunu, hayattaki en büyük korkusunun deprem yaşamak olduğunu ve bunun başına geldiğini söyledi.
Depremin yaşandığı cuma günü evde kuzeniyle dizi izlediklerini belirten Özışık, şöyle dedi:
"Deprem oldu, bir süre bekledikten sonra bitti zannettim. Evin kapısını açıp çıkacaktım, ama iyi ki çıkmamışım. Koridor o anda yıkıldı. Ben biraz aşağıya doğru, banyo tarafına doğru sürüklenmişim. Ahmet yukarıda kalmış. Bir açtım gözümü kafam yarılmış. Kafamın üzerinde dolap ve kolon vardı. Amcam geldi Ahmet'i kurtardılar. Babam enkaza gelince evimizi klimalardan bulmuş. 'Deprem anında kaçmaya çalışacaklardır onun için koridor tarafındadır.' demiş. O sayede ekipler beni 10 saat sonra çıkardı. Enkazda yanımdan sesler geliyordu. 'Yardım edin' diyorlardı. Sonra bazıları kesildi."
Özışık, enkaz altında çok zor saatler yaşadığını, korktuğunu, üşümeye ve bacaklarını hissetmemeye başladığını ancak cep telefonunu bulmasıyla biraz rahatladığını anlattı.
Özışık, şunları dile getirdi:
"Teyzem aradı beni ama telefonum çekmiyordu. Yanımda enkazın altında kaldığımız amcamın oğlu vardı. Onun telefonu çekiyordu. O babasına ulaşınca benim içim biraz da olsa rahatladı. O an için 'Kurtulacağız zaten soğukkanlı olayım.' dedim. Ondan sonra kurtulacağım için telefonla oyun oynadım ve video çektim. Enkaz altındayken hep 'Kurtulacağım' diyordum zaten, 'Kurtulunca haberim olur, ünlü olurum' diye düşündüm ve telefonumla videolar çektim."
Özışık, arama kurtarma ekiplerinin kendisine kamera ile ulaştıkları anı hala unutamadığını dile getirerek, "O anda bir ışık geldi. İtfaiyecilerin sesini duyunca sevindim, umudum biraz daha arttı. Onlara bilincim açık kalsın ve korkmayayım diye 'Gitmeyin' dedim. Kurtarıldığım an çok sevindim. Bunu tarif edemem. Yoğun bakım süreci biraz zor geçti. Ama artık daha iyiyim. Babama, anneme, abime ve tüm sevdiklerime kavuştum." diye konuştu.
Anne Olcan Özışık da Günay ve kuzeninin enkazdan kurtarılması için saatlerce dua ettiğini belirterek, "Allah'a şükürler olsun, yıkılan apartmandan sağ salim çıktılar. Eşim bu süreçte çok soğukkanlıydı. Ekiplere çalışmalarında yardımcı oldu. Artık ben Günay'ın doğum gününü 30 Ekim olarak kabul ediyorum. Oğlum yeniden doğdu. Hızla sağlığına da kavuşuyor. Biz o binaya 2 yıl önce kiracı olarak taşındık. Binanın durumunu bilmiyorduk. Oğlum iyileştikten sonra tüm yasal haklarımızı kullanacağız." dedi.